Cem Oğuz:“Boğaçayı’nın geleceğine Antalyalılar karar verecek”

4 Eylül 2019 Çarşamba  23:52

“Ya Konyaaltı Sahilimizi koruyacağız ya da yok edeceğiz”
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz,
Boğaçayı Projesi’nin geleceğine Antalyalıların karar vereceğini belirterek, “Antalyalılar
Konyaaltı Sahili’ni mi Boğaçayı göletini mi istiyor bir karar verecek. Ya Konyaaltı Sahilimizi
koruyacağız ya da yok edeceğiz. Bir gölet için Dünyaca ünlü sahilimizi yok etmemeliyiz”
dedi.
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz,
Boğaçayı Projesi’yle ilgili değerlendirme toplantısı düzenledi. Toplantıya basın mensuplarının
ilgisi yoğun oldu. Dr. Cem Oğuz, toplantıda Boğaçayı Projesi’nin tarihçesi, durum
değerlendirmesi, geleceği ile ilgili teknik ve bilimsel verilere dayalı bir sunum gerçekleştirdi.
Boğaçayı havzasının üzerinde aktif 5 içme suyu kuyusu bulunan bir Yeraltı Su Koruma Alanı
olduğunu kaydeden Oğuz, bir taşkın alanı olan Boğaçayı’nın Dünyaca ünlü Konyaaltı Plajı’nı
kumu ve çakılı ile besleyen ana kaynak olduğunun altını çizdi.
SAHİL 41 YILDA 86 METRE ÇEKİLDİ
Geçmişte Boğaçayı üzerinde kum ve çakıl ocakları bulunduğunu hatırlatan Başkan Sözcüsü
Dr. Cem Oğuz, bu nedenle Konyaaltı Sahili’nde 1975-2016 yılları arasında yer yer 86
metreye varan kıyı erozyonu olduğunun tespit edildiğini dile getirdi. Oğuz, 2016 yılından
bugüne de 2 metreye varan gerilemelerin kaydedildiğin bilgisini verdi. Cem Oğuz,
Boğaçayı’nda 90’lı yıllarda DSİ tarafından 260 metre olarak belirlenen yatak genişliğinin,
Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin 19 Temmuz 2016 tarihli kararı ile onaylanan
planda 205 metreye kadar düşürüldüğünü söyledi. Çok önemli bir taşkın alanı olan
Boğaçayı’nda 1960, 1994, 2003, 2009 ve 2015 yıllarda büyük taşkınlar yaşandığını anlatan
Oğuz, 2003 yılındaki 1900 metreküp/saniye debili taşkında köprünün yıkıldığını hatırlattı.
PROJENİN TARİHÇESİ
Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı’nda 1997 yılında yapılan ilk projenin çay yatağına dokunmayan bir
çevre düzenlemesi olduğunu belirtti. Cem Oğuz mevcut projenin kronolojisini de şöyle
anlattı: “2014 yılında da dönemin belediye başkanı tarafından seçim vaadi olarak açıklanan
Boğaçayı Projesi’nde ise denizin tamamen içeri alınacağı ki bu mühendislik açısından çok
büyük taşkın riski oluşturuyordu, içine teknelerin girip dolaşacağı, marinaların yer aldığı bir
görüntü hafızalara kazındı. Mühendislik hesapları bunun bir hayal proje olduğunu ortaya
koyuyordu ki belediye başkanı bundan vazgeçti. 2015 yılında ikinci bir proje ortaya konuldu.
Denizin 2 km’lik bir kısmının içeri alındığı, içeride büyük bir iç marina, hemen Boğaçayı’nın
akış ağzına büyük bir liman planlanmıştı. Denizin içeri girmesi taşkın riskini artıracağı için bu
projeden de vazgeçildi. 2017 yılında denizin 750 metre içeri alındığı üçüncü proje açıklandı.
Mühendislik olarak taşkın faktörü hiçbir şekilde denizin içeri alınmasını ön görmüyor.
