Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Dikkat Çeken Açıklama

1 Şubat 2017 Çarşamba  11:25

 Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmalarından satır başları şöyle;
 
HENÜZ HEDEFLERİMİZİN YÜZDE YÜZÜNÜ GERÇEKLEŞTİREMEDİK
 
Hocalarımızı bilime ve insanlığa yaptıkları katkı için şahsım, ülkem ve milletim adtına tebrik ediyorum. Bilim insanlarımızın her birini şahsım ve milletim adına tebrik ediyorum. Bilimsel telif ve çeviri programı çerçevesinde mühendislik ve sosyal bilim alanında iki bilim insanımızı ödüllendiriyoruz. Kendilerini ayrı ayrı tebrik ediyorum. Bilimin, bilimsel çalışmalara verdikleri katkı sebebiyle Türkiye Bilimler Akademisi'nin sayın başkanı ve değerli üyelerini tebrik ediyorum. Cumhurbaşkanlığı olarak TÜBA, TÜBİTAK'ın projelerini, ödül törenlerini himaye etmemezin sebebi budur. Henüz hedeflerimizi yüzde 100 gerçekleştirdik diyemeyiz. Ama gittiğimiz yolun doğru olduğunu görüyoruz.
 
ECDADIN TEKNOLOJİSİ DE BİZİM MEDENİYETİMİZİ YANSITIR
 
Bilim de insan içindir. Günümüzde ülkelerin ve toplumların güvenlik anlayışları köklü bir değişime uğradı. Eskiden sınırların, çıkarların korunması olarak algılanan güvenlik kavramı artık ekonomik, sosyal, kültürel tüm varlıklara yönelik tehditleri içerecek şekilde genişledi. Güvenlik döngüsünün tamamlanabilmesi için bilimden sanata, eğitimden spora, yatırımlardan medyaya kadar geniş bir alanda da mücadele edilmesi gerekiyor. Bu mücadelede başarılı olabilmek için her alanda var olmak, öncü olmak zorundayız. Bize yakışan da budur. Her medeniyet kendi teknolojisini, her teknoloji kendi kültürünü ve değerini üretir. Ecdadımızın en güzel ibadethaneleri inşa etme gayretiyle yaptığı camilerle birlikte, o camilerin inşasında kullanılan teknik ve teknoloji de bizim medeniyetimizi yansıtır.
 
TEKNOLOJİYİ ÜRETEMİYORSANIZ DEĞERİNİ DE BİÇEMEZSİNİZ
 
Siz kendi teknolojinizi kendi biliminizi üretemiyorsanız, onun kültür ve değerinde belirleyici olamazsınız. Başbakanlığım döneminde kamu kurumlarındaki bilgisayarlarda F klavye kullanılmasıyla ilgili bir genelge yayınlamıştık. Aradan geçen yıllara rağmen bu konuda da ciddi bir ilerleme kaydedilmediğini görüyorum. Çünkü bu klavyenin teknolojisini ve kültürünü belirleyen biz değiliz. Bizim medeniyetimizde ve kültürümüzde dünyada iyi olan, güzel olan, faydalı olan ne varsa onu almak, kullanmak ve geliştirmek vardır. Bizde ilimde reddiye asla yoktur. Burada sorun bilgisayarın kendisinde değil; o bilgisayarın insanların hayatına nasıl gireceğini, nasıl kullanılacağını vaz eden değerler sistemidir.
 
AR-GE ÇALIŞANLARI 200 BİNLERİ HATTA 300 BİNLERİ BULMALI
 
Biz geçtiğimiz 14 yılda bilime, bilim insanlarına bilimsel çalışmalara verdiğimiz önemle bu konuda gerçekten çok önemli mesafe katettik. Şu anda biz kısa bir zaman içerisinde ulaşımda, Boğazın gerek altından gerek derinliklerinden, üstünden inşa ettiğimiz dünyada sayılı ilk beş içerisindeki gerek Marmaray gerek Avrasya, Yavuz Sultan Köprüsü'nde kendi bilim anlayışımızı dünyadaki bilim anlayışımızla özdeş haline getirdik. Onu insanımıza sunmanın bahtiyarlığını yaşadık, yaşıyoruz. ARGE harcamalarımız 2015'de 20 milyar doları aştı. Burada aslolan özel sektörün de bu ARGE çalışmalarından nasibini almaları lazım. Herşey devlet dememeleri gerekir. Bu alanda şu anda ARGE'de çalışan personel sayısı göreve geldiğimde 29 bindi, hamdolsun şu anda 122 bine yükseldi. Bu sayının 200 binleri hatta 300 binleri bulması gerekiyor.
 
