İçimizdeki birilerinin; Türkiye-Rusya krizini tırmandırmak isteyenlerin acaba eline ne geçecektir, merak ediyorum.
Gazetecisinden yazarına, politikacısından strateji uzmanlarına TV kanallarındaki programlarda “Büyük bir bilmişlikle” ahkam kesenlerin Türkiye’nin milli politikasını ve duruşunu düşünerek bu özel ve hassas konuya özen göstermeleri gerektiğine inanıyorum.
Masa başında oturarak, araştırma yapmadan, görmeden, yaşamadan Türkiye’nin dış politikasındaki konularında tekrar ediyorum lütfen herkes ağzından kaleminden çıkanı bin kere düşünerek konuşsun, yazsın.
Neden bu konuda ısrarcı olduğumu daha önce yazmış olduğum köşe yazılarındaki görüşlerimin, yazdıklarımın bir bir çıkması bu hakkı kendimde görmemin sebeplerinden biridir.
Öncelikle herkesin bilmesi gereken konu biz hem Kuzey Irak Bölgesi’nde hem de Suriye’de askeri birliklerimizle hep olduk, olmaya da devam edeceğiz.
Yani kısaca özetlersem;
1995 – 1996 yıllarından itibaren Barzani – Talabani ile yapılan 36 paralel ile ilgili anlaşma gereği özel kuvvetlere ait birliklerimiz Süleymaniye ve Erbil’deydi.
İrtibat müfrezelerimiz vardı. Barzani ile yapılan anlaşma ile PKK’ya karşı beraber sınır takip konusunda peşmergeye eğitim verilmesi için birliklerimiz vardı. Birlikte birçok önemli operasyonlara da imza attık.
Habur- İran sınırı arasındaki bölgede birliklerimiz vardı. Ayrıca tank taburumuz ve topçu birliklerimiz vardı. Bunlar yapılacak harekâtlarda PKK’ya karşı Barzani birliklerini eğitip ateş desteği, manevra desteği veriyorlardı. Bunları alay, tabur şeklinde teşkilatlandırmıştık.
Özel kuvvetler orada hep vardı. Son 3 yıla yakındır Musul-Başik bölgesinde birliklerimiz, özel kuvvetler orada.
Son günlerdeki Musul konusundaki gündemde Türkiye’nin özel bir konusu olduğunu herkes bilmeli.
Bu konuda Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın, Başbakanımız Davutoğlu'nun, Dışişleri Bakanımız Çavuşoğlu'nun açıklamaları dikkatle takip edilmeli.
Gelişmelerden çıkan sonuç yakında Musul’a bir harekât var…
Amerikalılar girmese bile; peşmerge hava ve topçuyla desteklenerek Musul mutlaka alınacak…
Bu çalışmalar bunun bir parçası.
Musul IŞİD’den mutlaka geri alınacak.
Musul ve Kerkük'ün Türkiye için ne kadar önemli olduğunu daha önceden yazmıştım.
Musul’daki birliğimizi kimse bilmiyordu. bunlar dümbürdüdük edilmemesi gereken konular.
Türkiye’nin milli hedefleri, stratejisi, uluslararası politikası… Lütfen bu konuya hepimiz dikkat edelim.
Gelelim Rusların durumuna;
Dünyada iki süper devletten biri Rusya, biri Amerika. Sebebi malum. Kendi silahını, topunu, uzay çalışmasını yaparak süper gücünü devam ettirmek için korumak zorunda.
Uzay teknolojisi savaşları konusunda Amerika’nın üstünlüğü fazla geldi. Rusya’nın çözülmesine sebep oldu, Sovyetler dağıldı ama Rusya bunu içine asla sindiremedi. Ben de varım imajını devam ettirme gayretini hep gösterdi.
Mısır, Libya, Irak, Suriye’de Sovyet silah sistemleri vardı. Afrika ve Arap yarımadası Sovyetlerin etkisindeydi. Sovyetler donanmasını Kırım’dan hareket ettirip Akdeniz’e açıldığında ikmalini her yerde yapabiliyordu. Suriye’de, Lazkiye’de, aşağıda Mısır’da, Libya’da her yerde ikmal ve bakım faaliyetini yapabiliyordu.
Şimdi Libya, Mısır, Cezayir'deki ağırlığı ve üsleri gitti, sadece Suriye kaldı.
Lazkiye’deki üssü konusunda Putin ile Obama’nın görüşmeleri, Esad'ın uzun süreden beri Suriye'de devrilememesi gelişmelerinde Putin ağırlığını koyup “Ben Lazkiye’yi bırakmam” diye net tavrını sürdürdü.
Lazkiye ısrarı Amerika’yı geri adım attırdı.
Rusya, Lazkiye’ye denizden sonra hava üssünü de ilave ederek kullanmayı, askeri üslerini büyüterek devam ettirdi. Bu da Esad’ın işine geldi.
Son aylarda bölgede IŞİD’in tavrı riski artırınca, Rusya da kendi üslerini korumak için Lazkiye’deki gücünü daha da artırdı.
Sovyetler Birliği’nin sıcak denizlerdeki tek ikmal bakım noktası Lazkiye.
Rusya; donanması için Lazkiye’yi elinde tutmak amacıyla her şeyi deniyor. Bu amaçla gerekirse Lazkiye için savaşacağını, bu üssünü korumak için her türlü savaşa gireceğini kimsenin unutmaması gerekir.
Bu 2 önemli konu; yani Türkiye’nin Musul konusundaki hassasiyeti ve Rusların Lazkiye konusundaki tavrı yazılırken, çizilirken, konuşulurken önce Türkiye’nin milli politikası ve duruşu konusunda hassasiyet gösterilmelidir.
Lütfen diplomasi ile çözülecek konularda basın özgürlüğü var diye ağzımıza geleni konuşup yazmamızın ülkemizin milli menfaatlerine ve duruşuna zarar verebileceğini de göz önünde bulunduralım.
Çünkü bu konuda yazılan her şey her düşünce herkes tarafından dikkatle takip edilip tahlil ediliyor ve çeşitli yanlış algılamalara, açıklamalara sebep olabiliyor. Aynen Irak'tan gelen açıklamalar gibi.
Herhalde ne söylemek istediğimi açık ve net olarak yüreğimdeki Türkiye sevgisi ile anlatabilmişimdir.
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: IP
adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin
yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma
ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından
kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
Bu haber henüz yorumlanmamış...
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
GÜNÜN MANŞETLERİ
Kerkük Türkler Nüfus Sayımı Feryadını ,Yaşananları Byturco Medya'ya Anlattılar
KKTC 'de Patates Krizi,Gözler Hükümette
Akdeniz Üniversitesi Dünyanın En İyi Üniversite Sıralamasında
Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.
Girne Belediye Başkanı Şenkul ,Başkan Erhürmanı Savundu
CHP Heyeti Ankara'da Antalya Rüzgarı Estirdi
Rektör Özkan 'dan Acil Tıp Kongresi’nde Sağlıkta şiddetle mücadele vurgusu
KKTC'den Özgür Özel'in Sözlerine Tepki Hasipoğlun'dan Geldi
İstifa Ederek Başkanlık Krizni Bitiren Ziya Öztürkler Yeniden Oylanarak Başkan Seçildi
Ve Ziya Öztürkler, Duyarlılık Gösterdi ,Meclis Başkanlığı görevinden istifa etti!