Suçlamaları reddeden Ayri; cinayetleri kendisinin işlemediğini ve Zaza Ercan isimli bir kişinin bu cinayetleri işlemiş olabileceğini ifade etti. Ayri'nin bir sonraki duruşma tarihi 8 aralık olarak belirlendi.

İzmir'in Balçova ilçesinde 2, Konak ilçesinde ise 1 kişinin başına ateş edilerek öldürülmesi olayı ile alakalalı olarak yargılanan Hamdi Ayri'nin ikinci duruşması bugün 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. İkinci duruşması görülen Ayri, kendisine ithaf edilen suçlamaları kabul etmeyerek, Zaza Ercan isimli bir kişiyi işaret etti. Duruşma esnasında oldukça soğukkanlı olduğu gözlemlenen Ayri'nin kilo aldığı da dikkatlerden kaçmadı. Hamdi Ayri, Bodrum'da garsonluk yaptığı dönemlerde Zaza Ercan isimli bir kişi ile tanıştığını ifade ederek; "Zaza Ercan, uyuşturucu da kullanıyordu ama ben onunla hiç kullanmadım. Bazı zamanlar Bodrum civarındaki çeşitli yerlerden uyuşturucu hap alıp satardı da. Ben de onun yanında dururdum. Ama asla satmadım ve satışından da nemalanmadım'' dedi.

 

Zaza Ercan ile bir restoranda yemek yedikten sonra paralarının çıkışmadığını, daha sonra kendisinin kimlik bıraktığını anlatan Ayri şöyle konuştu: "Sen kimliğini bırak'' demişti Zaza Ercan. Daha sonra bir gece bu iş yerinin camını kırıp içeriye girdik ve yazar kasa, içinde laptop bulunan bir çanta ve bıraktığı kimliği alıp restorandan çıktık. Daha sonra bu laptop çantasının içinde bir silah bulduk, ruhsatı da vardı. Silahı Zaza Ercan aldı'' dedi. Bodrumdan sonra İzmir'e Zaza Ercan ile ayrı tarihlerde geldiklerini ifade eden Hamdi Ayri daha sonra silahın çalışmadığını ve 24 nisan tarihinde Zaza Ercan ile buluşup silahı tamir ettiklerini ifade etti. Ayri daha sonra gece saatlerinde eve döndüğünü söyledi.

 

Eve vardığında kardeşlerinin uyuduğunu anlatan Ayri; "Kardeşlerimin üçü de değişik yerlerde garsonluk yapar. Abdullah ve Ahmet sabah erken kalkacakları için yatmışlardı. Ben bira içiyordum. Taner geldiğinde de bana 'Abi yolun alt tarafında bir bayan vurulmuş' dedi. Ben de haberim olmadığını söyledim'' dedi. Ayri, ayın 26'sı pazartesi günü saat 20.30'a kadar evde oturduğunu dile getirerek, o gün Zaza Ercan ile Bodrum'a dönme konusunda anlaştıklarını ifade etti ve ''O yüzden evden çantamla çıkmıştım ve çantamı Çankaya'daki Hisar Otele bırakmıştım'' dedi.

 

 

 

Travesti Mustafa Has'ın öldürüldüğü akşam ise Alsancak'ta Barlar Sokağı'nda bir süre dolaştıktan sonra bir travesti ile Çankaya'ya doğru yürüdüğünü ancak anlaşamadığını söyleyerek bulunduğu yerden ayrıldığını ifade eden Ayri şöyle devam etti: "Travesti ile anlaşamayınca ayrıldık. Saat 04.30 sıralarında Zaza Ercan beni aradı ve Çankaya'da tarif ettiği yere gittim. Burada Zaza Ercan'ın bir travesti ile aynı araçta olduğunu fark ettim. Ancak travestinin ölü olup olmadığına dikkat etmedim. Sol elimle aracın kapısını açtım. Zaza Ercan o gece bana bir poşet verdi. Ancak Poşetin içinde silah, uyuşturucu hap ve cep telefonu olduğu için benim otele giderken dikkatli olmamı istedi. Daha sonra ben bir turizm şirketinden saat 11.00 arabasına bilet aldım. Otobüs saatine kadar silah ruhsatı ve ehliyeti kendi fotoğrafı ile pvc kaplattığını ifade eden Ayri poşetin içinde çıkan telefonu da satabileceğim söylendiği için kendi kimliğim ile 200 TL karşılığında sattım.

 

 

Sanık Hamdi Ayri, ''3 maktule de silahla ateş etmedim. Kimin tarafından işlendiğini de görmedim. Tahminimce Zaza Ercan yapmış olabilir. Ancak bana böyle bir itirafı olmadı'' diye konuştu. Bu sırada mahkeme hakimlerinden biri Ayri'ye "Sen Zaza Ercan'ın robotu musun da her dediğini yapıyorsun?'' şeklinde sorusuna Ayri; ''Ben onun robotu değilim. Birlikte hareket ettiğimiz için, ona bulaştığım için her dediğini yaptım, itiraz etmedim. Çünkü kendisiyle daha önce hırsızlık suçu işlemiştim ve uyuşturucu satışında da yanındaydım" dedi.

 

Duruşmada Ayri'nin cezaevinde iken cinayetleri itiraf ettiği iddia edilen İrfan denilen kişi ile de ilk defa yüzyüze geldiği öğrenildi. Ayri'nin "İrfan Abi" diye hitap ettiği kişiye cinayetleri itiraf ettiği mektupların kendisine gösterilmesi üzerine Ayri; "Ben daha önce cezaevine girmedim ve düzeni de bilmiyorum. Orda iken 8 metre yükseklikte bulunan bir duvardan günde 20 taneye yakın yazışmalar gerçekleşiyordu. Gazeteden okuduklarımı yazmıştım. Aslında cinayetleri ben işlemedim" dedi.

 

Ayri'nin duruşması 8 aralık çarşamba tarihine ertelenirken Ayri için 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 45 yıl hapis cezası isteniyor.