Türkçe En İyi İnternet Gazetesi
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
 
ANA SAYFA ANTALYA KKTC TÜRKİYE DÜNYA SPOR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
ANTALYA   17/21 °C
 
 
    Trafik Kazası Geçiren KKTC Maliye Bakanı Berova'dan ''iyi ki varsiniz 'açıklaması  
 
    KANTDER'de Antalya Usulü Hibeş Etkinliği  
 
    İbrahim Tatlıses: Reddi miras yapacağım!  
 
    UBP Milletvekili Hasipoğlundan Strazburg’da Önemli Mesaj  
Erdoğan, Vizyon Belgesini Açıkladı
Erdoğan, Vizyon Belgesini Açıkladı
 
Erdoğan, “Yeni Türkiye Yolunda” isimli belgede, demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü Türkiye başlığı bulunduğunu söyledi.
 
11 Temmuz 2014 Cuma - 15:34

Cumhurbaşkanı adayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde “Cumhurbaşkanlığı Vizyon Belgesini'' açıklıyor. Erdoğan, çözüm süreci, yeni anayasa, Avrupa Birliği, Alevi açılımı, "paralel yapıyla mücadele" başta olmak üzere Türkiye'nin kronikleşen sorunlarına yönelik çözüm önerilerini anlatıyor.

Başbakan salona eşi ile birlikte geldi. Sahnede katılımcıları selamladı, sahneden indiğinde de ön sırada oturan konuklarla tokalaştı. Bu sırada 30 Mart yerel seçimlerinde AK Parti'nin seçim şarkısı da olan "Dombra" çaldı. Daha sonra saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı söylendi. Ardından sinevizyon gösterisine geçildi. Sinevizyon gösterisinin ardından Dombra'yı da seslendiren Uğur Işılak'ın Başbakan için yazıp seslendirdiği ''Erdoğan'' isimli parça çalındı.

Başbakan'ı bir yanında eşi Emine Erdoğan, diğer yanında da ise Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç oturdu.

Işılak'a teşekkür ederek başladı


Daha sonra kürsüye Başbakan çıktı. Başbakan, kendisi adına yazılıp bestelenen şarkı nedeniyle Uğur Işılak'a teşekkür ederek konuşmasına başladı. Başbakan Erdoğan, konuşmasında şunları söyledi:

"Öncelikle Uğur Işılak kardeşimize teşekkür ediyorum. Gönlümüzü son bestesiyle güftesiyle fethetti. Cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde hazırladığımız vizyon belgesinin tanıtım toplantısı vesilesiyle her birinizi yürekten selamlıyorum. Birazdan detaylarını paylaşacağımız bu vizyon belgesinin ülkemiz milletimiz demokrasimiz için hayırlar getirmesini rabbimden niyaz ediyorum. Yazar, sporcu tüm dostlarımıza, STK temsilcilerine, bakan vekil arkadaşlarımıza, özellikle AK Parti teşkilatının mensuplarına gönülden şükranlarımı sunuyorum. Yazılı ve görsel medyamızın da tüm temsilcilerine hoş geldiniz diyorum. sesimizin Türkiye’ye dünyaya duyurulmasında emeği olan herkese tek tek teşekkür ediyorum.

Başbakan'ın konuşmasından satır başları:
 
Çok değerli katılımcılar, hanımefendiler, beyefendiler seçimler öncesinde hazırladığımız vizyon belgesinin tanıtım toplantısı öncesi hepinizi yürekten selamlıyor. Toplantının ülkemiz ve milletimiz için hayırlar getirmesini diliyorum.
Bu salonda ve bizleri izleyen tüm vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Davetimize icabet eden, sanatçı, sporcu, milletvekili arkadaşlarımıza gönülden şükranlarımı sunuyorum. Yazılı ve görsel medyamızın da tüm çalışanlarına hoş geldiniz diyorum. Sesimizin dünyaya duyurulmasında emeği olan herkese teşekkür ediyorum.
 
"TASARIMIZ ÖNCE VETO EDİLDİ"
 
10 Ağustos'ta Türkiye ilk kez Cumhurbaşkanını kendi iradesi ile seçecek. 2007 yılında yaptığımız değişiklikle Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin sağlamamızın büyük mutluluğunu yaşıyorum. Tasarımız önce veto edildi, sonra halk oylamasına gidildi. Milletimiz yüzde 69 oy oranı ile bu değişikliğin gerçekleşmesini sağladı. Bu şu demektir. Artık ben başkanımı vekiller vasıtasıyla değil kendim seçmek istiyorum.
 
