Rize'de 10 Şiddetinde Deprem Olur

22 Nisan 2013 Pazartesi  09:33

Tek Gıda İş Sendikası ile Çaykur adına Kamu İşveren Sendikası arasında süren toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde, Sendikanın talebi olan “kampanya primi ve yıpranma hakkı” kabul görmeyince görüşmeler yarıda kalmış ve sendika 22 Nisan tarihinde başlamak üzere grev kararını açıklamıştı.

Konuyla ilgili bugün kapsamlı bir basın açıklaması düzenleyen Çaykur Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, sendikanın taleplerinin yerine getirilmesinin mümkün olmayacağını belirterek, “Sendika toplu iş sözleşmesini imzalamadığı gibi çok afaki talepler ile iş verinin karşısına geliyor. Nedir bunlar; kampanya primi ve yıpranma zammı adı altında talepler. Geçmişte bunların hiçbir örneği yok. Böyle bir uygulama yok. Başka bir emsali yok. Bu bir dönem için 45 milyon, üç dönem için Çaykur’a maliyeti 137 milyon TL’dir. Böyle bir uygulama da yoktur Çaykur’da böyle bir kaynak da yoktur. Olmayan bir kaynak ve imkandan bir başkasının yararlandırılması mümkün değildir. Biz sendikaya bunu söyledik. Çaykur zarar eden bir kuruluştur. Çaykur sosyal görevleri dolayısı ile zarar eden bir kuruluştur. Olmayan bir kaynaktan bir ödeme yapmak mümkünmüdür. Çaykur’un altında darphane yok. Para basıp verme imkanımız yok. Haşa yoktan yaratmakta rabbimize mahsustur. Olmayanı nasıl vereceğiz size. Bu bir sorumsuzluk. Burada maksat işçinin hakkını korumak filan değil. Maksat üzüm yemek değil. Maksat bekçiyi dövmek” dedi.

GREVE KATILMAYAN İŞÇİ MAĞDUR OLMAYACAK

Sütlüoğlu yaptığı açıklamada, greve katılmayan işçilerin mağdur olacağı yönünde ki açıklamaları yalanlayıp greve giden işçilerin maaş alamayacağını ve sendikanın bunu telafi edebilecek güçte olmadığını söyledi.

Sütlüoğlu yaptığı açıklamada, “Greve yarın itibariyle başlayacaklarını söylüyorlar. Grev olursa burada kim mağdur olacak. Başta greve katılan işçi mağdur olacak. Çünkü greve katıldığı için maaşlarını alamayacak. Acaba sendika bunu karşılayabilecek mi? Çok açık ve net söylüyorum sendikanın bunu karşılayabilecek kaynağı da yoktur. Şunu da çok açık ve net söylüyorum. Greve katılan işçiler bölgeye ve müstahsile çok büyük sıkıntı getirirler. Greve katılmayan işçilerimiz kesinlikle mağdur olmayacaklar. Greve katılanlar daha çok imkan alacak katılmayanlar alamayacak. Yok böyle bir şey. Ben sunu garantisini veriyorum. Greve katılmayan işçi kardeşlerimi hiçbir şekilde mağdur etmeyeceğim. İşçimizi, üreticimizi, çay sektörümüzü sıkıntıya sokmayan gelip de sorumluluk duygusu içinde çalışan insanları ben nasıl mağdur ederim. Böyle bir vicdansızlık olabilir mi “dedi.

SENDİKANIN TALEBİ ÇAYKUR’U KAPATTIRIR

Sendikanın taleplerinin yerine getirilmesi halinde büyük zararlara uğrayacak Çaykur’un kapanmanın eşiğine gelebileceğini belirten Sütlüoğlu, “Özelleşmenin en büyük gerekçesi nedir biliyormusunuz? Özelleştirmenin en büyük gerekçesi finanse edilemeyen yüksek zararlardır. Sendikanın bu talebini kabul edersek altından kalkamayacağımız bütçe açıkları veririz. Çaykur’u kapatmak zorunda kalırız. Çaykur’un çarkı dönmez. Sendikanın görevi işçinin ekmek yediği bir kapıyı kapatmakmıdır? Yoksa onun ekmek yediğini kapıyı devamli açık tutarak işçisinin sürekli oradan kazanç elde etmesini sağlamak mıdır? Sorumlu sendikacılık o iş yerinin devamlılığı noktasında kararlar almayı gerektirir” dedi.

HERKES BU ENKAZIN ALTINDA KALIR

Sütlüoğlu ilgilileri akıllarını başlarına almaya davet ederek, “Biz kavga ortamında sezona girmek istemiyoruz. Bu kavgayı biz başlatmadık. Bu kavganın devam etmesini de istemiyoruz. Ama sendika ben kavga etmeye devam etmek istiyorum diyorsa çok açık ve net söylüyorum bu işin altında kalır. Bu sendikacılık açısından da doğru bir şey değildir. Burada 9-10 şiddetinde derem olur. Çaykur’un çay almaması durumunda. Her taraf yıkılır ve herkes bu enkazın altında kalır. Daha sonra oluşacak tsunami dalgaları da herkesi sürükler götürür. Herkes aklını başına alsın“ diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Rize-de-10-Siddetinde-Deprem-Olur/380886