Soyer’den Merkel Değerlendirmesi

14 Ocak 2011 Cuma  19:12

Soyer’in ziyaretle ilgili değerlendirmesi şöyle:  "Almanya Başbakanı Sayın Merkel’in ziyareti sonrası, önemli bir gerginliğin ortaya çıktığı aşikârdır. Yani Sayın Merkel’in ziyareti, Cenevre öncesi sorunun çözümü yönündeki atmosfere olumlu bir katkı sağlamamıştır.
Elbette ki Almanya Başbakanı’nın ziyareti ile ilgili olarak söyleyecek ve eleştirilecek önemli noktalar vardır. Kıbrıs Türk tarafını ve Türkiye’yi suçlayan değerlendirmesi doğru değildir, yanlıştır; ancak Almanya Başbakanı’nın bu ziyareti ile ilgili bazı noktaları da açıkça değerlendirmek gerekmektedir.
Türkiye’nin limanlarını Kıbrıs Rum bandıralı ya da güney Kıbrıs limanlarından çıkış yapan gemilere açmamasından olumsuz olarak etkilenen ülkelerin arasında Almanya en başta gelmektedir. Yani Almanya’nın Doğu Akdeniz kapsamındaki ticareti bundan olumsuz olarak etkilenmektedir.
Bu yüzden Almanya bu sorunun aşılmasına önem vermektedir. Geçtiğimiz yıl içinde Almanya bu sorunun aşılması yönünde çabalar ortaya koymuştur.
Ankara’yı ziyaret etmiş, hatta bu ziyarette yaptığı konuşmalarda Kıbrıs sorununa dönük geçtiğimiz yılın sonuna doğru Limanların açılması ile ilgili olarak ara öneriler üzerinde de durmuştu. Buna o dönem kimse tepki göstermemişti. Hatta bu temelde görüşmelerin yapıldığı da bir gerçektir.
Bu arada Almanya Başbakanı Bayan Merkel, NATO- AB ilişkileri ile ilgili görüşler ifade etmişti. Amacının aralarında güney Kıbrıs’ın da bulunduğu NATO üyesi olmayan AB ülkeleri ile NATO üyesi olan, ama halen AB üyesi olmayan NATO ülkeleri ki aralarında Türkiye de vardır, ortak güvenlik politikası çerçevesinde bir araya gelmeleri siyasetini savunduğunu açıkça dile getirmişti.
Ankara ziyaretinden sonra Kıbrıs’ı da bu temeller doğrultusunda ziyaret edeceği de açıklanmıştı.
O günlerde bu gerçeğe dikkat çekmiş ve yaptığımız çeşitli uyarılarla Almanya Başbakanı’nın Kıbrıs’ı, hem limanlar meselesi, hem de AB- NATO ilişkileri kapsamında ziyaret edeceği gerçeği karşısında, KKTC Hükümeti ve Cumhurbaşkanlığını uyarmıştık.
İşte burada sorulması gereken sorular vardır.
1.O günden sonra neden Almanya indinde görüşmeler yapılmadı? Cumhurbaşkanlığı, Hükümet Kıbrıs’ın Almanya Büyükelçiliği ile konu hakkında kaç kez görüştü? Sayın Merkel adaya gelmeden evvel Kıbrıs sorunu ile ilgili son gelişmeler hakkında Kıbrıs Türk tarafının görüş ve değerlendirmeleri Almanya tarafına iletildi mi?
2. Geçtiğimiz yıl KKTC Cumhurbaşkanı Sayın Dr Derviş Eroğlu Almanya’yı ziyaret etmiş ve çeşitli Alman devlet ve siyaset adamları ile görüşmüştü. Şimdi sormak gerekiyor, bu ziyaret sonucunda Almanya Başbakanı’nın bugün açığa çıkan tavrı ile bu ziyaretin bir ilişkisi var mı?
3. Neden Almanya Başbakanı’nın Kıbrıs’ı bu ziyaret sonrası açığa çıktığı şekli ile 2004 sonrası gittikçe gelişen Almanya, Kıbrıs Türk tarafı ilişkileri şimdilerde gerilemeye başladı?
Kimse unutmasın ki eski Almanya Başbakanı Sayın Shröder’in ziyareti ve diğer Alman siyasilerinin kuzeyi ziyareti gibi ve olumlu gelişmeleri, 19 Nisan 2009 seçimleri ve Nisan 2010 Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrası görevi devralan UBP ve Cumhurbaşkanı Sayın Derviş Eroğlu, kurulan bu olumlu yeni ilişkileri ilerletmek bir yana, gerilemesine yol açtılar.
4. Bu değerlendirmeler, Kıbrıs adası etrafındaki petrol ve gaz aramayla ilgili gelişmeler nedeni ile oluşan yeni koşulların yol açtığı yeni siyasi ilişkileri görmeden son derece hissi kalır.
Dolayısı ile bu gelişmeler artık Kıbrıs Türk tarafının Federal çözüm temelinde 23 Mayıs ve 1 Temmuz antlaşmaları zemininde çözüm dinamiğine daha fazla sarılması gerektiğini göstermelidir.
Ayrıca Bütünlüklü çözüme odaklanmak yanı sıra, hem Limanların açılması, hem Türkiye’nin AB sürecinde başlıklarının açılması, hem de Kıbrıs Türk tarafının açıkta kalmaması için yeni şartlarda yaratıcı dinamikler üretmek zorunluluğunu bize bu gelişmeler göstermektedir.
Hal böyle olmasına karşın maalesef UBP ve Cumhurbaşkanlığı, Federal çözüm olgusuna siyasi ve ideolojik karşıtlığı nedeninin getirdiği bir atalet içindedir. Bu yüzden de 23 Mayıs ve 1 Temmuz antlaşmalarına uygun dinamik üretememe yanı sıra yeni gelişmeleri bu temelde değerlendirmemektedir.
Bu tutuklukların artık Kıbrıs Rum tarafına daha fazla olanak sağladığını kavramak gerekmektedir. İnisiyatifin yeniden güney kaydığının ve bize de alışılmış eski alışkanlıklar temelinde Sarayönü’nden tepki koymaktan başka bir şey getirmediğinin altını çizmek gerekmektedir"
 
 
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Soyer-den-Merkel-Degerlendirmesi-/350909