Mehmet Kesim [email protected]

KKTC NOTLARIM..

12 Ekim 2017 Perşembe

Her şey beğenmekle sevgiyle başlar.  Bunlar varsa gerisi geliyor..
Adaya ilk ayağımı bastığım, gidip gelmeye başladığım ilk günlerin üzerinden tam 30 yıl geçmiş.
 
Her zaman rahmetle andığım KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın bu sevgimde büyük bir etkisi olduğunu hep belirtmişimdir.
Gönlüm ister ki her seferinde severek geldiğim, uğrunda şiirler yazıp şarkılar bestelediğim şimdi yaşamına dair kitap yazdığım Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde gülen yüzlerdeki tebessüm hiç eksik olmasın.
 
KKTC Notlarım başlıklı bu köşe yazımla KKTC’de gerek dostlarımdan gerekse şahsen görerek öğrendiğim bazı sorunların konunun muhatapları tarafından duyulmasını ve çözüm getirilmesini istiyorum.
 
Kuzey Kıbrıs’ta on binlerce TC Kökenli vatandaşımız yaşıyor.
Bu vatandaşlarımızdan Gazimağusa, İskele Karpaz Bölgesi’nde yaşayanların en büyük isteği Gazimağusa merkezli bir TC Konsolosluğu açılması.
İnsanlar Lefkoşa'daki elçilik binası dışında ikinci bir merkezin sabahın altısında başlayan kuyrukları azaltacağını, zaman kaybını ortadan kaldıracağına inanıyorlar.
 
Bu konuda başta değerli hemşerim başarılı çalışmalarıyla Antalya’mızın gururu Dışişleri Bakanımız Mevlüt ÇAVUŞOĞLU ve Dışişleri Bakanlığımız yetkilileri Lefkoşa Büyükelçiliğimizin özel bir hassasiyet göstereceklerine eminim.
 
On binlerce vatandaşımız: öğrencimiz, çalışanımız, iş adamımızın devletimizin her zaman yanlarında olduğunu hissetmeleri gurur verici olur.
Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan vatandaşlarımızın dışında adada okumaya gelmiş on binlerce üniversite öğrencimiz için en önemli sorun ev kiraları.
Lefkoşa, Gazimağusa, Lefke yüksekliğini hissettiren bu şikayetin asıl merkezi GİRNE.
 
Adanın en önemli üniversitelerinden başta Girne Amerikan Üniversitesi’nin bulunduğu GİRNE'DE kiralar aşırı pahalı normal değerinin çok çok üzerinde.
 
İngiliz Sterlini üzerinden ev kiraları 2+1 500 Sterlin iki ay depozit bir ay emlakçı 6 aylık peşin cebinde yirmi bin lirası olmayan biri burada zor ev kiralıyor.
 
Son üç yılda hızla kentleşen yüksek katlı apartmanların dikildiği daha temeldeyken satılan apartmanlarla dolu Girne’de bu hızlı büyümenin aynı hızla yavaşlayacağına inanıyorum. Çünkü bu evleri satın alanların kazançlarının giderek azaldığı bir dönem şu an başladığını anlatan arkadaşlarımdan dinlediklerim oldukça ilginç geldi.
 
Kira getirisinin yüksekliği hem emlakçılar hem ev sahipleri hem de bunu çok hızlı geri kazanım olarak gören yatırımcılar için özel bir hal arz etmesi KKTC’yi tercih edecek üniversite adayları için olumsuzluk arz ediyor.
 
Bu yıl tıp ve hukuk dışında üniversitelerin kontenjanlarının dolmamasında kulaktan kulağa KKTC’de hayat pahalılığı söylentisi hem KKTC ekonomisine hem de üniversitelere maalesef büyük zarar veriyor.
 
Üçüncü önemli sorun Türkiye KKTC arası haberleşme. Özellikle adada eğitim gören öğrencilerin aileleriyle yaptıkları telefon görüşmeleri roaming diye tabir edilen uluslararası dolaşım sistemi dahilinde değerlendirilerek ücretlendiriliyor.
Herkes internet ortamı üzerinden haberleşme gerçekleştiremediği için adada Turkcell ve Vodafone hatları üzerinden Türkiye’den getirilen hatlarla görüşme yapmak için aylık 600 TL gibi ek ücret biniyor.
 
KKTC’den alınan hatlar 200 dakikalık görüşmeyi ortalama 70 lira civarında ücretlendiriyor. Yıllar önce roaming sistemi yoktu nedense bu konuya hükümetler arası çözüm bulunmadığı gibi adada Türkiye’den yanında getirdiği cihazı öğrenci kullanacaksa kayıt için ortalama 130 liraya yakın ücret ödüyor.
Bu işlemin yapıldığı BTHK kurumundaki uzun kuyrukları Lefkoşe’deki binasında görüntüleyip twitter üzerinden duyurmamdan sonra üniversitelerde aynı işlem için ofisler açılması memnuniyet verici bir gelişme ve yetkililerin hassasiyeti..
 
KKTC’de bir başka önemli konu adaya ithal edilip Türkiye’den getirilen başta gıda maddeleri olmak üzere alınan vergiler.
Bu da çözülmesi gereken çok özel bir konu.
KKTC’de süper marketlerde her istediğinizi bulma şansınız maalesef yok.
Ben alırım derseniz bile bazı ürünleri Türk malı olarak değil İngiliz veya Hollanda menşei daha kolay bulabiliyorsunuz.

Özellikle eskiden rafları dolduran KKTC kooperatiflerine ait süt ürünleri peynirlerin çok çok azaldığını bunların yerini Hollanda peynirlerinin aldığını her markette görebiliyorsunuz.
Kuzey Kıbrıs’ta gözlemlediğim başka önemli bir konu adada çalışan işçi kesiminin daha ucuz ve uygun fiyatla çalıştıkları için Pakistanlı Bangladeş Vietnam ve Nijeryalılardan oluştuğu.
Restoranlarda inşaatlarda marketlerde her yerde hemen görebilir bu insanları fark edebiliyorsunuz. Çoğu Türkçe konuşamasa da bu insanlar Kuzey Kıbrıs’ın yaşamına ister istemez adapte olmuşlar.
KKTC 'ye bir şekilde giriş yapmış ülkesi pek önemli deyil namusuyla çalışana,.
ailesine geçim sağlayana sözüm pek yok ama bunların içerisinden ADAYA başka maksatla gelmiş kriminal suç işleme riski olanların Kuzey Kıbrıs halkının güvenliğini huzurunu tehdit edebileceklerin ne kadar çok risk taşıdığını önümüzdeki yıllarda hep birlikde göreceğiz.
İnşaallah Ada'da KKTC 'de huzuru güven ortamını bozacak suçlar artmaz.
 
Çoğunluğu genç işçi kuşağının önümüzdeki on yıl içerisinde KKTC’nin sosyal ekonomik yapısını nasıl etkileyeceğini hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Bence bu konuyu KKTC’de devlet yetkilileri de düşünüyorlardır.
On beş günlük zaman zarfında KKTC’de hem dostlarımla hem de bir gazeteci yazar olarak insanlarla yaptığım görüşmelerde bana anlatılan benimde bizzat yerinde yaşayarak gördüğüm yazmam gerektiğine inandığım konuları sizlerle paylaştım.
 
Umarım sorun olarak görülenler ele alınır ve çözülür her mevsimin ayrı güzelliği olduğu KKTC’de insanlar huzurla yüzlerindeki tebessüm eksik olmadan yaşarlar.


[email protected]