Prostat Kanserini yenmenin yolu var!

23 Ekim 2012 Salı  09:51

Hattat kongrede özellikle portakal, greyfurt, çilek ve yeşil sebzelerde bulunan flavonoidlerin prostat kanserinin oluşması ve ilerlemesine karşı etkili olduğunun açıklandığını belirtiyor:

“Yaşam biçimi seçimlerinizin sağlığınızı etkilediğinden kuşku duymayın.

Özellikle beslenmenize ilişkin kararlarınızın yaşam kaliteniz üzerinde çok etkili olduğunu unutmayın. Beslenme biçiminiz ve kanserler arasında güçlü bir bağlantının olduğunu, bilinçli beslenmenin, besinleri yeterli, çeşitli ve dengeli tüketmenin kanserden korunmada etkili olduğunu daima hatırlayın.

Tabii ki tek başına herhangi bir besin ya da besin unsurunun doğrudan kanser yapacağını düşünmemek veya belirli bir besini veya besin unsurunu daha çok yiyerek kanseri önlemeyi beklememek lazım. Ancak son yıllarda özellikle prostat kanseri ile beslenme arasındaki ilişki en çok araştırılan konulardan biri. Bu önerilen besinlerin kanserden koruyucu yararlarından faydalanmayı arzuluyorsanız besinleri dengeli ve yeterli tüketmeye özen göstermeli, kanser savaşçısı besinlere daha çok yer vermelisiniz.

Prostat kanserinden korunmak istiyorsanız düşük yağ ve kalori içeren, zeytinyağı gibi doymamış yağ asitleri ve Omega 3 ile taze sebze ve meyveden zengin, selenyum ve E vitamini içeren bir beslenme planı tavsiye ediyoruz. Aşırı alkol ve sigaradan da uzak durmalısınız.

PROSTAT KANSERİYLE SAVAŞ İÇİN SEBZE VE MEYVE TÜKETİN
Sebze ve meyveler kansere karşı oynayan beslenme takımın ana oyuncularıdır. Antioksidan besin unsurlarından Beta Karoten, C ve E vitaminleri ile selenyum taze sebze ve meyvelerde bol miktarda bulunmaktadır. Likopen, Lütein, Kuvercetin, Proantosiyanidin, Resveratrol gibi antioksidan besin unsurlarının en önemli kaynakları da taze sebze ve meyvelerdir. Lahana grubu besinlerde bulunan Sulforafan gibi bazı fitokimyasalların kansere karşı koruyucu olduğu bilinmektedir. Sebze ve meyveler zengin posa içerikleri ile de kanserden korunmada önemlidir.

TAHIL VE BAKLİYATI UNUTMAYIN
Tam tahılların ve kuru baklagillerin düzenli tüketiminde kanserden korunmada önemli bir destek sağladığı bilinmektedir. Bu grup besinler posadan zengin içerikleri ile özellikle sindirim sistemi kanserlerinden korunmada önemli destek sağlarlar.Vitamin, mineral muhtevaları ile bağışıklık sistemine güç katarlar.

YAĞI AZALTIN
Kanserden korunmada yağ tüketiminin azaltılması önemli bir faktördür. Özellikle doymuş yağlar ve trans yağ asidlerinin, akrilamid maddesinin yoğun bulunduğu besinlerin(unlu-yağlı-şekerli ürünler) azaltılması önerilmektedir. Omega-3 zengini deniz ürünlerini bol miktarda tüketmenin kansere karşı koruyucu olabileceği belirtilmektedir. Kanserden korunmak istiyorsanız mümkün olduğu kadar düşük yağlı bir beslenme planı yapmayı özellikle doymuş yağları ve trans yağ asitlerini azaltmaya özen gösterebilirisiniz.

YEŞİL ÇAYDAN YARARLININ
Araştırmalar yeşil çayda bol miktarda bulunan polifenollerin kanserden korunmada yararlı olabileceğini gösteriyor. Günde 4 fincan yeşil çay yetiyor. Bitki ve meyve çaylarının ( kaliteli ve güvenli olmaları koşulu ile) bağışıklık sisteminizi destekleyebileceğini belirtelim.

