Türkçe En İyi İnternet Gazetesi
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
 
ANA SAYFA ANTALYA KKTC TÜRKİYE DÜNYA SPOR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
ANTALYA   15/24 °C
 
 
    Erhürman: “KKTC Hükümeti zangır zangır sallanıyor, her an her şey olabilir”  
 
    Antalya Büyükşehir Zabıtası’ndan çöp ev tahliyesi  
 
    TODEV' den Mum Atölyesi Açılışı  
 
    Av.Turgay Karaca'nın En Mutlu Günü  
Kansere Karşı Sihirli Bitkiler
Kansere Karşı Sihirli Bitkiler
 
Tanı ve tedavi imkanlarının her geçen gün gelişmesine rağmen görülme sıklığı artan kanser tedavisinde, medikal tıbbın yanı sıra kontrolsüz kullanılan bitkisel ürünlerin ve vitamin takviyelerinin, kanseri önlemek, durdurmak yerine olası riskleri artırabildiği, tedavinin etkinliğini azaltabildiği ve komplikasyonlara neden olarak ciddi sonuçlara yol açabildiği bildirildi.
 
4 Aralık 2010 Cumartesi - 16:35

Uzmanlar, beta karotenin özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine kolaylaştırdığını, tüm anti-oksidanların potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabildiğini, kalsiyum-magnezyum-potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları içeren minerallerin özellikle kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği bulunan hastalarda sakıncalı olabileceği uyarısında bulunuyor.

Isırgan otunun, kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerindeki olumsuz etkisinin kemoterapi yan etkileri ile karışabildiği, aşırı sarımsak tüketiminin kanama problemine yol açabildiği için kemoterapi-radyoterapi alanlarda kullanılmaması gerektiğine dikkati çeken uzmanlar, japon eriğinin ölümcül kanamalara yol açabileceğinden kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabildiğini belirtiyor. Meme ve rahim kanseri hastalarının soya ve ginseng'ten uzak durması gerekiyor. 

Hacettepe Üniversitesi (HÜ) Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik,  bitkisel karışımlar ile vitamin takviyelerinin, kanser ve kanser tedavisi üzerine olumsuz etkileri olduğunu söyledi.

Kanserden korunmak için bir ilaç olmadığını, tütün kullanımı ya da pasif içicilik, yanlış beslenme, aşırı kilo, fizik aktivite eksikliği, güneş ışığı maruziyeti gibi etmenlerin kansere yol açtığını, bunlardan kaçınılarak kansere yakalanma riskinin ciddi oranda azaltılabileceğini vurgulayan Çelik, sağlıklı kişilerin gereksiz ilaç ve vitamin desteklerinden uzak durması, hasta olan kişilerin hekim bilgisi dahilinde ilaç kullanması gerektiğine işaret etti.

Çelik, vitamin takviyelerinin temel beslenme ögeleri arasında yer almadığını ve bunların kesinlikle ''ilaç'' olmadığını ifade ederek, ABD başta olmak üzere birçok ülkede vitamin takviyelerinin kullanımının arttığını söyledi. ABD'de saygın bir kurum olan FDA'nın (Food and Drug Administration, Besin ve İlaç Kurumu) bile bu tip ürünleri denetleyemediğini, onaylamadığını ve tehlikeli olabilecekleri konusunda uyarılarda bulunduğunu dile getiren Çelik, aynı etken maddeyi içeren ürünlerin birçok değişik ambalaj ve marka adı altında satılabildiğini ve içerdikleri miktarların üründen ürüne ya da markadan markaya farklılık gösterebildiğini söyledi. 

'TEDAVİ SÜRECİNDE, ÖNCESİNDE VE SONRASINDA KULLANILMAMALI'

Çelik, bu ürünlerin etki veya yan etkisi konusunda bilimsel olarak bir veri elde etmenin mümkün olmadığına dikkati çekerek, kanser tedavisi öncesinde, esnasında ve sonrasında bitkisel karışımlar-vitamin kapsüllerinin kullanımına ''kesinlikle'' izin verilmemesi gerektiğini belirtti. 