"GRUBUMA BİR KEZ DAHA TEŞEKKÜR EDİYORUM"
 
Yine bundan 10 günden önce 1 Ağustos'ta şahsımızı Cumhurbaşkanlığı için aday gösteren grubuma bir kez daha teşekkür ediyorum. Vizyon belgesinin detaylarına girmeden. Bu sürece nasıl geldiğimizi, bunun ne demek olduğunu sizlere hatırlatmak istiyorum.
 
28 Haziran'da çok önemli bir olayın 100. yılını yaşadık. Saraybosna'da Sırbistan veliahtı bir suikast sonucu öldürüldü bu olay sonucu birinci dünya savaşa başladı ve biz de bu savaşa müdahil olduk. 1. dünya savaşı arkasından haritalar çok köklü bir şekilde değişti. Bugün sahip olduğumuz sınırlar çeşitli ülkeler tarafından işgal edildi. Mustafa Kemal 1919'da Samsun2a çıktı ve direnişin ilk adımlarını attı. Kurtuluş savaşımız büyük bir mücadeleye sahne oldu ve Türkiye Cumhuriyeti kuruldu. Halk çok uzun yıllar savaşmış bir halktı. Ülkenin tamamına acı hakimdi. Türkiye hem insan hem de iktisadi kaynaklarını büyük ölçüde yitirmişti. Milletçe çok çalıştık. Dedelerimiz ve ninelerimiz fedakarlıklarla bulunarak milletimizi yeniden dünya sahnesine taşıdılar.
 
"60 VE 70'LERİ KAYIP YILLAR OLARAK YAŞADIK"
 
2. Dünya savaşının yaşandığı sırada Türkiye de çok zor bir dönemden geçti. Dünyada yeni bir kalkınma anlayışının olmasına rağmen Türkiye bu değişimi yakalayamadı. 1945'te neredeyse tamamen yıkılan Almanya kendini toparlayarak dünyanın en güçlü ülkelerden biri oldu. Japonya yine dünyanın en güçlü ekonomilerden birine sahip oldu. Avrupa hızla toparlandı, birlik oluşturdu. Yanı başımıza Avrupa böyle bir değişimi başlatırken Türkiye maalesef sadece bu değişimiz izlemek zorunda kaldı.
 
1950'ler Türkiye'nin bir çok alanda sıçrama gösterdiği bir süreç oldu. Ne yazık ki bu süreç. 1960 darbesi ile kesintiye uğratıldı. 60 ve 70'leri kayıp yıllar olarak yaşadık. Özal'ın tüm çabalarına rağmen kayıp yıllar devam etti. 90'lar koalisyonların ve insan hayatının önemsenmediği yıllar oldu. İşte 2000'li yıllara böyle geldik.
 
"ÖNCE MİLLET SONRA DEVLET"
 
Biz gelmeden önce hakim olan buydu. Önce devlet sonra millet. Biz bu algıyı değiştirdik. Önce millet sonra devlet. Şimdiye kadar halkın değişim isteği hep görülmezden gelindi. 2000'li yıllara geldiğimizde değişim isteği artık ötelenemez hale gelmişti. İşte AK Parti 2001 yılında toplumun bu değişim arzusunun bir tezahürü olarak ortaya çıktı. 91 yıllık cumhuriyet tarihine baktığımızda gerçekten çok ciddi başarılar elde ettik. Her zorluğa sabrettik. Yolsuzluğun, yoksulluğun ilelebet devam etmeyeceğine inandık ve bu umutla ayakta kaldık. 1940'tan itibaren kurumların değişime direnmesi çok ağır bedellere neden oldu. Bu salonda bulunan arkadaşlarım o eski Türkiye'yi iyi bilirler. u hususun altını çizmek isterim. Cumhuriyet tarihinde yaşadığımız sorunların sebebi sistemin değişime direnmesinin sonucudur. 1940'lı yıllar boyunca kapatılan camiler, yakılan Kuranlar değişme direncin bir eseridir. Hapse atılan yazarlar, sürgüne gönderilen sanatçılar statükonun değişime direncinin neticesidir. 40 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz terör hak ve özgürlüklere olan duyarsızlığın neticesidir. Tüm azınlık grupların ve ideolojik grupların çektiği sıkıntı sistemin değişime olan direncinin eseridir.
 
