KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan, hükümetin maaşlardan kesinti yapmasıyla ilgili olarak, meselenin bin ya da 500 TL daha düşük maaş almak olmadığını, konunun buraya götürülmemesi gerektiğini; meselenin ülkedeki sivil toplum örgütlerini görmezden gelmek, demokrasinin işlenmemesi, kamusal alanların bilerek istenerek peşkeş çekilmeye çalışılması olduğunu savundu. Kaptan, “Bizimle bu mücadeleyi birlikte vermeye çalışacak tüm sivil toplum örgütleriyle birlikte mücadele edeceğiz” dedi.
 
Kamu Çalışanları Sendikası (Kamu-Sen) Başkanı Mehmet Özkardaş da bu uygulamanın altında, AKP hükümetinin dayatmalarını eksiksiz yerine getirdiğini savunduğu hükümetin 2016-2018 yıllarını kapsayan ekonomik paketin içindeki dayatmaların, özelleştirmelerin, bazı kurumların kapatılması, kamu çalışanlarıyla emeklilerin haklarının geriye götürülmesine yönelik bir ön hazırlık yapmasının yattığını savundu.
 
“MESAJ ŞU: İMZALAMAZSAK, TEPKİ GÖSTERİRSENİZ, MAAŞ ALAMAYACAK DURUMA DÜŞERSİNİZ”
 
Özkardaş hükümetin bu tür uygulamalarla bir mesaj vermeye çalıştığını da ileri sürdü ve bunun “AKP hükümetinin Türkiye’nin bize dayattığı bu ekonomik paketi imzalamazsak, buna toplumsal bir tepki gösterirseniz, maaşlarınızı alamayacak duruma düşeceksiniz, haklarınız budanacaktır” şeklinde olduğunu ileri sürdü.
 
Başbakanlık önündeki eylemde saat 13.00’te basın açıklamasının okunmasının öncesinde Kamu-Sen Genel Başkanı Mehmet Özkardaş ile KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan birer konuşma yaptılar.
 
ÖZKARDAŞ: “HALKI ZORA SOKACAK”
 
Kamu-Sen Başkanı Mehmet Özkardaş konuşmasında, hükümetin 4 bin TL ve üzerinde maaş alanlardan kesinti yapmasının yasalara aykırı olduğunu kaydetti ve bu uygulamanın halkı çok zor duruma sokacağını söyledi.
 
Özkardaş, “13. maaşlar kaldırılırsa, tahsisatlar kaldırılırsa, emekli maaşları, emekli ikramiyeleri düşürülürse, haklar daha da geriye götürülürse, kendi kendimize yeteriz ve Türkiye’den bir şey istemeye gerek kalmaz” sözünün de bunlar için atılacak adımlara zemin hazırlamak olduğunu ileri sürdü. Özkardaş, bütün yapılanların, kapatılan kurumların herhangi bir iyileşme olmadığını ve cari bütçede denkleşme yaşanmadığını da savundu.
 
Özkardaş, dayatmalara boyun eğemeyeceklerini ve diğer sendikalarla da iş birliği yaparak da mücadelelerini tırmandıracaklarını belirtti.
 
KAPTAN: “KAOS YARATANLAR HALA MECLİS’İ VE BAKANLIKLARI İŞGAL EDİYOR”
 
KTAMS Başkanı Ahmet Kaptan da ülkede söylediğiyle yaptıkları bir biriyle örtüşenlere, ülkenin sıkıntılarını sadece kendileri düşünmeyenlere, sendikaları ve çalışanları görmezden gelemeyenlere, sendikalar ve çalışanlarla iş birliği içinde ülkenin geleceğini hazırlayacak yöneticilere ihtiyaçları olduğunu söyledi.
 
Kaptan, “Oturdukları yerden kaosun üstüne yeni kaoslar yaratanlar ve haberleri basından öğrenmemizi sağlayanlar hâlâ Meclis’i ve bakanlıkları işgal etmeye devam ediyorlar” dedi.
 
AKP’nin dayatması varsa hükümetin bunu sendikalarla sivil toplum örgütleriyle paylaşması gerektiğini belirten Kaptan, AKP’nin dayatmalarına karşın her türlü direnişe ve mücadeleye var olduklarını ancak içten ve dıştan gelen hiçbir dayatmaya boyun eğmeyeceklerini belirtti.
 
“Biz bu filmi gördük” diyen Kaptan, geçmişte havaalanına yatırım yapmayarak havaalanının elden çıkarılmasını ve bunun sonuçlarını yaşadıklarını ifade etti. Kaptan Elektrik Kurumu, Telekomünikasyon Dairesi ve limanların şu anda elden çıkarılmaya çalışıldığını da savundu ve buna karşın hükümetin vereceği mücadeleye var olduklarını ancak hükümet yetkilileri koltuklarını korumak için halkı teslim edeceklerse bunda yer almayacaklarını söyledi.
 
ORTAK AÇIKLAMA
 
Okunan ortak basın açıklamasında ise Kıbrıs Türk halkı ve emekçiler üzerinde oynanan yoksullaştırma, sindirilme ve toplumsal kaynakları özelleştirme planlarının bir bir devreye konulduğu savunuldu.
 
Açıklamada, “2006 yıllarından itibaren Dünya Bankası raporlarında da ısmarlama yazılan Kuzey Kıbrıs'ta özelleştirmeleri ve kamu çalışanlarının haklarının budanmasını ön gören raporlar tesadüf değildi. Bu raporla başlayan ve AKP Hükümetlerinin de dayatmalarıyla ve bizdeki işbirlikçi hükümetlerin koltuk sevdası uğruna başta KTHY, ETİ, Ercan olmak üzere birçok öz varlıklarımız peşkeş çekilmiştir” denildi.
 
Açıklamada, maaş kesintilerinin altında yatan mantığın özelleştirmeler ve kamu çalışanlarının haklarının budanmasına zemin hazırlamak ve halkı olası özelleştirmeleri de içeren 2016-2018 yıllarını kapsayan ekonomik paketi kabul etmeye zorlamak olduğu savunuldu.
 
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
 
“Kamu çalışanlarından net 4 bin TL ve altında alanlara tam maaş, net 4001 TL ve üzerinde alanlara ise maaşlarının yüzde 60'ı verildi. Yani 4 bin 1 TL maaşı olan biri yaklaşık 2 bin 400 TL alırken, 3 bin 999 TL alanlara tam maaşı verildi. Bunu dahi beceremediler...4 bin TL maaşı olana 2 bin 400 TL maaş yattığında banka, varsa ki mutlaka vardır, önce borç taksitini kesecektir. 2 bin 400 TL'den kesilen borç taksitinden sonra kalan parasıyla ne yapacaktır bu insanlar? Okul harcı, telefon, elektrik, benzin, kredi kartı ve artarsa da mutfak masrafı...”