İsmail Çelik, ''Çünkü, bitkisel ürünlerde, içine karışmış toksik maddeler olabileceği gösterilmiştir. Bu ürünlerin saflığı ve güvenilirliği kuşkuludur. Özellikle aktarlardan elde edilen bitkisel ürünlerin, doğrudan doğadan toplanmış ve işlenmemiş olduğu unutulmamalıdır. Dolayısı ile bunlar 'steril' değildir, mantar sporları, çeşitli bakteriler içerebilirler. Kemoterapi altında enfeksiyon riski olan hastalar bu tür ürünleri tükettiklerinde temizlik kurallarına çok dikkat etmelidirler'' uyarısında bulundu.

''Bu ürünlerin, kemoterapi ilaçlarının etkilerinde azalmaya yol açarak hastalığın etkin tedavisini sekteye uğrattığına'' dikkati çeken Çelik, ''Bu karışımların yan etkileri, kemoterapi yan etkisi zannedilip gereksiz doz azaltımına gidilebilmekte ve tedavinin eksik verilmesine neden olabilmektedir. Sıklıkla kanamaya yol açmaları nedeniyle kanserli hastalarda ciddi kanamalara ve ölüme neden olabilirler'' diye konuştu.

'BETA KAROTEN, AKCİĞER KANSERİ GELİŞİMİNİ KOLAYLAŞTIRIYOR'

HÜ Onkoloji Enstitüsü Prevantif Onkoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. İsmail Çelik'in verdiği bilgiye göre, antioksidanlar ve vitaminlerin olumsuz etkileri bulunuyor. Bunlar içinde yer alanlardan biri olan beta karoten tüketilmesi, özellikle sigara içenlerde akciğer kanseri gelişimini önlemek yerine kolaylaştırıyor. Sigara içenlerin kesinlikle B-karoten almaması gerekiyor.

Tüm antioksidanlar, potansiyel olarak kemoterapi ve radyoterapinin etkisini azaltabildiğinden tedavi altında antioksidan alınmaması isteniyor. Antioksidan kullanan 200 binden fazla hastanın katıldığı bir analizde, Vitamin A, E ve Beta-karoten kullananlarda ölüm riskinin daha çok olduğu gösteriliyor. Vitamin C ve selenyum için durum belirsizlik gösteriyor. Hekim takviyesi olmadan vitamin A ve E kullanılmaması gerekiyor.

Kalsiyum, magnezyum, potasyum ve çoğu zaman vitamin karışımları da içeren mineraller, özellikle kemik metastazı olan veya kalsiyum yüksekliği bulunan hastalarda sakıncalı olabiliyor.

Halk arasında çok faydalı olarak bilinen ısırgan otu, yapılan gözlemlerde kan pıhtılaşmasını sağlayan hücreler üzerinde olumsuz etki yapabiliyor, bazı alerji yaratan ve toksik proteinler içerebiliyor. Karın ağrısı, ishal, ateşe yol açabiliyor. Bu bulgular da kemoterapi yan etkileri ile karışabiliyor.

Sarımsak aşırı tüketildiğinde veya yoğunlaştırılmış tabletler şeklinde alındığında kanama problemine yol açabiliyor, bazı antiviral ilaçların etkinliğini azaltabiliyor. ''Kumadin'' adlı ilaç kullanıldığında veya kemoterapi-radyoterapi alındığında sarımsak tüketilmemesi ya da hap olarak alınmaması öneriliyor. Çünkü, kemoterapinin etkinliğini azaltabiliyor.

'JAPON ERİĞİ, ÖLÜMCÜL KANAMALARA YOL AÇABİLİYOR'

Japon eriği olarak bilinen Ginkgo Biloba, içeriği nedeniyle kanamaya eğilimi artırıyor. Özellikle kanı sulandıran ilaçları kullananlarda (Kumadin-Heparin) ölümcül kanamalar görülüyor.

Üründe mevcut olan antioksidan özellikler kemoterapi ve radyoterapi etkisini azaltabilir. Bu ürün ayrıca karaciğerdeki bazı enzimleri etkileyerek, kanser ilaçlarının etkinliğinde azalma ya da yan etkilerinde artmaya yol açabiliyor ve antitümör-antibiotik alanların uzak durması gerekiyor. Kemoterapi ve radyoterapi sırasında Ginkgo kullanılmaması gerekiyor.