"DEVLET ÖZGÜRLÜKLERDEN KORKMUŞTUR"
 
Devlet özgürlüklerden korkmuştur. Rejim değişimi kendisi için bir tehdit olarak görmüştür. Devletin ve rejimin çevresinde güvelenen azınlık her şekilde kazançlı çıkarken halk çok büyük acılar yaşamıştır. Statükonun ağır zulmüne rağmen toplumda değişim umudu hiç bir zaman kaybolmamıştır. Biz sadece kendi acılarına odaklanan bir siyasi parti kurmadık. 42 bin kişi üzerinde yaptığımız araştırma ile nasıl bir partiye ihtiyaç var diye düşündük ve kararımız öyle verdik. Biz o dönemde birçok eziyeti yaşadık. Yavruları okulların kapısında tartaklanan aileler vardı. Milli değerleri baskı altına alınan kişiler vardı. Siyasi partileri her zaman kapatılan bir hareket vardı. Siyasi tarihimiz boyunca ifade özgürlüğünü savunan biz olduk. Sünni’nin özgürlüğünü savunan kadar Alevi'nin özgürlüğünü de savunan biz olduk. Kürdün, Arabın, Boşnağın diğer bütün etnik kimliklerin hakkını da savunan biz olduk. Çünkü biz yaradılanı severiz, yaradandan dolayı anlayışını savunuyoruz.
 
"MİLLETİ TEHDİT EDEN ÇETELERİ TEMİZLEDİK"
Biz büyük acıların içinden gelen bir kadroyuz. Ama göreve geldiğimizde 77 milyonun hakkını gözettik. Biz daha en başından bunu söyledik. Milleti kendine tehdit olarak gören devlet milleti için sadece zarardır. Ülkemiz kadar, siyaset kadar devleti değiştirmenin gayreti içinde olduk. Dünün mağdurları olarak 77 milyonun mağduriyetini gidermek için uğraştık. Biz demokrasi istedik, özgürlük istedik. 12 yıldır her alanda büyük reformlar geliştirdik. 12 boyunca tüm darbe girişimlerine itiraz ettik. Her türlü çete ile mücadele ettik. Milleti tehdit eden çeteleri temizledik.
 
Darbe girişimleri yapan çeteleri temizledik. Devleti değişime karşı koruyan çeteleri temizledik. Kürt ile Türkü, alevi ile Sünni’yi birbirine düşman eden çeteleri temizledik. Türkiye'nin en iyi zamanda gençleri sokağa döken çeteleri temizledik. Hizmet ve eğitim gibi alanları kullanıp devletin en kritik alanlarını işgal eden çeteleri temizledik. Türkiye'yi eski Türkiye'ye çevirmek isteyen çetelere eyvallah demedik.
 
"ÇOK DEFA ÖLÜM TEHDİTLERİ ALDIM"
 
Elbette mükemmel bir yerde değiliz. Daha yapacak çok işimiz var. Eğer Türkiye milletin değişim isteklerini daha önce görseydi bugün çok daha farklı bir Türkiye'de olacaktık. 10 yılda bir darbelerin olduğu bir ülkeydik. Bunun bedelini çok ağır ödedik. 16 Ayda bir seçim yaşanan bir ülkeydik. Böyle bir ülkede istikrar olur mu? Yine de yılmadık, umudumuzu kaybetmedik. Bakın ben çok defa ölüm tehditleri aldım. Birçok suikast girişimi son anda engellendi. Cezaevine gönderilmem beni bu alanın dışına atmak için yapılan bir hamleydi. Hatırlayın atılan manşetleri. Artık muhtar bile olamaz. Bakın şimdi de aday olamaz diyorlar. Kim muhalefet. Ya önce bir anayasayı okuyun. Kimin aday olacağı orada yazıyor. Kendileri yarışa giremediği gibi ısmarlama adaylarla yarışa giriyorlar.
 
