Dudak ve burun yarığı tedavisinde çığır açılan “TAN” tekniği TRT Haber GÜNDEM programında anlatıldı.

Programa konuk olan Erzurum Atatürk Üniversitesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Öğretim üyelerinden Prof. Dr. Önder Tan, geliştirdiği TAN tekniğinin detaylarını canlı yayında izleyiciler ile paylaştı

Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Tan’ın geliştirdiği yöntem, doğuştan meydana gelen dudak ve damak yarıklarının tedavisinde bilinen en etkili yöntemlerden biri olarak kabul görmüştü.

Türkiye’de her bin yeni doğanda bir dudak, her 2 bin 500 doğumda ise bir damak yarığı görüldüğünü belirten Prof. Dr. Önder Tan, geliştirdikleri teknik ile aynı zamanda burun problemlerini de düzelttiklerini belirtti.

Prof Dr. Tan, tekniğin 2005’ten beri geliştirilip mevcut seviyenin yakalandığını TRT Haber’in canlı yayınında anlatan Prof. Dr. Önder Tan, tedavinin tüm tıp çevrelerinden kabul gördüğünü söyledi.

Hatırlanacağı üzere bu yöntem sayesinde Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Plastik ve Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Önder Tan ve ekibi Dünya Yarık Dudak ve Damak Kongresi ve Türkiye Ulusal Plastik Cerrahisi Kongresi’nde ‘yeni teknik’ dalında ödülünü almıştı

“BUNUN KARŞILIĞI YOK, AİLELERİN MUTLULUĞU YETERLİ”
Geliştirdiği yöntemin en çok yeni çocuk sahibi olan aileleri mutlu ettiğini dile getiren Prof. Dr. Önder Tan, TRT Haber’in canlı yayınında şunları söyledi:

“Doğuştan gelen bu rahatsızlık her 1000 çocuktan birinde görülüyor. Tedavi için dünyada 2 farklı yöntem kullanılıyordu. Bu tedavi yöntemlerine bir yenisi de ülkemizden eklendi. Bilinen tüm teknikler yarık dudak veya damağı kısmen tedavi edebiliyor ancak hiçbir yöntem burnu tam düzeltemiyordu. Öyle ki çocuk büyüdükten sonra yaptığımız estetik ameliyatlar bile bu durumun önüne geçemiyordu. Geliştirdiğim bu yöntem sonucunda iki saat süren bir operasyonla dudak ve damak yarıklarını tedavi edebiliyoruz. Bu durum tabi ki en çok aileleri mutlu ediyor. Bunun bir karşılığı yok en önemlisi çocuk ve ailelerin mutluluğu… Bu benim için paha biçilmez…”