Arınç: Mirasımız Darbesiz Türkiye

14 Mart 2011 Pazartesi  11:17

Samsun'da, TRT Haber'in canlı yayınına katılarak soruları yanıtlayan Arınç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, AK Parti'ye Anayasa değişikliği konusunda yönelttiği eleştirilerini değerlendirdi.
''Sayın Bahçeli, korku politikasına devam ediyor. Bugüne kadar hiçbir işe yaramadı, seçim için ne kadar işlerine yarayacak bilmiyorum'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Ama bu sözlerle topluma korku vermek, veyahut da Hükümet'i, AK Parti'yi yıpratmaya çalışmak bence çok elverişli bir imkan değil. Anayasa'da öngördüğümüz değişikliklerin büyük bir kısmını yaptık zaten. 12 Eylül'de 26 madde değişti. Sayın Bahçeli'nin o zamanki konuşmalarına da bakın. Yine, 'Türkiye bölünüyor, ülke parçalanıyor'... Bu korkularla yola çıkmıştı ama halkımız buna yüzde 60'a yakın destek verdi. Yani Sayın Bahçeli'nin bu korkutan sözlerine, ülkeyle ilgili, milli bütünlüğümüzle ilgili evhamlarına hiçbir zaman karşılık vermedi.''

SEÇİM SÜRECİNDE YAPICI BİR DİL KULLANILMALI
Seçim sürecinde siyasilerin nasıl bir dil kullanmaları gerektiğine ilişkin soru üzerine Arınç, üslubun yapıcı olması gerektiğini vurgulayarak, ''Herkes geleceğe dair düşüncelerini ortaya koymalı, nezaketi elden bırakmamalı. Böyle korkularla, evhamlarla, suçlamalarla, hakaretlerle bir yere varılmayacaktır. Bunun siyasetçilere, ülkeye bir faydası yoktur. Vatandaşların gündemi ile doğrudan da ilgili değildir'' şeklinde konuştu.

YARGILANANLARIN MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞI

Önemli davalarda yargılanan kişilerin milletvekilliği adaylığı ile ilgili soru üzerine Bülent Arınç, şunları söyledi:
''Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olan herkes nerede olursa olsun adaylığını koyabilir. Bu bir yasal haktır. Eğer bir terör örgütü ile bağlantılı olarak millete karşı, hükümete karşı, parlamentoya karşı bir yıkıcı faaliyet içinde oldukları konusunda yeterli delil, belge, bilgi varsa ve iddianame tanzim edilmişse ve demokrasiyi ortadan kaldıracak, yasal hükümetleri, parlamentoları hedef alacak bir organize suç örgütü söz konusu ise bundan birisini, şu veya bu şekilde alıp parlamentoya taşımak hiçbir şekilde ahlaki değildir, hiçbir şekilde etik değildir, hiçbir şekilde siyasi açıdan da doğru değildir.''
''Türkiye'de artık darbe dönemleri ve ara dönemler sona ermiştir'' görüşüne de aynen katıldığını ifade eden Arınç, ''Türkiye bu noktaya geldi ve bu AK Parti Hükümetimizin başarıları ile ortaya çıktı. Çünkü bizim çocuklarımıza, torunlarımıza, milletimize bırakacağımız en büyük miras, en büyük kazanç, Türkiye'yi darbelerden, muhtıralardan, cuntaların tasarrufundan kurtarmaktır'' diye konuştu.