"DANIŞTAY SALDIRISI ÜZERİMİZE YIKILMAK İSTENDİ"
 
Partimizi kurarken tehditler aldık. Danıştay saldırısı üzerimize yıkılmak istendi. Partim defalarca kez tehdit edildi. Hatta kapatma davası açıldı. Hiç bir zaman millet ne derse o değil biz ne dersek o. Bunların anlayışı bu Biz hep dik durduk. Ama bitti mi bitmedi. 17 Aralık ve 25 Aralık darbeleri başarılı olsaydı şu an Yassıada mahkemesi tarzında mahkemelerde yargılanıyor olacaktık. Tüm bu provokasyonlara karşı mücadele verdik. Bakın şurası çok önemli. Biz sandığa giden adımı her zaman açık tuttuk. Özgürlük karşıtı bir hükümet basına bu kadar özgürlük tabanı sağlamaz. Baskıcı bir Başbakan kendisine her gün hakaret edilmesine müsaade edilmez. Eski Türkiye devletin etrafına kümelenmiş çeteler ve elitler dışında herkes için karanlık bir yapıydı. Eski Türkiye artık eskide kalmıştır.
 
 
"KILIÇDAROĞLU İPE UN SERDİ"
 
Eski Türkiye'nin kapıları artık kapanmıştır. Halkın değişim arzusu sonuç bulmuş, kaçınılmaz değişim başlamıştır. Bize oy versin, vermesin herkes bu değişimden olumlu yönde etkilenmiştir. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi artık yıllardır biriken bu değişim arzusunun bir sonucudur. Eski Türkiye’nin mirasları artık azalmaktadır. Terör meselesini çözdük ve çözmeye devam ediyor. Dün meclis ‘ten geçen yasa yeni bir dönemi başlatmıştır. Eski Türkiye'den gelen bir başka sorun da Anayasa. 326 milletvekiline sahipken biz dedik ki bizden 3 vekil olsun. Diğerlerinden 9. Çalışmalar başladı ve bir noktaya geldik. 47 maddede ortak kalındı. Ana muhalefetin lideri çıktı dedi ki biz bunları geçirmeye hazırız. Ben de dedim ki hazırlıkları yapın bunu 15 gün içerisinde geçirelim. Ama Kılıçdaroğlu ipe un serdi. İşte Kılıçdaroğlu böyle bir adam.
 
"MUHALEFET KENDİNİ DEĞİŞTİREMEDİ"
 
Muhalefet maalesef kendini değiştirememiştir. Yeni Türkiye'den korkan muhalefet değişime direnmektedir. Eminim ki muhalefete gönül veren kardeşlerimiz bu değişimi kendi elleriyle gerçekleştireceklerdir. Eski Türkiye'den gelen bir sorun da Cumhurbaşkanlığı makamıdır. 1960 darbesi ile Cumhurbaşkanlığı makamı adeta rejimin eline geçti. Her zaman bir tarafta milletin seçtiği hükümet karşı tarafta Cumhurbaşkanlığı oldu. Milletin meclisin değişim arzusu Cumhurbaşkanlığı makamı tarafından frenlendi. Cumhurbaşkanlığı makamına şimdiye kadar hep askerler, hem devleti putlaştırmış insanlar geldi. Siyasi tarihimiz boyunca cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi gerektiğini savunduk. 2007'de bu isteğimiz ertelendiğinde artık bu değişimin kaçınılmaz olduğunu anladık. Ben halk başkanını seçecek dedim. Bu beyler bundan rahatsız olduk. Cumhurbaşkanı nedir, halkın başkanı demek. Bunu anlayamadılar. Statükonun değil milletin tarafını tutan bir anlayış artık yurdumuzda hakim olacak, devlet ve millet kucaklaşacaktır. Bugün açıklayacağımız vizyon belgesi işte bu yeni dönemin yol haritasıdır.
 
"77 MİLYONUN BAŞVURU KAYNAĞI OLACAK"
 
Bugün açıklayacağımız vizyon belgesi işte bu yeni dönemin yol haritasını ihtiva ediyor. Bunu tabi ben ve üç beş arkadaşım değil, geniş bir ekiple bu vizyon belgesini hazırladık. Haftalarca bunun üzerinde çalışmalar yapıldı. Bizzat katıldığım toplantılarla da nihai sonuca vardık. Cumhurbaşkanı olarak Türkiye için nasıl bir ufuk ön gördüğümüzü bu vizyon belgesinde bulacaksınız.
 
