2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ofisinden verilen bilgiye göre, Talat katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
Talat, Girne bölgesinde yaşanan yoğun yağmurlardan etkilenen bölgeleri ziyaret ettiğini belirterek, burada gözlemlerde bulunduğunu ve Boğaz – Ağırdağ bölgesinde birçok vatandaşın mağdur olduğunu belirtti. Talat, doğanın hiç engel tanımadığını kaydederek, iklim değişikliğine değindi ve yağışların daha da şiddetlenebileceğini söyledi.
Talat, dere yataklarının içine yapılan evlerin hemen istimlak edilerek önlem alınması gerektiğini savunarak, hükümetin ve tüm ilgili birimlerin harekete geçmelerini istedi. Birçok uygulamanın yanlış olduğunu savunan Talat, dere yataklarında “partizanlık” nedeniyle yapılaşma izni verildiğini ileri sürdü.
Talat, 2010’dan önce belediyelerle ilgili yasada değişiklik yapıldığını ve istihdamların kısıtlandığını, ancak UBP hükümetinin yasayı tekrar revize ederek personelin artırıldığını ve özellikle Lefkoşa’da yeni istihdamlar yapıldığını iddia ederek, bugünkü durumdan belediye yönetimi ile hükümetin sorumlu olduğunu öne sürdü.
CTP İLE İLİŞKİLERİ
CTP ile ilişkilerinin ne düzeyde olduğunun sorulması üzerine Talat, CTP’nin üyesi olduğunu ancak herhangi bir organında yer almadığını ifade ederek, zaman zaman alınan kararları uygun bulmadığını ve bunun da doğal olduğunu söyledi. Talat, örneğin kendisinin başkanlık sisteminden yanayken, CTP’nin buna karşı olduğunu kaydetti.
Talat, büyük partilerin bu sisteme karşı olduğunu, bu nedenle gerçekleşmesinin mümkün olamayacağını, ancak kendisinin doğru olanı anlatmaya devam edeceğini söyledi.
“VEKİL, BAKAN OLMASIN”
Hükümetin tepesindeki sorunlar olduğunu savunan ve Cumhurbaşkanı ile Başbakanın eşlerinin bile mahkemelik olduklarını belirten Talat, meclisin, yürütme ile iç içe geçtiğine dikkat çekti ve bu kısır durumdan ve yetki çatışmasından çıkış için başkanlık sisteminin uygun olabileceğini anlattı.
Talat, günümüz koşullarında başkanlık sistemine geçilemeyeceğine göre, hiç olmazsa parlamenter rejimde bazı iyileştirmeler yapılabileceğini ifade ederek, örneğin seçilecek milletvekilinin bakan olamayacağı, milletvekilinin münhasır işinin yasama ve denetleme olacağı kuralının getirilmesinin önemli bir adım olacağını, böylece yasama ve yürütmenin ayrılması ile meclisin otonom çalışmasının yolunun açılabileceğini söyledi.
Yürütmenin yasamadan ayrılması ile partiler arası ilişkilerin de gelişeceğini söyleyen Talat, bir milletvekilinin bakan olamayacağını bilmesi halinde yasama ile ilgileneceğini kaydetti.
2. Cumhurbaşkanı Talat, başka bir soru üzerine, kendisinin son seçimlerden sonra yaklaşık bir yıl pek konuşmadığını ifade ederek, daha sonra ülkenin geldiği durumu gördükçe vatandaşlarla daha yakından ilgilenmeye başladığını, bu çerçevede bir kez daha Kıbrıs sorununun çözülmemesi halinde geleceğin karanlık olduğunu gördüğünü belirtti.
Bunu halka da anlatmaya devam ettiğini kaydeden Talat, şu an için kendisinin başka bir amacı olmadığını, ancak Kıbrıs sorununun çözümünün gündeme gelmesi ve halkın kendisinden istekleri olması halinde halka daha aktif olarak hizmet etmeye yönelebileceğini anlattı.
Lefkoşa belediyesinde var olan çalışan sayısı ile bu belediyenin sağlıklı bir durumda iş yapamayacağını kaydeden Talat, çalışan sayısının azaltılması gerektiğinin doğru bir görüş olduğunu söyledi ve “bunun dışında kim ne söylerse yalan söyler” dedi.
Vatandaştan gelen soruları da yanıtlayan Talat, “kendisinin Kıbrıs sorununu üç ayda çözeceğini söylediği” yönündeki bir soruya karşılık, böyle bir şey söylemediğini, ancak 2008 yılında görüşmeler başlarken “Rum tarafı kendisi ile uyum sağlarsa bu konuyu yıl sonuna kadar bitiririz” dediğini kaydetti.
Başka bir soru üzerine müzakere sürecinde asla korkaklık yapmadığını kaydeden Talat, buna çapraz oyu örnek gösterdi ve bu konunun bazı çevrelerce seçimlerde aleyhine kullanıldığını hatırlattı. Talat, “Tüm konularda adım atmaktan çekinmedim çünkü benim için seçim değil çözüm önemliydi” dedi.
Arkadaşına Gönder
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
.jpg)
k1.jpg)