ODA TV'YE YAPILAN BASKIN
''Ergenekon soruşturması kapsamında Oda Tv'ye yapılan baskında ele geçirilen, 3 bakanın gizli ses kayıtlarının bulunduğu CD ile ilgili görüşlerinin'' sorulması üzerine Arınç, ''Türkiye'de buna benzer pek çok dinleme kayıtları ortaya çıktı. Bunlar yasal dinleme değil. Kiminle ilgili olarak yapılırsa yapılsın bunu reddediyoruz'' dedi.
''Oda Tv, Soner Yalçın ve onun birlikte çalıştığı kişilerle ilgili bir operasyon yapıldı. Buna karşılık Sayın Kılıçdaroğlu, grup toplantısında Soner Yalçın'ın soyadını da çok beğendiği için 'Yalçın kayalar gibi çok güçlü bir insandır. Böyle bir şey basın özgürlüğüne darbedir. Türkiye'de artık basın özgürlüğü kalmamıştır. Herkes cezaevini boyluyor, herkes rahat yazısını yazamıyor, eleştiri yapamıyor. Türkiye'de sivil dikta var, faşizme doğru gidiyoruz' diye bağırdılar'' diyen Arınç, şöyle devam etti:
''Geldiğimiz noktada, Sayın Kılıçdaroğlu ve aynı konuşmayı yapan, paylaşan insanların bir özür dileme borcu içinde olduklarını düşünüyorum. Çünkü, biz de o zaman diyorduk ki, 'Basın özgürlüğüne çok önem veriyoruz. Anayasamızın hükmü de böyledir. Gazetecilik faaliyetlerinden dolayı hiç kimse suçlanmamalıdır, cezaevine girmemeli, bunun yasal şartlarını da hazırlıyoruz' demiştik. Ama sadece meslek hanesinde gazeteci yazmak bir insana suç işleme imtiyazı vermez. Bugün görüyoruz ki, Oda Tv ile ilgili yapılan operasyon, savcıların, hakimlerin gözaltına alma, tutuklama ve salıverme kararları, bu kişilerin gazetecilik faaliyetlerinden veya basın mensubu olarak yazdıklarından, çizdiklerinden değil, bir örgütle bağlantılı olarak Türkiye'de yasal olmayan bazı faaliyetler yapması sebebiyle... Bunun bir tanesinde eğer sizin söylediğiniz konu varsa, bir tarafında CHP'nin eski, yeni genel başkanı, grup başkanvekili ile ilgili Oda Tv'nin bir bayan muhabiri ile ilgili söylenti ve iddialar var. Tüm bunları bir araya getirdiğiniz zaman bu kişinin ve bununla birlikte çalışanların masumane gazetecilik yapmadığını, bugünkü iddia edilenler karşısında bir örgütle, organize bir suç örgütü ile adeta birlikte çalıştıkları konusunda bir izlenim ediniyoruz. Dolayısıyla, Türkiye'yi 'basın özgürlüğü kalmadı' şeklinde bütün dünyaya şikayet edecek noktaya gelenlerin başlarını ellerinin arasına alıp bir kez daha düşünmesi lazım. Türkiye, bir hukuk devleti, herkes suç işleyebilir, herkes hakkında yasal takibat yapılabilir. En azından hakimin, savcının verdiği kararlara saygı göstermek, bu işin sonucu beklemek belki de en doğru iş.''

BEŞİKTAŞ BU SEZON İYİ DEĞİL

Futbolla ilgili soruları da yanıtlayan Arınç, Spor Toto Süper Lig'deki Beşiktaş-Manisaspor maçı konusunda ''Sanki ikisi de gol atmamak için fırsat kolluyordu. Ama Manisaspor takım olarak çok iyi. Takımın kendisine öz güveni var. Bir iki eksiğini tamamlarsa ilk üç arasında yer almaya doğru gidiyor. Beşiktaş, bu sezon iyi değil, başarılı değil. Böyle bir teknik direktör herhalde son yıllarda hiçbir takımın başına gelmedi. Beşiktaş yoksa çok güçlü, gelenekleri olan bir futbol şubesi. İnşallah önümüzdeki sezonlarda daha başarılı olur.''
Şu anda Samsun'da olduğunu hatırlatan Arınç Bank Asya 1. Lig'de mücadele eden Samsunspor'un Süper Lig'e çıkmasını diledi.
 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Arinc-Mirasimiz-Darbesiz-Turkiye/353678