Eğer milletimiz takdir eder cumhurbaşkanı seçilirsek, hedeflerimizi, yaklaşımlarımızı kayıt altına aldık. Bu belge hem bizim hem de 77 milyonun başvuru kaynağı olacak. Özet halinde paylaşmak istiyorum.
 
"YENİ TÜRKİYE YOLUNDA"
 
Cumhurbaşkanlığımız süresince, yol haritamız olacak vizyon belgesi “Yeni Türkiye Yolunda” ismini taşıyor. Altında şunu göreceksiniz. Demokratik yönetim, refah toplumu ve öncü ülke başlıkları bulunuyor. Neyi kast ediyoruz? 12 yılda ülkemizin dört alanda dönüşmesine yollar açtık. Demokratikleşme refah şehirleşme uluslararası ilişkiler. 12 yıl evveline göre çok daha demokratik bir ülkedir. Demokratikleşme hedefimizden taviz vermedik.
 
DÖNÜŞÜM
 
Üçüncü dönüşüm şehirlerimizde olmuştur. Elitist anlayışın milletimize reva gördüğü hizmet mahrumiyetine son verdik. Şehirlerimizi parklar, okullarla donattık. Yerel demokrasiyi güçlendirdik. Şehirlerimizin tarihi karakterleri yeniden ortaya çıkmaya başladı. Dördüncü dönüşüm uluslararası ilişkilerde oldu. Ülkemizin adı dünyanın geniş coğrafyasında itibar ve muhabbetle anılmaktadır. Türkiye kriz endişesi içinde olan değil, herkesin geleceğe güvenle baktığı bir ülkedir. Eğitime baktığınızda okuma oranının yüzde 100 oranında olduğunu göreceksiniz. Artık yavrularımız kitaplarını, benim yaş kategorimde olanları söylüyorum, biz okumak için kitabımızı bulamazdık. Abilerimizden notlarını isterdik. Parayla alacağız, vermezdi bize. Çalakalem hocamız dersleri anlatır, biz not alırız. Gençler bakın şimdi biz sıralarımızın üzerine okullar açılırken kitapları ücretsiz olarak koyuyoruz. Şimdi yeni bir adım daha attık. Nedir o? Artık etkileşimli tahtayla, tablet bilgisayarlarla artık derslerini takip edecek. Şimdi 10 milyon tablet bilgisayar ve bütün sınıflara etkileşimli tahta olacak. Üç yıl içinde bunu da gerçekleştireceğiz.
 
"HER YAŞAM TARZININ SERBESTÇE YAŞADIĞI ÜLKE"
 
Artık Türkiye yardım alan değil yardım veren bir ülkedir. Takip eden değil takip edilen bir ülkedir. Göreve geldiğimizde Türkiye’nin yardım eli, 45 milyon dolar. Şimdi 3,5 milyar dolar. Dünyaya yaptığımız yardımlar. Türkiye artık kıyafeti veya inancı yüzünden okul ve devlet dairesi kapılarından kovulanların değil, her yaşam tarzının serbestçe yaşadığı ülkedir. Kızlarımız yurt dışına kaçıp gittiler. Ben de kendi kızlarımı yurt dışına gönderdim. Benim kızlarım ABD’de okuyabiliyor, benim ülkemde okuyamıyor. Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya.
 
Ne oldu? Ülkemiz bölündü mü? Parçalandı mı? Öğrencilerimiz arasında sıkıntı mı var, yok. 2023 ki bu bizim bir tayin ettiğimiz bir hedeftir, milletimiz için büyük bir hedeftir. Cumhurbaşkanını kendisinin seçmesi kararını da 2007’de halk oylamasında muhalefete rağmen milletimiz kendisi vermiştir. Siyasi sınırlarımız bizim medeniyet atılımlarımızı asla sınırlayamaz.
 
"BİZİM MUHATTABIMIZ MİLLET"
 
Amacımız 2023 yılında yani cumhuriyetimizin yüzüncü yılında şu dört temel hedefe ulaşmaktır. Demokrasiyi daha da geliştirmek, toplumsal refahı yükseltmek, dünyada öncü ülkeler arasında olmak. AK Parti iktidarıyla başlayan yeni Türkiye’yi inşa süreci, cumhurbaşkanını halkın seçmesiyle en parlak dönemine ulaşacaktır. Bizim yönetim anlayışımız milletimize saygı ve güvene dayanıyor. Biz milletimize efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Yönetim anlayışımız millet merkezlidir. Eski ve yeni her türlü vesayete karşıdır. Büyük düşünen vizyoner bir anlayıştır. 2023 yılında o yolculukta demokrasimizi güçlendireceğiz. Bugüne dek başardığımız demokrasi alanındaki reformları, eski tek tipçi, paralel kalıntıları bertaraf ederek daha da geliştireceğiz.
 
