Bu hafta 1'i yerli, 3 yeni film vizyona girdi.

BİTİK ŞEHİR

Yönetmenliğini Allen Hughes'ın yaptığı ''Bitik Şehir'' de Russell Crowe ile Oscar ödüllü Catherine Zeta-Jones, Mark Wahlberg, Natalie Martinez ve Barry Pepper rol alıyor. Senaryosunu Brian Tucker'ın yazdığı filmin konusu şöyle: ''Eskiden polis olan bir dedektif, bir belediye başkanı tarafından karısının kendisini aldattığı şüphesini araştırmak için görevlendirilir. Dedektif iddiaları doğrular, fakat ortada bir sorun vardır. Başkanın eşinin görüştüğü adam ölmüştür. Araştırmalarını derinleştiren dedektif başkanın da isminin karıştığı politik bir skandalı ortaya çıkaracaktır.''

MAMA

Kanada ile İspanya ortak yapımı olan korku ve gerilim türündeki ''Mama'''nın yönetmenliğini İspanyol sinemacı Andres Muschietti yaptı. Filmin senaryosu, yönetmenin yanı sıra Neil Cross'un da imzasını taşıyor. Jessica Chastain, Nikolaj Coster-Waldau, Megan Charpentier, Pamela Farrauto ve Morgan McGarry'in rol aldığı filmin konusu şöyle: ''Victoria ve Lilly, anne ve babası ormanın derinliklerinde öldürüldüğünde henüz çok küçük iki kız kardeştir. Vahşi doğada yapayalnız kalırlar ve 5 yıl boyunca nasıl hayatta kaldıklarını kimse çözemez. Amcaları Lucas, kız arkadaşı Annabel ile kızları sahiplenir ve mahkeme kararıyla evlerine alır. Fakat insanlıktan uzak büyümüş çocukların rehabilitasyon süreci de oldukça zor olacaktır. Çocukların uyumsuz davranışları ve evden kaçmalarının ardından travma ve stresten başka bir etken olduğunu fark eden Annabel, geceleri kızlara seslenen bir fısıltı olduğunu fark eder. Evdeki tek misafirler küçük çocuklar değildir, dudaklarından dökülen ''Mama'' nereye gitseler arkalarında olan bir hayalettir...''

CELAL İLE CEREN

Yönetmenliğini Togan Gökbakar'ın yaptığı komedi türündeki ''Celal ile Ceren''de Şahan Gökbakar ile Ezgi Mola'nın yanı sıra Dilşah Demir, Gökçen Gökçebağ, Çağlar Salman, Timur Kunt ve Gülseren ile Gülderen Tumba rol alıyor. Şahan Gökbakar'ın senaryosunu yazdığı ''Herkesin bir Ceren'i vardır'' sloganlı film, 6 yıldır birlikte olan sevgililerin ayrıldıktan sonra yaşadığı deneyimlerin öyküsünü mizahi dille beyaz perdeye taşıyor. Film, Şahan Gökbakar'ın ''Recep İvedik'' serisinden sonra oynadığı ikinci film olma özelliğini taşıyor.