|
|
Çavuşoğlu'nun Ziyaretinin Ardından
|
|
|
|
|
Kıbrıs Müzakerelerini sekteye uğratan Rum Meclisi tarafından alınan,1950'deki Enosis plebisitinin okullarda anılması kararı süreci baltalarken, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gerçekleştirdiği ziyarette vermiş olduğu mesajlar Kıbrıs Türk tarafında oluşan karamsarlığın dağılmasına neden oldu.
Çavuşoğlu'nun gerek KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber; gerekse Başbakan Hüseyin Özgürgün, Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ve Mecliste temsil edilen siyasi parti başkanlarıyla gerçekleştirdiği görüşmelerde süreçte gelinen son durum ele alındı.Görüşmeler sonrasında Çavuşoğlu'nun yaptığı açıklamalar Türkiye Cumhuriyeti'nin verdiği güçlü desteğin artarak sürdüğünü gösterdi.
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, müzakerelerde açıkta kalan konularda yol alamamalarının temel nedeninin, Rum tarafının, federasyonun bir eşitlik içerdiğini, azınlıktan çoğunluktan söz edilemeyeceğini, Kıbrıs Türk kurucu devletinin güneydekiyle tam eşit olacağını içine sindirememesi olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, devam eden müzakere sürecinin son fırsat penceresi olduğunu belirterek, bu fırsatın kaçırılmaması çağrısı yaptı. Başka bir alternatif çözümden söz etmediklerini ifade eden Çavuşoğlu, çözüme ulaşılmaması halinde ne yapılacağına KKTC ile Türkiye’nin zamanı gelince karar vereceğini belirtti.
Nisan 2015'de Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini kazanan Mustafa Akıncı'nın göreve başlaması sonrası hızlanan müzakere sürecinde, Akıncı 2015 sonunda bir referandumla süreci sonlandıracaklarını belirterek umut pompalamıştı.Devam edilen müzakelerde hedef 2016 ortası sonu derken 2017 yılının 2. ayında yaşanan Enosis krizi ile müzakeler durma noktasında gelmiştir.
Birleşmiş Milletler başta olmak üzere tanınmış ülke olma vasfıyla dünyada kabul gören tüm kurumlara üye olan Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin aldığı yanlış karar ve sergilediği tutumlar adeta şımarık bir çocuk davranışıyla bardağı taşırmştır.Yılladır ambargolar altında ezilen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti,hükümeti kurumlarıyla Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğiyle ayakta kalmaya çalışırken, Türk tarafı bundan sonraki yol haritasını ortaya koyarak yoluna devam etmelidir.
Ekonomik,sosyal ve siyasi anlamda temelleri sağlam daha güzel bir KKTC için birlik ve beraberlik içerisinde elele olmalı, gelecek nesillere yaşanılacan bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için çok çalışmalıyız....