Denizin içeri alınması taşkını artırır diyor ama belediye başkanı denizi içeri alacağım diye inat
etti. İçerideki marinayı da Büyük Limanı’nın doğusuna taşıdı ki bu da halkın denize
girebileceği önemli bir alanı kapatıyordu. Ayrıca bu marina da ihtiyaç değildi. Ulaştırma
Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 2010 yılında hazırladığı Türkiye Kıyıları Master
Planı’nda Boğaçayı Marinası önerilen yerler arasında bulunmamaktadır. Devletin master
planında olmayan bir marinayı yapamazsınız.”
BOŞUNA YAPILDI
2019 yılında da dördüncü versiyonu olarak şimdiki projenin yapıldığını belirten Antalya
Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, şunları söyledi:
“Doğru bir kararla denizin içeri alınmasından vazgeçildi. Ancak yapılan projede denizin 750
metre içeri alınması öngörülüyordu. Projede revizyon da yapılmamış. Projede deniz içeri
alınacak diye çayın her iki yakasına toplam 6 bin 400 fore kazık çakılarak set yapıldı. Çay
yatağı 2.5 metre kazıldı, 660 bin metreküp yani 44 bin kamyonluk kazı malzemesi çıktı. 105
bin mekreküp dolgu yapıldı. Bunlar deniz içeri alınacak diye yapıldı. Alındı mı peki,
alınmadı. O zaman bunları boşuna yaptık.”
130 MİLYONA MAL OLDU
İlgili meslek odalarının bas bas bağırmasına, bilim insanlarının ileride büyük tehlikeler çıkar
demesine rağmen projenin yapıldığını vurgulayan Dr. Cem Oğuz, Boğaçayı Projesi’nin
toplam 130 milyon liraya mal olduğunu söyledi. Oğuz, projenin 8 aydaki temizlik, peyzaj,
güvenlik gibi işletme giderinin de 1 milyon 400 bin lira olarak gerçekleştiğini kaydetti.
PROJEDE GELİNEN NOKTAYI ANLATTI
Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, projede gelinen
noktayı şöyle açıkladı: “Yaz aylarında su akışı olmadığından Boğaçayı’nda durgun bir gölet
(lagün) oluşmuştur. Sucul bitki ve yosunlaşma başlamıştır. Sudaki oksijen dengesi
bozulmuştur. Hidrojen sülfür nedeniyle koku başlamıştır. Durgun su nedeniyle sinekler
artmıştır.” Proje yapılırken yılda 34 cm rusubat birikimi ön görüldüğüne dikkati çeken Oğuz,
“Yaptığımız ölçümlerde kanaldaki derinlik yer yer 2.5 metreden 87 cm’ye düşmüş. 6 ayda
ortalama 1.5 metrelik rusubat birikimi olmuş. Projede öngörülenin 5 katı. Rusubat kıyıya
ulaşamayınca kıyıda erozyon (gerileme) başlamıştır” diye konuştu.
ÇALIŞMALAR BAŞLADI
Sorunların çözümü için Haziran sonunda Antalya Büyükşehir Belediyesi, Konyaaltı
Belediyesi, ASAT, Akdeniz Üniversitesi, ODTÜ, Yıldız Teknik Üniversitesi, İnşaat
Mühendisleri Odası, Jeoloji Mühendisleri Odası, Çevre Mühendisleri Odası, Ziraat
Mühendisleri Odası, Peyzaj Mimarları Odası ve akademisyenlerden oluşan bir Bilim Kurulu
oluşturduklarını belirten Cem Oğuz, kısa, orta ve uzun vadeli çözümleri masaya yatırdıklarını
belirtti.
ANTALYA DENİZ SÜPÜRGESİ İLE TANIŞTI
Sucul bitkilerin temizlenmesine yönelik ilk olarak botla yüzey temizliği yaptıklarını, ardından
taraklama makinesi ile sucul bitkileri suyun 1.5 metre altından kesmeye başladıklarını anlatan
Cem Oğuz, “Bugün itibariyle de Antalya ilk defa deniz süpürgesi ile tanıştı. Taraklama
makinesinin kestiği bitkileri toparlayıp, bertaraf eden bir tekne Boğaçayı’nda çalışıyor” dedi.