Koni çiçeği, kirpi otu olarak bilinen Echinacea da karaciğerde yıkılan bazı ilaçların etkinliğini azaltabildiğinden kemoterapi ile birlikte alınması önerilmiyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ilaçlarını kullananların bu üründen kesinlikle uzak durması isteniyor.

'MEME VE RAHİM KANSERİ HASTALARI SOYA VE GİNSENG'DEN UZAK DURMALI'

Soya ürünleri ise içerdiği isoflavonların östrojenik hormonal etkisi nedeniyle meme ve rahim kanseri olan hastalarda zararlı olabiliyor. Soyada bulunan ''genistein'' adlı bir madde, tamoksifenin etkinliğini azaltabiliyor. Tamoksifen kullanan meme kanseri hastalarının soya ürünlerinden uzak durması gerekiyor.

Soya ürünleri farmakolojik dozlarda bazı ilaçların emilim ve dağılımını da etkileyebiliyor.

Yeşil çayın tablet halinde yüksek dozlarda alınması, mide rahatsızlıklarına, ishale ve kramplara yol açabiliyor.

Bazı ginseng preparatlarında östrojenik maddeler olduğundan, meme ve rahim kanserli hastaların bunları kullanmaması gerekiyor. Ginseng, bazı ilaçların kan düzeyini azaltabiliyor, bazılarını da artırabiliyor. Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan, siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin alanların, ginsengden uzak durması gerekiyor.

Cüce palmiyenin, içerdiği hormonal maddelerden ötürü meme ve rahim kanseri hastalarının tüketmemesi gerekiyor. Tedavi için hormonal preparatlar alan meme kanserli hastalarının da tedavi etkileşimi olabileceğinden bu üründen uzak durması isteniyor. 

Hipericum perforatum, binbirdelik otu da ilaç etkileşimlerinden dolayı kanser ilacının kan seviyelerini ve etkisini azaltabiliyor. Bunun dışında birçok ilacın etkisini azaltma ya da arttırma yönünde etki edebiliyor. Kemoterapi alan hastaların, bu ürünü kesinlikle kullanmaması gerekiyor.

'KEMİK METASTAZI OLANLAR, KÖPEK BALIĞI KIKIRDAĞINDAN UZAK DURMALI'

Kedi otunun, ''Tamoksifen kullananlar ve siklofosfamide, etoposide, teniposit'' kullananlarca tüketilmemesi, ezan çiçeği ile gece mumu yağının serum proteinlerine bağlandığı için ilaç etkinliğini değiştirebildiğinden kemoterapi ile birlikte kullanılmaması gerekiyor.

Kaya Koruğu, bazı kanser tedavisinde kullanılan ilaçların etkinliğini azalttığından kemoterapi ile alınmaması ve karaciğer sorunu olanlarca kullanılmaması isteniyor. Özellikle karaciğer toksisitesini arttırabiliyor. 

Yaban mersinini, kanama problemi olanların, kemoterapi-radyoterapi alanların, ''kumadin'' kullananların tüketmemesi gerekiyor.

Siyah üzüm çekirdeği, yüksek dozlarda alındığında bazı ilaçlarla etkileşebiliyor. Bu nedenle, ''Iressa, tarceva, irinotecan, topotecan siklofosfamid, etoposide, teniposide, taxol, docetaxel, vincristine, vinblastin ve platin'' kullananlarca alınmaması vurgulanıyor.

Köpekbalığı ve sığır kıkırdağı, kalsiyum yüksekliğine yol açabiliyor. Özellikle kemik metastazı olan hastalar ya da vit-D, kalsiyum kullanan hastalarda sakıncalı olabiliyor. Bulantı, kusma, mide rahatsızlığı, hipotansiyona ve alerjik reaksiyona yol açabiliyor.

Sekiz farklı karışımdan oluşan Pc-Spes, içeriğinden ötürü östrojen ve diğer bazı maddelerle kontamine olabiliyor. Jinekomasti, libido azalması, mide rahatsızlıkları, kramplar, damar pıhtılaşması, ishal, kalp problemleri, sıcak basmasına yol açabiliyor. Pc-Spes'in herhangi bir amaçla kullanılmaması gerekiyor.

Zakkum, mevcut hali ile kanser tedavisinde kullanılmamalıdır. Olumlu etki yaptığına dair bilimsel veri bulunmuyor. 

