Eroğlu:’’Gölgeler ve Suretler Filmini Hristofyas’a Tavsiye Edeceğim’’

6 Mart 2011 Pazar  11:17

 Yönetmenliğini Kıbrıslı Türk yönetmen Derviş Zaim'in yaptığı, oyuncularının çoğunluğunu da Kıbrıslı Türk ve Rumların oluşturduğu, Kıbrıs'ta 1963 olaylarından bir hikayeyi anlatan ''Gölgeler ve Suretler'' filminin KKTC galası, Lefkoşa'da yapıldı.
Gala gösterimini, Cumhurbaşkanı Eroğlu, 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, Turizm, Çevre ve Kültür Bakanı Kemal Dürüst, Maliye Bakanı Ersin Tatar, Türkiye'nin Lefkoşa Büyükelçiliği yetkilileri, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin, Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mehmet Çakıcı, eski mücahitler ve davetliler izledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, filmi izledikten sonra yaptığı açıklamada, ''O günleri yaşamayanlar, o günleri görmeyenler için bu filmi görmelerini tavsiye ederim. Çünkü bu sadece bir bölgede olan bir olayı canlandırmakta ama Kıbrıs'ın tüm bölgelerinde yaşanan bir olaydır'' dedi.
Filmin birçok mesaj verdiğini belirten Eroğlu, ''Hem geçmişten mesajlar var hem bugün için verilen mesajlar var hem yarınları güvence altına almak için de yine mesajlar var'' diye konuştu.
Filme emek veren herkesi kutlayan Eroğlu, ''Filmin uluslararası festivallerde gösterilmesi için girişimde bulunacak mısınız'' sorusu üzerine, ''Bunu şu anda söyleyemiyorum ama mutlaka bazı çalışmalar yapılıyor bu konuda'' dedi.
Eroğlu, filmin uluslararası festivallerde gösterilmesinin, Kıbrıs Türkünün geçmişte neler yaşadığı ve nerelerden bu günlere geldiğinin dünyaya aktarılması bakımından önemli olduğunu vurguladı.
Filmin Kıbrıs Rum kesiminde gösterilmesine nasıl bir tepki verileceğine ilişkin soru üzerine ise Eroğlu, ''Herhalde hoş karşılamazlar'' dedi. Filmde politika yapılmamaya çalışıldığına işaret eden Eroğlu, filmin Rum tarafında gösterilmesiyle ''böyle günler yaşanmıştı'' diyeceklerini düşündüğünü dile getirdi.
Kıbrıs Rum yönetimi lideri Dimitris Hristofyas'a, filmi birlikte izlemeyi önerip önermeyeceğinin sorulması üzerine de Eroğlu, 9 Mart Çarşamba günü Hristofyas'la görüşeceğini anımsatarak, ''Böyle bir film çekilmiştir, tavsiye ederim diyebilirim ama göreceğini zannetmem'' dedi.
İLK BÖLÜNME
Filmin Yönetmeni Derviş Zaim açıklamasında, Kıbrıs'ta 1963'te iki toplum arasında ilk fiziki bölünmenin yaşandığına işaret ederek, filmde, bu bölünme sırasında babasından ayrı düşen bir kızın tekrar babasına kavuşmasının anlatıldığını söyledi.
Filmi, adada Kıbrıslı Türkler ve Rumlarla birlikte yaptıklarını belirten Zaim, ''Bunun ayrı bir sembolik önemi olduğunu düşünüyorum'' dedi. Zaim, filmin, ''aradaki meselelerin konuşulmasına küçük bir katkıda bulunacağını'' umduğunu ifade etti.
HRİSTOFYAS ARA BÖLGEDEKİ GALAYA DAVET EDİLDİ
Filmin iki toplumlu galasının ara bölgede yapılacağını bildiren Zaim, bir soru üzerine, Rum lider Hristofyas'ın da galaya davet edildiğini, ancak ''başka bir programının'' olduğunu öğrendiklerini söyledi. Zaim, ''Başka programı olduğunu duyduk, herhalde katılamayacak'' dedi.
Filmde ''Veli'' karakterini canlandıran Osman Alkaş da açıklamasında, filmin kendisi için heyecan ve gurur verici olduğunu belirterek, ''Ülkesinde önemli bir sinema filmi çekilmesinden, Kıbrıslı Türk ve Rumların bunda rol almasından, Kıbrıs'ın gerçeklerinin birinci elden doğru bir şekilde anlatılmasından heyecan duyduğunu'' söyledi.
''TÜRKİYE'DE İYİ TANINMIYORUZ''
Sadece geçmişin yargılanmadığı, gelecekte de barış içinde yaşamanın önerildiği büyük bir projede rol almaktan gurur duyduğunu belirten Alkaş, Türkiye'deki yönetmenlere, sadece Kıbrıs'ın yaşadığı savaş dönemlerini değil, savaş sonrası travmaları ve insanların yaşadığı çok özel durumları senaryolaştırarak Kıbrıs insanı ile yeni projelere imza atmalarını önerdi.
''Kıbrıs'ın Türkiye'de belli bir bakış açısıyla görüldüğünü'' dile getiren Osman Alkaş, şunları söyledi:
''Çok iyi tanınmıyor Kıbrıs. Sanatımızın, kültürümüzün, varlığımızın, kimliğimizin pek farkında değil, Türkiye'deki sıradan vatandaş da, politikacılar da. Son zamanlarda yaşanan ufak tefek bazı gerginlikleri de ben ona yoruyorum. Onun için birbirimizi anlamamız gerekir, birbirimizi daha iyi, daha yakından tanımamız gerekiyor. Bunu da en iyi kültür sanat, sinema, tiyatro yapar. Türkiye'deki yapımcılara, yönetmenlere çağrıda bulunuyorum; Kıbrıs'ta büyük bir maden var, o madeni birlikte işletelim.''
Filmde ''Ahmet'' karakterini oynayan Buğra Gülsoy, Kıbrıs'ta yaşayanların adadaki mücadeleyi bildiğini, Türkiye'de yaşayanların ise daha çok 1974 olaylarına ilişkin bilgi sahibi olduğunu ve 1963 olaylarıyla ilgili pek bilgisi olmadığını söyledi. Filmde evrensel bir hikaye anlatıldığını ifade eden Gülsoy, 1963 yılında aynı köyde dost olarak yaşayan Türk ve Rumların birbirine karşı nasıl ''paranoyaklaştıkları ve güvensizleştiklerinin'' anlatıldığını belirtti.
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Eroglu-Golgeler-ve-Suretler-Filmini-Hristofyas-a-Tavsiye-Edecegim-/353280