ALKOLÜ SINIRLAYIN
Sigara ve alkol tüketiminin kanser sıklığını arttırdığı kuşkusuzdur. Ayrıca beden ağırlığının korunmasının da kansere karşı önemli bir önlem olduğu kanıtlanmıştır. Beslenme tarzınız, beslenmeye verdiğiniz önem kanserden korunmanızda size ciddi anlamda yararlar sağlayabilir. Daha az kalori tüketmeye toplam yağ tüketiminizi en az düzeye indirmeye özen gösterin. Kilonuzu büyük bir dikkatle izleyin.

Fazla kilolarınızı verin. İdeal kilonuzu sürdürmeye özen gösterin. Proteinlerin onarıcı ve yenileyici gücünden istifade edin. Doğal ve katkısız besinler tüketmeye, mümkünse organik besinlere daha çok yer vermeye gayret edin.

Prostat kanseri erkeklerde en sık görülen kanserdir. Amerika’da her yıl ortalama 160 bin yeni prostat kanseri vakası tespit ediliyor. Yaklaşık her 6 erkekten biri prostat kanserine yakalanıyor. Yapılan çalışmalar prostat kanserinin en fazla 55 yaş üzerinde görüldüğünü gösteriyor. Genetik faktörler, ırk ve beslenme başlıca risk faktörleri. Bu kanserin en kötü yanı oldukça sinsi ilerlemesidir.

Özellikle erken dönemde hiçbir belirti bulunmayabilir. Gece sık idrara çıkma, idrar yapmada güçlük, zayıf-kesik kesik idrar yapma, idrar sonrasında ağrı ve yanma gibi belirtiler sadece bazı hastalarda görülür.

Eğer kanser ilerlemişse sırt, kalça veya bacak ağrılarıyla kendini gösterebilir.

Prostat kanserinde en iyi tedavi erken teşhistir. Bu nedenle özellikle ailesinde prostat kanseri olan kişilerin ve 40 yaşını aşan her erkeğin yılda bir kez prostat kontrolünden geçmesini tavsiye ediyorum.

KANSERLERİN %40’I HAYAT TARZINA BAĞLI
Genetik faktörler kanser gelişiminde önem taşır. Ancak genetik mirasınızda kanser olmaması korunmanız için yeterli değildir. İngiltere’de yapılan yeni bir araştırmaya göre tüm kanserlerin %40’ından fazlası hayat tarzı faktörleri nedeniyle gelişiyor.

Özellikle sigara, erkeklerde gelişen kanserlerin %23’ünden ve kadınlarda ise neredeyse %15’inden sorumlu.

Erkekler için ikinci risk faktörü taze sebze ve meyvelerden fakir bir beslenme planı. Alkol tüketimi de önemli. Kadınlarda ise sırayı kilo fazlalığı ve obezite alıyor.

Nerede yaşadığınıza (hava kirliliği ve kimyasallar açısından önemli), hangi işi yaptığınıza (asbestos gibi maddelerle temas açısından önemli) da dikkat etmelisiniz. Örneğin meme kanserinde kilo fazlalığı, yemek borusu kanserinde beslenme şekli, mide kanserinde aşırı tuz tüketimi ciddi risk teşkil ediyor. Yani kanser sadece genetiğe veya “kadere” bağlı gelişmiyor. İstatistikler erkeklerin kadınlara göre daha az kanser taraması yaptırdığını gösteriyor.

Bu nedenle sağlığınızı iyi yönetirken, kanserden koruyucu bir yaşam tarzı benimsemeniz ve hekiminizin önerisiyle doğru kanser taramalarını yaptırmanız şart.

HAREKETSİZLİK KANSER YAPIYOR
Aşırı hareketsiz bir yaşam kalp-damar hastalıkları, kemik-eklem problemleri, obezite gibi sağlık sorunlarına yol açıyor. Yeni bir araştırma ise, hareketsizliğin kanser riskini de arttırdığını gösterdi. Buna göre, düzenli egzersiz kalın bağırsak kanseri riskini yaklaşık %35, meme kanserini ise %25 azaltıyor. Araştırmalar, bir kişinin günde ortalama 15.5 saat oturduğunu (ev-okul-ofis ve trafikte), ofis çalışanlarında bu sürenin 18 saate kadar çıkabildiğini gösteriyor. Bu nedenle uzun süre yerinizde oturmayın. Sık sık ayağa kalkın. Ofis içinde daha az telefon ve email kullanın, daha çok yürüyün. Düzenli olarak bir egzersiz yapın. Vaktiniz yoksa bu süreyi bölün (sabah ve akşam yirmişer dakika gibi).



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Prostat-Kanserini-yenmenin-yolu-var/374600