Bizim muhatabımız millettir, gelecektir. Biz geleceğin peşindeyiz. Bizim mayamız birliktir, biz birliğin peşindeyiz. Biz inşaanın peşindeyiz. Bizim davetimiz çoğulcu eşitlikçidir. Biz demokrasinin peşindeyiz. Biz taş üstüne taş koymuş herkesi kucaklıyoruz, kimseyi reddetmiyoruz. Bu ülkenin Müslüman olsun farklı dinlere mensup olsun her bir vatandaşı, her etnik kimlikten her farklılığa sahip vatandaşı bizimdir. Türkiye’nin geleceğine sahip çıkan herkesle birlikteyiz.
 
"YENİ ANAYASA YENİ GELECEK"
 
Yeni bir anayasa öncelikli gündem maddelerimiz arasındadır. Milletimizin güven duyacağı, güç beklentilerin karşılayacak bir anayasa olmazsa olmazdır. Milletin güven duygusuna hitap eden bir anayasa şarttır. İnanıyoruz ve biliyoruz ki milletimiz 95 yıl önce başardığını bugün de başarmaya azimlidir, kararlıdır. Yeni bir anayasa yeni bir gelecek demektir. Cumhurbaşkanı olarak seçilirsek öncülüğü yapmak işlerimiz arasında yer alacaktır. Etnik mezhepsel her türlü farklılığı kucaklayan, demokratik bir anlayışın hayata gerçekleştirilmesidir. Türk Kürt alevi Sünni farklı din mensupları arasında ayrım yapmadan 77 milyonun tüm sorunlarını çözmek devletin asli görevidir. 2023 vizyonunda hiç kimsenin kendisini devlet karşısında, devletin kurumları karşısında ezik ötelenmiş hissetmediği bir Türkiye tasavvur ediyoruz.
 
Allah nasip eder de cumhurbaşkanı olursak çözüm süreci için ilgili kurumları yönlendirmeye, bu sürece sahip çıkmak için mesajları vermeye devam edeceğiz. Çözüm sürecinin en yakın takipçisi olacağız. Bu kardeşlik projesini inşallah hep birlikte nihayete erdireceğiz.
"GÜVEN VE ADALET SİSTEMİ KURACAĞIZ"
 
Dini istismar eden örgütlerin, devlet içinde yapılanmasına, paralel yapı kurmasına, devletin gücünü kullanmasına elbette izin verilemez. Demokratik devlet bunun güvencesidir. Devlet din ilişkisini belirleyen unsur sivilliktir. Toplum kendi dini yaşamını kendisi gerçekleştirmelidir. Hoşgörü birlikte yaşama ortak mirasımızın demokrasi ekseninde güçlendirmesini güçlendireceğiz. Ülkemiz için değil bölgemiz ve dünya için büyük bir örnek ortaya koymuş olacağız.
 
Yargı teşkilatı, hukuka ve adalet idealine uygun yargılamayı sağlayacak bir şekilde yeniden yapılandırılmalıdır. Cumhurbaşkanlığı devlet kurumlarının uyumlu çalışmalarını sağlamak yanında yargının güçlendirilmesinde rol sahibidir. Vatandaşımızın hak ve hukukunun gözetildiği, güven veren adalet sistemini birlikte gerçekleştireceğiz.
 
 
 
REFAH TOPLUMU
 
İkinci ana başlık refah toplumu. Ülkemiz bizim iktidarımızda refah devleti haline geldi. Bizden önce g20 üyesi bir Türkiye yoktur. Türkiye yerini aldı. Yani dünyanın en güçlü 20 ülkesi. Genel bütçeden en büyük payı eğitime ayırdık. 2002 yılında eğitim bütçesi 11 milyar lirayken, bu rakam 2014’te 7 kat artarak 78 milyar liraya yükseldi. Biz buyuz. İşte bu süreci daha da güçlendirerek devam edeceğiz.
 
