'Yargı Devleti Türkiye'yi Bitirir'

23 Haziran 2014 Pazartesi  09:20

Avusturya ve Fransa ziyaretinin ardından Türkiye dönüşünde uçakta gazetecilerin sorularını yanıtlayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "paralel yapıyla" mücadelenin hızlanacağının işaretini verdi. Erdoğan, cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili olarak da, "Bir bakarsınız ters köşe yapmış olabiliriz" ifadelerini kullandı.

Gazetecilerin soruları ve Başbakan Erdoğan'ın cevapları şöyle:

-Viyana ve Lyon’daki etkinliklere katılan Avrupalı Türklerde cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgli şöyle bir algı oluştuğu görülüyor: AK Parti’nin sizin dışında bir ismi aday göstermesi halinde, bu kişi sadece seçime katılan adaylardan biri olarak kabul edilecek. Sizin aday gösterilmeniz durumunda ise Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 12’nci Cumhurbaşkanı olarak görülecek. Türk kamuoyundaki ile birebir örtüşen bu algıyı nasıl değerlendiriyorsunuz? 

-Erdoğan: Öncelikle belirteyim; adayımızı, biliyorsunuz, bu ay sonunda açıklayacağız.
Evet, söylediğiniz gibi halk böyle bir tepki veriyor. Gerçekten de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'nı siyaset dışı biri olarak değerlendirmek, aslında Türkiye Cumhuriyeti'ne en büyük haksızlıktır. Dünyanın hiçbir yerinde de böyle değildir. Tüm ülkelerde siyasetin içinden gelmiş olanlar cumhurbaşkanlığına aday oluyorlar. Seçilenlerin hepsi de siyaset içinden gelenler oluyor. 
Son dönemde Türkiye çok güçlendi. O nedenle de siyasetin içinden gelenler ile dışından gelenlerin performansları farklılık gösterecek. İşte onun için bizim tercihimiz Türkiye için çok isabetli olacak. 

- Neden adayı açıklamayı ay sonuna bıraktınız?

- Erdoğan: Çünkü önce muhalefetin adayının belli olması gerekiyor. Şu anda muhalefetin adayı kesin mi? Hayır. Kesinleşmesi için Meclis'te önergeye imzaları atsınlar, sonra ismini Yüksek Seçim Kurulu'na bildirsinler. Son ana kadar her şey olabilir. Adaylığın son günü olan 3 Temmuz o nedenle çok önemli. 

- Muhalefetin adayının değişmesi durumunda, sizdeki durum da değişebilir mi?

-Erdoğan: Olabilir. Bir bakarsınız, ters köşe yapmış olabiliriz. 

- Ekmeleddin İhsanoğlu bir siyaset mühendisliği örneği mi?

-Erdoğan: Ben onu bir kenara bırakıp, tabloyu şöyle görüyorum: Ergenekon, Balyoz. Herkes peş peşe çıkarıldı. Asıl manidar olan; başbakanlığı dinleyenler, böcek koyanlar, Teftiş Kurulu’nun çok ciddi tespitlerine rağmen serbest bırakıldı. Kimi savcılıkta, kimi mahkemeler tarafından. Hale bak, hepsi dışarıda. Ben şimdi buradan, paralel veya paralel değil, yargıya sesleniyorum; bütün belgeler ortadayken, suç aletleri ortadayken, bunları yapanlar ortadayken, neymiş adli kontrolle serbest bırakıyormuş.

Benim itirazım var. Bu ülkede eğer siz bir başbakanın dinlenilmesini bu kadar rahat değerlendirebiliyorsanız, o zaman size soracağım, sizin evinizin, yatak odanızın dinlenilmesini, ortam dinlenilmesiyle vesairesiyle dinleyenlere karşı tavrınız ne olacak acaba? Bu gidiş hayra alamet bir gidiş değil. 17 Aralık darbe girişimi bitmedi, 25 Aralık teşebbüsü bitmedi. Başbakanı dinleyenler, ofisine böcek koyanlar bırakılıyor. Burada paralel yargı yoksa, nerede var? Ama bu iş burada bitmez. Haklarımı sonuna kadar kullanacağım. Başbakanlığı dinlemenin, Başbakan’ın ofisine böcek koymanın bir bedeli olmalı. Olmazsa herkes için felaket.

- "İnlerine kadar gireceğiz" diyorsunuz, girmeye başladınız mı?

-Erdoğan: O mücadele yapılacak. Öyle uzun bir süreç de olmayacak. Yoksa cumhurbaşkanı, başbakan olmanın hiçbir anlamı kalmaz. O zaman paralel yargı gelsin, memleketi yönetsin. 
"Kuvvetler ayrılığı" diyorsun, bakıyorsun yürütmenin adımlarını paralel yargı köstekliyor. Türkiye bir "Jüristokrasi" (Yargıçlar yönetimi) tehdidi ile karşı karşıya. Bir yargı devletine dönüşürsek, Türkiye biter. 
Şimdi yaptığımız bazı yasal düzenlemeler Cumhurbaşkanı'nın önünde. Onun tarafından onaylanınca, hızlı adımlar atılacak. 

- Soruşturmalar bitince, tüm dosyalar veya davalar, tek bir mahkemede toplanabilir mi?

-Erdoğan: İçerde, dışarıda olanlar var. Kaçmış olanlar var. Kırmızı bültenler yayınlamaktan dava açmaya kadar her şey olacak. Onlar nasıl bize yüzlerce dava açtıysa, biz de onlara yüzlerce, binlerce dava açacağız. O zaman olay farklı gelişecek.
Zaten bazı gelişmeler de ortaya çıkmaya başladı. Türki Cumhuriyetler'de, bazı Afrika ülkelerinde o paralel örgütün okulları kapatıldı, kapatılıyor.
Bir proje geliştiriyoruz. O bitince, süreç  hızlanacak. 

- Ergenekon, Balyoz davalarında sanıklardan bir bölümü gerçekten darbeye teşebbüs etmiş olabilirler. Ama kurunun yanında yaşların yanması gibi örnekler de ortaya çıkmadı mı?

-Erdoğan: Bakın; 2010 referandumunda biz "Evet" ile meydanlara çıktık. CHP, MHP, BDP ise "Hayır"cı oldular. Ne oldu? Şimdi o "Hayır"cılara bizim gibi "Evet"çiler bugünkü zemini sağladı. Bireysel başvuru, yeniden yargılanma hakkı. Bu yolların hepsini "Evet"çi AK Parti açtı. Anayasa Mahkemesi kararları, içtihatları bile AK Parti'nin açtığı yolun sonucu. "Evet", "Hayır"cıların işine yaradı. Referandumda "Hayır" diyenler, şimdi taltif görüyor.
Ne yaparlarsa yapsınlar bundan böyle bir şey olmaz. Çünkü artık Yeni Türkiye var. 

- Irak'taki rehineleri cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilişkilendiren iddialar, yorumlar var. Doğru olabilir mi?

-Erdoğan: Böyle bir şeyi düşünmek bile istemem. Çünkü o şahıs (Ekmeleddin İhsanoğlu'nu kastediyor) buna müsait değil. 

- Rehineler olayında son durum ne?

-Erdoğan: Üç noktada özetleyebilirim: 
1- Takipçisiyiz. 
2- Temaslar devam ediyor. 
3- Bizim için önemli olan vatandaşlarımızın salimen dönmelerini sağlamak.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/-Yargi-Devleti-Turkiye-yi-Bitirir-/390430