|
 |
Musul Bizim Milli Meselemizdir
|
 |
|
 |
 |
Türkiye’nin Musul konusundaki net tavrına, sesine tüm dünya kulak vermelidir.
Bu konu asla yeni bir tavır, yeni bir düşünce tarzı değildir.
Musul bizim milli meselemizdir.
Türkiye’nin Musul konusundaki kesin tavrı ve kararlılığını köşemde son dört yıl içinde en az beş kere ben yazdım.
Sadece Musul değil Kerkük için de aynı şeyleri düşündüğümü, devletimizin her iki yerle ilgili hassasiyetini olmazsa olmazlarını sizlerle paylaşmıştım.
Bugün bu köşe yazımı yazarken geçmişteki köşe yazılarımda düşüncelerimin haklılığını da ortaya koyarak şu anda çok önemli bir gündem maddesi olan Musul konusuna bir kez daha değinmek istiyorum.
Cumhurbaşkanı Erdoğan 71. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dahil Musul konusunun geçtiği her yerde Türkiye’nin bu konudaki tavrını açık ve net bir dille defalarca anlattı.
Musul konusu Türkiye için milli bir meseledir. Türkiye Musul operasyonu sırasında havada, karada ve sonrasında masada mutlaka gücünü varlığını ortaya koyacaktır.
Yüzbinlerce Türkmen’in bulunduğu, yüzyıllarca Osmanlı’nın toprağı olan, ecdatlarımızın birçok eserle bıraktığı Musul operasyonuna kimse Türkiye’nin seyirci kalmasını beklemesin.
Yüzlerce kilometrelik komşu sınırımız olan Irak’ta yaşananlar ülkemizi birinci dereceden ilgilendiren milli meseledir.
2014’te bin tane DEAŞ’lıya tüm askeri malzemelerini bırakarak kaçan 50 bine yakın Irak askerinin elleriyle teslim ettiği Musul, şimdi DEAŞ’tan alınmak için koalisyon güçlerince yapılan operasyonla geri alınmaya çalışılıyor.
Amerika’nın meşhur 101. Tümeni, Fransa’nın özel kuvvetleri, İngiliz özel kuvvetleri ve Almanya’nın da teçhizatıyla destek verdiği 20 bin peşmerge DEAŞ’tan Musul’u geri alabilmek için altı noktadan başlattığı operasyonu sürdürüyor.
Bu askerler içinde 3 bine yakını kısa zaman önce bizim subaylarımızın eğitim verdiği Peşmergeler.
Mezhebe dayalı siyasi sitem yüzünden Irak kendine yeni bir kimlik arayışı içine girmiş vaziyette.
Bölgede İran’ın yoğun askeri baskısı ve Irak merkezi hükümetiyle iş birliği hızla sürerken bu operasyon sırasında yüzbinlerce insanın Türkiye’ye yeni bir göç dalgası başlatma riski taşırken, sınırımıza yakın Irak toprakları içerisinde bir tampon bölge de oluşturmamız da dahil olmak üzere bu konuda kimse Türkiye’nin sessiz ve seyirci kalmasını bekleyemez.
Özellikle Musul’da halkın aşiretlerin Türkiye’ye olan sevgisi yıllardır bilinse de sık sık yapılan gösterilerde de ön plana çıkması Türkiye karşıtı olanları oldukça rahatsız etmektedir.
Cumhurbaşkanının, başbakanının, parlamentosunun ayrı ayrı tellerden çaldığı Irak’ta bu saatten sonra kimse bir toprak bütünlüğü olacağı ihtimalinde bulunmuyor.
Amerika’nın, Rusya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin, Almanya’nın bir şekilde dahil olduğu Musul olayında sınır komşusu Türkiye’nin bu konudaki haklılığını kimse göz ardı edemez.
Bu bizim milli meselemizdir.
Biz Türkiye Cumhuriyeti devleti olarak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın söylediği gibi Musul konusunda mutlaka varlığımızı gösterecek, Musul’un geleceğinin ele alınacağı her yerde; hem sahada ayak basarak, hem de masada olacağız. Bu milli bir meseledir. Türkiye'nin çok önemli önceliği ve gerekliliğidir.
DUYMAYAN, BİLMEYEN KALMASIN!
[email protected]