Erdoğan ve Merkel, Başbakanlık Merkez Bina'da gerçekleştirdikleri baş başa ve heyetlerarası görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenleyerek, soruları cevapladı. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) yapılan 'başkanlık’ seçimlerinin ardından Nikos Anastasiadis'le başlayan yeni döneme ilişkin bir soru üzerine Başbakan Erdoğan, "Güney Kıbrıs'ta yapılan seçim bir Kıbrıs seçimi değildir,
Güney Kıbrıs seçimidir. Bu konuyu birbirinden ayırmamız lazım. Aynı şekilde Kuzey Kıbrıs'ta seçimler yapılıyor. Zaten Sayın Şansölye'nin bu konuyla ilgili geçmişte ilginç bir açıklaması vardı. 15 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeye daha sonra ilave edilen 10 ülkeye ardından 2 ülke var. Bunların katılımı zaten çok farklı olmuştur. Şimdi ise Hristofyas artık gitti, Anastasiadis seçilmiş vaziyette. Tabi onun bu konulara yaklaşımı Kıbrıs'ta nasıl olacak, onu bilemiyoruz. Seçim öncesi mesajlarıyla, daha sonraki mesajlar nasıl olacak, bilemiyorum.
Fakat Kıbrıs'ta adil, kalıcı bir yaklaşım görüldüğü takdirde bizler garantör ülke olarak elimizden gelen bütün desteği verir, oradaki sıkıntının giderilmesini sağlamaya çalışırız. Bu konuda Yunanistan'ın da aynı görevi yerine getirmesi gerekir. El birliği, gönül birliği içerisinde bu çözümü getirelim, bu sıkıntıyı da aşalım. Bu konuda kararlıyız" ifadelerini kullandı. Başbakan Erdoğan, "İmralı süreciyle ilgili bir takvim öngörüyor musunuz?" sorusu üzerine, "İmralı'dan malum ilgili parti mensupları dönmüştür. Döndükten sonra yaptıkları açıklamalar vardır. İlgili arkadaşlarımla değerlendirmesini yapacağız. Bu değerlendirmeden sonra ne yapıp edeceğimizi, yol haritasını paylaşacağız" cevabını verdi.
MERKEL: "PKK'LILARIN İADESİ KONUSUNDA ÇOK HASSASIZ"
İki ülke arasındaki suçluların iade edilmesi anlaşmasının zaman zaman gündeme geldiği hatırlatılarak, "Son olarak Fransa'da 3 PKK'lının öldürülmesi ve ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'ne yapılan saldırıda gündeme geldi ve zanlıların Almanya'da bulunduğu tespit edildi. Bu iki olay düşünüldüğünde Alman istihbaratında bir güvenlik zafiyeti mi var? Türkiye'nin istediği 408 terör örgütü üyesini teslim etmeyi düşünüyor musunuz?" şeklindeki soru üzerine Merkel, "Bir iade talebi olduğunu, bu talepler çok hassas ve dikkatlice inceleniyor.
Bu konuda bazı mahkeme kararları var. Örneğin tutukluluk ya da hükümlülük koşullarına bakılıyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyorsa Türkiye'de, mahkemeler kabul etmeyebiliyor. Fakat kurumlarımız temelde çok iyi çalışıyor. Nasyonel Sosyalist Partisi'nin işlediği cinayetlerin aydınlatılması konusunda bazı sıkıntılar yaşandı. Bundan dolayı bazı sonuçlar çıkarmak zorundayız" dedi.
Merkel ayrıca, "PKK üyelerinin terör faaliyetlerine katılmak amacıyla başka adı olan örgütlerde çalıştıklarını biliyoruz. Bu konuda çok hassasız, bütün gelişmeleri takip ediyoruz" dedi. Bir gazetecinin "Siz bir gün Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üye olacağını düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusu üzerine ise Merkel, "Biz sonucu açık bir müzakere süreci gerçekleştiriyoruz. Bu konuda AB'de anlaşmaya varıldı. Sonucu henüz belli değil. Birçok defa söyledim tam üyelik konusunda tereddütlerim var ama bu süreci devam ettirmek istiyorum" cevabını verdi.