YÜKSEK İŞLETME MALİYETİ
Cem Oğuz, başlayan çalışmaları ve neler yapılması gerektiğini de şöyle sıraladı: “Fiziksel
mücadeleye taraklama makinesi ve deniz süpürgesi ile başladık. Biyolojik mücadele bu
yosunları azaltmamız için bakteri atmamız gerek. Yılda yaklaşık 50 ton buraya bakteri atıp,
bitkilerin oluşmasını önlememiz gerekiyor. Bugünkü kurla yıllık maliyeti 3 milyon lira.
Kimyasal mücadele daha ekonomik ama oradaki doğal yaşamı ve insanları etkileyeceği için
tercih etmiyoruz. Sinekle mücadele için yıllık 1 milyon lira ön görüyoruz. Sudaki oksijen
miktarı değişince hidrojen sülfür oluşuyor ve koku başlıyor. Sudaki oksijen dengesini
sağlamak ve yosun önlemek için dubalı fıskiye sistemi kurmamız gerek. Bugünkü kurla
maliyeti 3 milyon lira. Biriken rüsubat her yıl kamyonlarla kıyıya taşınıp kıyıya besleme
yapılmalıdır. 6 ayda 225 bin metreküp rüsubat birikmiş. Yani 15 bin kamyon malzemeyi
denize taşımamız gerekecek. Bunun maliyetini hesaplayamadık bile.”
ANTALYA DALGAKIRANLARLA TANIŞACAK
Bunlarla birlikte Konyaaltı Sahili’ni kaybetmemek için Karadeniz’de olduğu gibi sahil
boyunca T şeklinde dalgakıranlar yapılması gerektiğini vurgulayan Dr. Cem Oğuz, “Eğer
Boğaçayı göletini koruyacaksak bu mahmuzları yapmak zorundayız. Bunların ciddi maliyeti
var. Antalya bunlarla tanışacak. Konyaaltı Sahili’ne kim bunları yapmak ister. Kim bu
dalgakıranların arasında denize giren. Kimin vicdanı buna el verir. Kamuoyunun takdirine
bırakıyoruz” dedi.
BİLİM ADAMLARI KENDİ HALİNE BIRAKIN DİYOR
Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı ve Başkan Sözcüsü Dr. Cem Oğuz, bilim
adamlarının projeyi kendi haline bırakmayı önerdiğini ifade ederek, “Kendi haline
bıraktığınızda bir kış geçtiğinde 2.5 metrelik derinlik rüsubatla dolacak, kıyıyı beslemeye
başlayacak. Konyaaltı sahilinin geleceği kurtulacak. Projenin kenarındaki rekreasyon alanları
duracak. Yaz aylarında suyun azalmasıyla gölet görüntüsü yaşanmayabilir” diye konuştu.
ANTALYALILAR BİR KARAR VERECEK
Dr. Cem Oğuz şöyle devam etti: “Bunları Antalyalılar ile paylaşacağız. Gelinen noktada
Antalya halkın 6.5 kilometrelik Konyaaltı plajlarını mı istiyor, yoksa küçücük Boğaçayı
göletini mi istiyor bir karar vermek zorunda. İkisini birden istiyoruz derse ki bunun çok
yüksek bir maliyeti olacak. Bu para Antalyalıların cebinden çıkacak. Bu kadar parayı harcayın
göleti istiyoruz derse bunu da belediye olarak yapmaya hazırız. Ya bu sahili koruyacağız, ya bu sahili yok edeceğiz.”
BAŞKAN BÖCEK’İN İKİNCİ ETAP PROJESİNİ PAYLAŞTI
Dr. Cem Oğuz, Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in Boğaçayı ikinci etap
projesini de paylaştı. Oğuz, “Projenin devamında Boğaçayı yatağına dokunmadan 2
kilometrelik hattın sadece etrafını düzenleyeceğiz. Yatağın iki kenarında bisiklet yolları,
yürüyüş yolları, yaya köprüsü, parklar, seyir teraslarının olduğu bir projeye hazırlıyoruz.
Mülkiyet sorunlarını da çözerek, bu alanı Antalyalılara kazandıracağız. Bu projeyi
belediyenin kendi imkanları ile yapmayı hedefliyoruz” diye konuştu.



Sayfa Adresi: http://byturco.com/haber/Cem-Oguz-Bogacayi-nin-gelecegine-Antalyalilar-karar-verecek/413075