(A.A.) Düzenlenen ortak basın toplantısında Davutoğlu, Portekiz ile ikili ilişkilerin her alanda mükemmel olduğunu kaydetti.

Türkiye ile Portekiz arasındaki ticaret hacminin 2009 yılında 826 milyon dolar olduğunu ve bunun artırılması için büyük potansiyel bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Portekiz ve Türkiye birbirlerini tamamlayan coğrafyalarda bulunuyor. Portekiz, Latin Amerika'ya açılan bir kapı, Türkiye de Balkanlar, Asya ve Orta Doğu'ya açılan bir kapıdır" dedi.

Davutoğlu ayrıca, Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecine ve BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğine seçilmesine verdiği destekten dolayı Portekiz'e teşekkür etti.

İRAN

İran'ın nükleer programıyla ilgili bir soru üzerine Davutoğlu, "Biz bölgemizde nükleer silah istemiyoruz. İran'da da diplomatik yollarla çözüm bulunacağına inanıyoruz. Biz, diplomasi trafiğini kolaylaştırmak istiyoruz çünkü en önemli çözüm yolunun diplomasi olduğunu savunuyoruz" şeklinde konuştu.

Gazze'ye uluslararası yardım götüren filoya İsrail'in saldırısından sonraki gelişmelere de değinen Davutoğlu, "Bu konu Türkiye ve İsrail sorunu değil, İsrail ile uluslararası komiteler arasında bir sorundur. Hiçbir ülkenin, uluslararası sularda yasaları çiğneyip, başka ülkenin vatandaşını öldüremeye hakkı yoktur. Bu bir suçtur" dedi.

Davutoğlu ayrıca, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile yaptığı telefon görüşmesinden sonra bazı Amerikan gazetelerinde yer alan, "Clinton, nükleer programıyla ilgili İran ile yapılacak müzakerelere Türkye'nin katılmamasını, bu müzakereleri 5 1 grubuna bırakmasını istedi" şeklindeki ifadelerin doğru olmadığını söyledi.

Davutoğlu, "Sayın Clinton ile görüşmemiz çok yapıcı oldu. Bu görüşmeyle ilgili ABDDışişleri Bakanlığının yayımladığı yazılı metni okudum. Böyle bir mesaj yok. Hatta tam tersine, AB Dışişleri Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton'un İran başmüzakerecisi Said Celili ile yapacağı görüşmeyle ilgili bizim yardımımız istendi" açıklamasında bulundu.

AMADO'DAN TÜRK DIŞ POLİTİKASINA ÖVGÜ

Portekiz Dışişleri Bakanı Amado da son yıllarda Türk dış politikasının çok üst düzeyde ve aktif olduğunu belirtti.

"AB ve Türk diplomasisinin birbirine paralellik göstererek devam etmesini istiyoruz" diyen Amado, "büyük destek" verdiklerini söylediği Türkiye'nin AB'ye üyelik sürecinde müzakerelerin "en hızlı şekilde sonuçlandırılmasını temenni ettiklerini" kaydetti.