'AKUPUNKTUR'UN DOĞRUDAN KANSER TEDAVİSİNDE YERİ YOK'

Akupunktur'un, doğrudan kanser tedavisinde yeri bulunmuyor. Vücuda bir iğne girmesi söz konusu olduğu için, kan ve pıhtılaşma hücreleri düşükken uygulamanın yapılmaması gerekiyor.

Aromaterapi, masaj ve yoga, meditasyon ile egzersiz gibi yöntemlerde de kemik metastazı olan hastalarda kırıklara yol açabileceğinden dikkatli olunması tavsiye ediliyor.

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
Bir Antalya Masalı
 
İspanya'da hava trafiğine Ordu el koydu
 
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
Sigara Zekayı Duman Ediyor
Yeni çalışma, sigaranın beynin korteks bölgesini incelterek hafızaya dayalı ...
Migrene Çare Nane Yağı
Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Farmakognozi ve Fitoterapi Anabilim ...
Dünya’nın Organ Nakli Merkezi Antalya Olacak
Türkiye'nin ilk çift kol naklini gerçekleştiren Akdeniz Üniversitesi Plastik ...
Bolu’da 38 Öğrenci Hastanelik Oldu
Bolu'da 38 lise öğrencisi gıda zehirlenmesi şüphesiyle hastaneye kaldırıldı.
 
 
Saçınızı Kurutmadan Dışarı Çıkmayın
Kışın saçları kurutmadan sokağa çıkmak ve ıslak saçlarla rüzgara maruz ...
Bebek mamasında kurşun çıkan şirket açıklanacak
Tarım Bakanlığı, uygunsuz üretim yapanı kamuoyuna açıklayacak taslak açıkladı.
Bu Besinler Her Evde Bulunuyor
Daha sağlıklı ve güçlü bir yaşam hedefleyenler için yaşlanmanın etkileri ...
Kayısı Kalp Krizi Riskini Azaltıyor
Kanseri önleme özelliği olan kayısının, kalbi koruyucu özelliği olduğu ...
 
 
Akdeniz Anemili Hasta Sayısı Yüzde 87 Azaldı
Sağlık Bakanlığı'nın 2002'de çıkardığı Kalıtsal Kan Hastalıklarıyla Mücadele ...
Doğanın Mucizesi Zerdeçal Her Derde Deva
Zerdeçalın her türlü kanser hastalıkları, diyabet, enfeksiyon hastalıkları ...
Aşırı Tuz ve Çikolata Tüketimine Dikkat
Sindirim sistemi hastalıklarıyla ilgilenen uzmanlar, aşırı tuz ve çikolata ...
Uzmanlardan ‘Soba Zehirlenmeleri’ Uyarısı
Bursa'da lodosun hâkim olduğu bugünlerde özellikle soba dumanından meydana ...
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Erhürman: “KKTC Hükümeti zangır zangır sallanıyor, her an her şey olabilir”

Erhürman: “KKTC Hükümeti zangır zangır sallanıyor, her an her şey olabilir”

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
  Siz Antalya'yı HAK Ediyor Musunuz ?
  ÇOK OKUNANLAR
www.buyukantalya.com
  YAZARLAR
 
 
Siz Antalya'yı HAK Ediyor Musunuz ?
 
Mehmet Kesim
 
 
Kıbrıs’ın Sahibi Biziz
 
Prof.Dr.Ata Atun
 
 
İnsanlık Hali
 
Hüseyin Kaya
 
 
KKTC'DE YEREL SEÇİM HEYECANI
 
Reşit KESİM
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Byturco diyor ki...
   
  Alkışlar Turgül Tomgüsehan İçin  
   
  Yılmaz Erdoğan  
  FOTO GALERİ
Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

magazinekibi
   
  BONNE VIE Dergisi  
   
  ​Mehmet Akif Alakurt  
  ÇOK YORUMLANANLAR
 
  Bak Sen Sıla'ya!
  FACEBOOK'TA BYTURCO
  TWITTER'DA BYTURCO
  ANKET
     
 
Düzenli Olarak Spor Yapabiliyor Musunuz?

Evet
Hayır

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya
  •Spor
  •Özel Röportaj
 
 
  •Siyasiler
  •Yaşam
  •Çeşitli
 
 
  •Spor
  •Magazin
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya