Babam Mezalimden Kaçmak İçin Rizeyi Terk Etti

3 Mayıs 2011 Salı  16:45

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, milletin inançlar noktasında en büyük zulmü CHP'nin iktidar olduğu zamanda yaşadığını belirterek, "İstedikleri kadar makyaj yapsınlar, CHP CHP'dir. Bunların fabrika ayarları değişmiyor. Ana muhalefet partisi CHP'nin artık yelpazenin neresinde durduğunu bilen anlayan var mı? Sağda deseniz değiller, solda deseniz hiç değiller. Bir taraftan çıkıp bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor diyeceksin, senin adayın ilahi mesaja sinir bozucu diyecek. Allah'ın
mesajını, herhalde Kadir Topbaş'ın sözü sandı" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Wow Otel'de düzenlenen Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) Genişletilmiş Başkanlar Kurulu Toplantısı'na katıldı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın da hazır bulunduğu toplantıda işadamlarına seslenen Erdoğan, özgüvenin önemine değindi. Erdoğan, "Özgüven her şeyin başıdır. Türkiye bu özgüvene kavuşmuştur. Her türlü yeniliğe rahatlıkla ulaşabileceğine inanmaktadır" dedi. 

Türkiye'nin IMF'ye olan borcunu önceki hükümetten 23.5 milyar dolar olarak devraldıklarını belirten Erdoğan, "Küresel kriz ortamına rağmen biz bu süre içinde bir stanby anlaşması yapmadık. Ödedik, ödedik şu anda 5.2 milyar dolar borcumuz var. Aslında biz bunu şu anda hemen ödeyebiliriz, öyle bir sıkıntımız yok ama zaten düşük oranda faiz olduğu için rahat rahat ödeniyor. Varsın öyle gitsin dedik. Yeni kredi almadığımız gibi, borçlarımızı da belirlenen takvim çerçevesinde ödemeye devam ediyoruz. Dün itibariyle bu borcumuz, bizim ne denli yere sağlam bastığımızı ifade ediyor. İnşallah 2012'de bu borcu tamamıyla kapatıyoruz ve IMF'ye Türkiye'nin borcu kalmıyor" diye konuştu. 

Başbakan Erdoğan, önceki iktidarların en ufak bir sıkıntıda IMF'nin kapısına gittiğini ifade ederek, o dönemlerde Türkiye'nin siyasi iradesinin söz konusu olmadığını söyledi. 

Bağımsız kurullara değinen Erdoğan, "Bağımsız kurul olduğu zaman siyasi müdahale olmaz diyorlar. Bağımsız kurul olmadığı zaman siyasi müdahale olur diyorlar. Bağımsız kurulun anlayışı; başarı olduğu zaman kendilerinindir, başarısızlık olduğu zaman siyasetindir. Çalışma mantığı böyledir. Niye bunun bedelini halkın karşısında biz ödeyelim" ifadelerini kullandı. 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Hükümet akaryakıta zam yaptı diyorlar. Bizimle ne alakası var, piyasa belirliyor. Geliyor, faturayı sana kesiyor" dedi. 

Kanal İstanbul'a ilişkin eleştirilere de değinen Erdoğan, şunları söyledi:
"Aklı selim sahibi insanların hepsi bu projeye sahip çıktı. Avrupa'da da, dünyada da takdir beyanlarını alıyoruz. İstanbul'da Vatan Caddesi'nin açılışı, 1956-57 dönemlerinde Adnan Menderes tarafından yapıldı. Şu anda da Adnan Menderes bulvarı ismini taşıyor. Merhum Menderes bu caddeyi inşa ederken, tıpkı bugün olduğu gibi bu CHP zihniyeti o gün de çıktı 'bu kadar geniş caddeyi ne yapacaksınız, buraya uçak mı indireceksiniz' dedi. Bu zihniyet köprülerde de aynı şeyi yaptı. 'Üçüncü köprüyü istemezük' dediler. İsteseniz de, istemeseniz de halkım istiyor biz yapacağız. CHP 'burada insan yok' diyor. Herhalde bizim animasyona takıldılar. Animasyonda kanalda gemi gidiyor, arkadaşım 'keşke onun yerine insan yürütseydik' dedi. Böyle yapsak bu sefer de 'yüzmeyi bilmiyor' diyeceklerdi. Bu bir ufuk meselesi, bunların da ufku bu."

Erdoğan, konuşmasında, muhalefet partisi CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi. Muhalefetin ülkeye faydası olmadığını ve olmayacağını belirten Erdoğan, "Hangi reform için kollarımızı sıvadıysak, bu muhalefeti karşımızda bulduk. Bizi engellemek için, yavaşlatmak için her türlü yolu denediler. Engelleyemeyince soluğu Anayasa Mahkemesi'nde aldılar.
Seçim sandığını gördüler. 8.5 yıl boyunca bıkmadan karşı çıktıkları ne varsa vazgeçtiler, U dönüşü yaptılar. Karşı çıktıkları her şeyi savunmaya başladılar. Ana muhalefet partisi CHP'nin artık yelpazenin neresinde durduğunu bilen anlayan var mı? Sağda deseniz değiller, solda deseniz hiç değiller. Sosyal demokrasiyle alakaları kalmadı, bunu batılı da biliyor. Liberal değiller, Akşam söylediklerini ertesi gün inkar ederler" diye konuştu. 

Başörtüsü konusuna değinen Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı'nın bu konuda verdiği sözü tutmadığını söyledi. Erdoğan, "Başörtüsüne var mısınız' dediler. 'Sorunu çözelim' dedim. 'Nasıl çözeceğiz' dedi. E sen söz vermedin mi. Şimdi önüne yine bir çarşaflı kardeşim gelse, ona rozet takmaya kalkar. Al birini, vur öbürüne. Önceki de aynı şeyleri yapıyordu, bu da aynı şeyi yapıyor. Sonra da çarşaflıyı otobüsten atıyorlar. Bunların genlerine işlemiş. Ekonomide aynı anda hem liberal, hem devletçiler. Bir
yandan aile sigortası derler, öte yandan aile kurumunu çürütecek işlerin içine girerler. Bir yandan Ecevit derler, mirasına sahip çıkarlar, diğer yandan giderler Ecevit'e iş göremez raporu verenleri hem de Ecevit'in memleketinden aday yaparlar. Batman'da genel af diyorlar, KCK'ya sahip çıkıyorlar. Silivri'de Ergenekon'a avukatlık yapıyorlar. Demokrasiyle Ergenekon aynı kefede tartışılmaz. Çetelere sahip çıkarak demokrat olunmaz. Çetelerin talimatıyla liste hazırlayanlar Türkiye'nin hukukunu savunamazlar" açıklamasında bulundu. 

Kars'taki insanlık anıtının yıkımına ilişkin tepkilere de değinen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, şunları söyledi:

"Kars'ta yapılan şeye karşı çıkmamızın sebebi var. kalkıp da bizim tarihi eserlerimizin üzerine bu tür bir eseri yapanları, bizler hoş karşılayamadığımız gibi yargı da zaten yıkım kararı vermiş, bunlar ortada. Uyarıma rağmen onu yaptıran belediye başkanı, şu anda CHP'nin adayı. Birileri bunu savunuyor. Savunursa savunur, biz olduğumuz gibi görüneceğiz, göründüğümüz gibi olacağız, gerçek bu. Karşıyaka Belediyesi 'ben bunu almaya hazırım' dedi. Al niye almıyorsun. CHP'nin bir bayan milletvekili adayı, bir televizyon programında 'önünden her gün binlerce insanın geçtiği mezarlığın kapısında 'Ruhuna El Fatiha yazardı, şimdi ise 'her canlı bir gün ölümü tadacaktır' yazıyor. Bu çok sinir bozucu bir şey' diyor. Bunu televizyon programında söylüyor. Bayan. Kendisinden böyle bir şey beklemezdim.  Bir taraftan çıkıp bu ülkede ezan CHP sayesinde okunuyor diyeceksin, senin adayın ilahi mesaja sinir bozucu diyecek. Allah'ın mesajını, herhalde Kadir Topbaş'ın sözü sandı.
İstedikleri kadar makyaj yapsınlar, CHP CHP'dir. Bunların fabrika ayarları değişmiyor. Millete ait hiçbir değere, hiçbir inanca saygı göstermediler, bundan sonra da saygı göstermeyeceklerini alenen ifşa ediyorlar. Bu millet inançlar noktasında en büyük zulmü CHP'nin iktidar olduğu zamanda yaşamıştır. Bunları rahmetli dedemden, babamdan çok dinledim. Nasıl Rize'yi terk ettiklerini anlatırdı babam, hep bu mezalimden kaçmak için."

 



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Babam-Mezalimden-Kacmak-Icin-Rizeyi-Terk-Etti/356114