FETÖ ÜYELERİ BEYİNLERİNİ BİR ŞARLATANA KİRALAMIŞLARDIR
 
Tarihimizdeki çalkantı ve istikrarsızlıklara baktığımızda hepsinin arkasında cehaletin, ilmi geriliğin, kültürel yozlaşmanın bulunduğunu görüyoruz. Selçuklu'yu varan haşhaşiler bu boşluktan yararlanmıştır. Osmanlı'daki pekçok sorunun temelinde aynı sorunlar vardır. Bu sorunlarla günümüzde de mücadele ediyoruz. FETÖ denilen şer şebekesi milletimizin eğitim ve yardımlaşma konusundaki hassasiyetlerini istismar ederken en çok bu eksikliklerden yararlanmışlardır. Bu örgütün içindekiler iyi eğitim almış, fiyakalı okullardan mezun olmuş olabilirler. Ama bu durum hakiketler karşısında beyinlerini bir şarlatana kiralamış olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor. Atalarımız irfanı ilmin yanına koymuştur. Bir de hikmeti koymuşlardır. İrfan ve hikmet olmazsa o bilginin hiçbir anlamı yoktur.
 
HİÇ KİMSE KAĞIDIN SEMERKAND'DAN GELDİĞİNİ SÖYLEMEDİ
 
Herses Osmanlı'ya matbaanın geç girmesiyle ilgili ahkam keser. Ama hiç kimse kağıdın Semerkand üzerinden dünyaya yayıldığını söylemez. Bizde şifahanelerde ameliyat yapılırken dünyada neler olduğunu çok iyi bilmemiz gerekir. Her fırsatta İslam mani-i terakkidir diyenler, yani İslam gelişmeye manidir diyenler, tarihimizde İslam amir-i terakkidir, yani İslam'ın gelişmeyi emreden yönünü görmezden gelirler. FETÖ'cüler kim olduğunu unutarak sahibinin dediğini yapan birer mankurta dönüşmüşlerdir. 15 Temmuz'un bu örgütün yaptığını ancak 1 asır önceki işgal günleriyle mukayese edebiliriz. FETÖ'nün uçaklarla parlamentoyu bombalaması ile Osmanlı Meclis-i Mebusan'ın kapatılması aynı şeydir. Ülkenin en parlak beyinlerini bünyesine toplamakla övünen bir örgütün böylesine ihanet çukuruna yuvarlanması iradesini karanlık bir güce teslim etmesinden kaynaklanıyor.
 
FETÖ'CÜLER İRADESİNİ KARANLIK GÜÇLERE TESLİM ETTİ
 
Biz ilah olarak Allah'tan başka hiçbir güç tanımayız, tanımayız. Bizim itikadımızın en önemli başlıklarındandır. Allah'tan başka hiçbir güce biz kul olmadık, olamayız. Kalkıp da siz Pensilvanya'ya iki önemli itikadi başlığı teslim ederseniz orada herşeyi kaybederseniz. Rabbimiz bize Kur'an-ı Kerim'de "akletmez misiniz, düşünmez misiniz?" diyor. Buna karşı onlar "akletme, düşünme, sadece sana söyleneni yap" diyorlar. Bunun adı Kur'an-ı bir ifadeyle cehalettir. Bu cehaletin havuzuna düşmek çok tehlikelidir. Bu kör teslimiyetin ne inancımızda, ne dinimizde ne de bilimimizde yeri vardır.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Cumhurbaskani-Erdogan-dan-Dikkat-Ceken-Aciklama/407011