Protestolar Yeni Çağın Öncüsü

31 Ocak 2011 Pazartesi  15:34

Esad, Wall Street Journal gazetesine verdiği demeçte, Tunus, Cezayir, Mısır ve Ürdün'deki olaylarla ilgili görüşlerini açıkladı.
Protesto gösterilerini değerlendiren Esad, şunları kaydetti:
''Bu olayların dışındayız. Sonuçta, Tunuslu ya da Mısırlı değiliz. Durumun özellikle net olmaması nedeniyle tarafsız olamayız. Henüz olaylar yatışmadı. Dolayısıyla duyduğunuz veya okuduğunuz her şey gerçekçi, tarafsız ve kesin olamaz. Ancak genel olarak bölge hakkında konuşabilirim, çünkü tek bölgeyiz ve birbirimizin kopyası değiliz. Ama birçok şeyimiz ortak. Sanırım umutsuzluk nedeniyle olaylar oluyor. Umutsuzluğun iç ve dış olarak iki faktörü var. İç faktöründe devletler olarak, yetkililer olarak suçlanması gereken bizleriz. Dış faktör olarak ise büyük güçler ya da Batıda 'uluslararası kamuoyu' dediğiniz sizlersiniz. Uluslararası kamuoyu ABD ve birkaç ülkeden oluşuyor. Bütün dünyadan değil.''
''Türkiye ve Suriye gibi yeni güçlerle tamamen yeni bir çağa doğru yöneldiğimizi düşünüyor musunuz'' sorusuna karşılık ise Esad, ''Yeni bir çağ, ama şimdi başlamadı. Bu benim düşüncem. İran devrimi ile başladı; ancak bu bir sorun. Her zaman unutuyoruz. Hafızamız yok. 1979 yılında İran'da bir şey olduğunu unuttuk. Daha sonra benzer bir şey olmadığı için unuttuk. Ama aynı şey. Halkın inancına karşı çıkanlara karşı bir devrim. Dediğim gibi ben dışardan biriyim. İçte olanlar hakkında konuşamam. Net ve tarafsız olmak istiyorum'' dedi.  
Esad, ''Mısır ve Tunus'taki olaylar reformları hızlandırmanız gerektiğini düşündürdü mü? Mısır'da olanların Suriye'yi etkileyebileceğinden endişe ettiniz mi?'' şeklindeki soruya şu yanıtı verdi:
''Mısır ve Tunus'ta olanlardan önce reformun gerekli olduğunu görmezseniz herhangi bir reform için çok geçtir. Bu birincisi. İkincisi, sadece Tunus ve Mısır'da olanlar nedeniyle reform yaparsanız, bu bir etki değil, tepki olacaktır. Yaptığınız tepki olduğu sürece başarısız olursunuz. Dolayısıyla inançla yapmak daha iyidir. Mısır'la Suriye'yi karşılaştırdığınız zaman farklı bir açıdan bakmalısınız: Daha zor koşulları olmasına rağmen Suriye neden istikrarlı? Birçok ülke tarafından bize ambargo uygulanmasına rağmen Mısır, maddi yönden ABD tarafından destekleniyor. Halkın temel ihtiyaçlarına sahip olmaması rağmen gelişme gösteriyoruz. Bütün bunlara rağmen, halk ayaklanmıyor. Dolayısıyla bu sadece ihtiyaçlar ve reformla ilgili değil. Düşünce tarzı, inançlar ve davanızla ilgilidir. Daha önce söylediğim gibi ortak çok yönümüz var, ama aynı zamanda farklılıklarımız var.''

ORTADOĞU BARIŞ SÜRECİ 

''Ortadoğu'da barış süreci öldü mü?'' sorusu üzerine Esad, ''Hayır ölmedi, çünkü başka seçeneğiniz yok. Eğer 'ölmüş bir barış sürecinden' bahsederseniz bu herkesin savaşa hazırlanması gerektiği anlamına gelir. Bu bizim ya da bölgenin çıkarına değil. Sadece barışın bize yardımcı olabileceğine inanmak zorundayız. Bu nedenle iyimseriz'' dedi.
Barış sürecinde üç ana ortak olduğunu, birini Arap tarafı olarak Suriye, diğerinin İsrail ve üçüncüsünün ise hakem ya da aracı olduğunu kaydeden Esad, ''Aracı, görüş alışverişinde bulunduğunuz kişidir; Türkler gibi. Hakem daha aktif olmalıdır, ki bu ABD'nin rolüdür. ABD'nin rolü çok önemli, çünkü en büyük güç, İsrail ile özel bir ilişkisi var ve anlaşmayı imzaladığınız zaman barış sürecinin garantörü olacak bir ağırlığı var. Daha önceki ABD yönetiminin birçok yetkilisiyle yaşanan sorun, iyi ya da kötü niyetli olsunlar, bölge hakkında çok az şey bilmelerinden kaynaklanıyordu. Bu yüzden diğerlerinin desteğine ve tamamlayıcı rolüne ihtiyaçları var. Bu rol Avrupalılar ya da şimdiki gibi Türkler olabilirdi. Neden barışa ulaşamıyoruz? Sistemli değiliz. Toprak, barış ve 'barış için toprak' gibi ana başlıkları konuşmuyoruz. Ama hangi toprak ve barış? Tanımlamadık. Bunu tanımlamadığımız için müzakerelerde oyunlar oynayabiliriz'' dedi.
Suriye lideri, demecinde ayrıca Türkiye tarafından başlatılan barış girişiminin organize ve işler durumda olduğunu ifade etti. 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Protestolar-Yeni-Cagin-Oncusu/351612