"SAĞLIK SEKTÖRÜ ÇİLE OLMAKTAN ÇIKTI"
 
12 yılda sağlık sektörünü çile sektörü olmaktan çıkardık. Hatırlayın ana muhalefetin başı SSK’nın genel müdürüydü. Okmeydanı SSK’nın dili olsa da konuşsa. Genç bir delikanlıyım, sabah erken saatte anacığım beni oraya gönderir, kuyruğa girerdim, numarayı alacağım, sonra anacığım gelecek muayenesini olacaktı. İlacını alacaksın alamazsın. Hastanenin eczanesinde ilaçların yarısı yok. Benim param yok, ama şimdi bunlar ortadan kalktı. Şimdi gidiyorsun istediğin eczaneden ilaçlarını alabiliyorsun. Vatandaşlarımızın rehin kalma meselesi bitti. Ölmüş olanı rehin olarak alıyorlardı. Kimin dönemiydi, işte bunların dönemiydi.
 
Kamu hastanelerini birleştirdik. Aile hekimliğini başlattık. Dev şehir hastanelerini başlattık. Hedef 30 büyükşehrin tamamında yapacağız. İlk etapta 16 tanesini yapıyoruz. Orada yok yok, her şey orada olacak. Burada bakıyorsunuz üniversite hastanesinde sedye üzerinde taşınan hastalar var, buralarda bunu göremeyeceksiniz. Dedik ya insanı yaşat ki devlet yaşasın.
 
"KADINLAR EN ÖNEMLİ UNSUR"
 
Adalet ve emniyette de büyük aşamalar kaydettik. Vatandaşın evinde sokağında güvenle yaşaması için asayişi geliştirdik. Özgürlüğün korunması ekseninde yeniden tasarladık. Gençlerimiz bugünün enerjisi yarının güvencesidir. Gençlik ve spor yatırım bütçesini 15 kat artırdık. 2002 yılına göre yurt yatak kapasitemizi iki katına çıkardık.
 
Kadınlar gelecek vizyonumuzun en önemli unsurudur. Kadınlarımızın olduğu kadar kız çocuklarımızın da niteliklerinin geliştirilmesi için çok önemli işler yaptık. Seçilmemiz halinde kadının bireysel ve toplumsal olarak daha da güçlenmesi için mücadele edeceğiz.  Aile… Evlilik anlayışını her türlü olumsuzluktan koruyan, aile bütünlüğünü muhafaza eden politikalar geliştireceğiz.
 
"PARADAN ALTI SIFIRI ATTIK"
 
Sosyal devlet ilkesini güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Ekonomi.. Milli gelirimizi yaklaşık 4 kat artırdık. Paramızdan altı sıfırı attık. Affınıza sığınıyorum, İstanbul’daki gibi bir yerde delikli iki buçuk kuruşla tuvalete giderdik, hatırlayın bir milyona tuvalete giderdik. Eskiden milyoner zengine denirdi. Zengin rakamıyla bize tuvalete gitmeye mahkum ettiler. Düşürdük ortan altı sıfırı. Enflasyon çatladı, tek haneye düştü. Paramız itibarlı bir para haline geldi.
 
"ASLA ZULME TESLİM ETMEYECEĞİZ"
 
Türkiye Reformlar sürece devam edecektir. Şimdi bölgedeki sıkıntılara geliyorum. Irak'taki giderek derinleşen insanlık trajedi devam ediyor. Diyorlar ki Ortadoğu ve Filistin konusunda tarafsız olmalıyız, Filistin davası bizim davamızdır. Asla zulme teslim etmeyeceğiz. Strateji adına susan ülkeler rağmen sesimizi duyurmaya devam edeceğiz.
 
Filistin'de Gazze'de bombalar yağarken biz olayalar normal bakamayız. Süratle İsrail'in ateşkesi sağlaması lazım. Roket atıyorlar ama 1 kişi ölmüyor ama sizin öldürdüğünüz Filistinli sayısı 100'e yaklaştı.
 
"YENİ TÜRKİYE..."
 
Bizim bu 49 vatandaşımızı bırakmanız gerekir. Yeni Türkiye'nin kapılarını artık araladık. Yeni Türkiye herkesin Türkiye'sidir. Yeni Türkiye hedefine yorulmadan, yığılmadan devam edeceğiz. Bütün vatandaşlarımızla birlikte yan yana, can cana devam edeceğiz. Yeni Türkiye, tarihi ve coğrafyasıyla bütünleşen bir Türki’yedir. Yeni Türkiye bölge ve dünya barışına daha çok hizmet edecek bir Türkiye olacaktır. Artık dünyaya yeni standartlar getiren bir Türkiye olacaktır. Yeni Türkiye'nin hayırlı olmasını diliyorum. Yeni Türkiye'ye katkıda sağlayan herkese teşekkür ediyorum.
 

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
TBMM'de Yangın Tatbikatı Panik Yarattı!
 
46. Geleneksel İskele Festivali'nde Sesler Yarıştı
 
 
Etiketler :
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
TBMM'de Yangın Tatbikatı Panik Yarattı!
TBMM'nin milletvekillerinin makam odalarının da bulunduğu Halkla İlişkiler ...
Belediye Otobüsü Can Aldı!
Ankara'da meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre 2 ölü, 5 yaralı var.
Türk Musevi Cemaati'nden Tilbe'ye Kınama
Şarkıcı Yıldız Tilbe'nin, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına karşı ...
Vizyon Belgesinin Ayrıntıları Basına Sızdı!
45 sayfalık bir kitapçık haline getirilen vizyon belgesinin kapağında ...
 
 
​Atalay: Gündemimizde Af Yok
Meclis Genel Kurulu'nda Çözüm Paketi'ne ilişkin soruları yanıtlayan Başbakan ...
​Soruşturma Komisyonu Başkanlığına Hakkı Köylü Seçildi
4 eski bakan hakkındaki yolsuzluk iddialarını araştıracak olan soruşturma ...
​İnternet Haber Siteleri Basın Kanunu Kapsamına Alınıyor
İnternet haber sitelerinin Basın Kanunu kapsamına alınmasını öngören kanun ...
​Soruşturma Komisyonu Üyeleri Belirlendi
TBMM Genel Kurulu'nda, 4 eski bakanla ilgili Meclis soruşturma komisyonuna ...
 
 
Dev Petrol Arıtma Kulesi, Irak'a Götürülüyor
Dubai’den Hatay’ın İskenderun Limanı'na gemi ile getirilen dev petrol ...
Taşeron İşçi İçin Emsal Karar
Yargıtay'ın verdiği emsal kararda taşeron işçinin; sendikalı işçilerle ...
AYM Öcalan Kararının Gerekçesini Açıkladı
Anayasa Mahkemesi (AYM), terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’ın, kitabına ...
Tekirdağ'da Korkutan Yangın
Tekirdağ'ın Çorlu ilçesinde bir kimyasal üretim fabrikasında sabaha karşı ...
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Trafik Kazası Geçiren KKTC Maliye Bakanı Berova'dan ''iyi ki varsiniz 'açıklaması

Trafik Kazası Geçiren KKTC Maliye Bakanı Berova'dan ''iyi ki varsiniz 'açıklaması

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
  Siz Antalya'yı HAK Ediyor Musunuz ?
  ÇOK OKUNANLAR
www.buyukantalya.com
  YAZARLAR
 
 
Siz Antalya'yı HAK Ediyor Musunuz ?
 
Mehmet Kesim
 
 
ABD ve İsrail’in Çöküş Süreci mi Başlıyor
 
Prof.Dr.Ata Atun
 
 
İnsanlık Hali
 
Hüseyin Kaya
 
 
KKTC'DE YEREL SEÇİM HEYECANI
 
Reşit KESİM
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Byturco diyor ki...
   
  Alkışlar Turgül Tomgüsehan İçin  
   
  Yılmaz Erdoğan  
  FOTO GALERİ
Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

magazinekibi
   
  BONNE VIE Dergisi  
   
  ​Mehmet Akif Alakurt  
  ÇOK YORUMLANANLAR
 
  Bak Sen Sıla'ya!
  FACEBOOK'TA BYTURCO
  TWITTER'DA BYTURCO
  ANKET
     
 
Düzenli Olarak Spor Yapabiliyor Musunuz?

Evet
Hayır

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya
  •Spor
  •Özel Röportaj
 
 
  •Siyasiler
  •Yaşam
  •Çeşitli
 
 
  •Spor
  •Magazin
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya