Türkçe En İyi İnternet Gazetesi
Günün Haberleri Giriş Sayfam Yap Favorilere Ekle Künye İletişim Son Dakika Ekle RSS
 
 
ANA SAYFA ANTALYA KKTC TÜRKİYE DÜNYA SPOR FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
ANTALYA   25/30 °C
 
 
    GAÜ Eğitim Fakültesinden İlginç bir akademik Araştırma  
 
    Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.  
 
    Girne Belediye Başkanı Şenkul ,Başkan Erhürmanı Savundu  
 
    Rektör Özkan 'dan Acil Tıp Kongresi’nde Sağlıkta şiddetle mücadele vurgusu  
10. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi Devam Ediyor
10. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi Devam Ediyor
 
Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, Türkiye'de sezaryen oranlarında artış olduğunu belirterek, "Ülkemizde bugün sezaryenle doğum oranı yüzde 45'ler civarında" dedi.
 
12 Mayıs 2012 Cumartesi - 18:42

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği tarafından düzenlenen 10. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi, Antalya'nın Serik İlçesine bağlı Belek Turizm Merkezi'ndeki Marıtıme Pıne Beach Otel'de devam ediyor. Toplantıda konuşan Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) Başkanı Prof. Dr. İsmail Mete İtil, sezaryen oranlarının tüm dünyada artış göstermekte olduğunu belirterek, 2009 OECD raporunda, OECD ülkeleri arasında ortalama oranın yüzde 25.7 olduğunu söyledi. Mete şöyle devam etti: "Raporda en düşük oranlar, doğumların yüzde 30'unun ev doğumu şeklinde olduğu ve desteklendiği ülke olan Hollanda'dır. Raporda yüzde 14 olarak verilen oran (2007 verileri) bugün yüzde 25 olmuştur. Raporda İtalya, Meksika ve Türkiye'de ortalama sezaryen oranlarının yüzde 40'lar civarında olduğu belirtilmektedir. Bu ülkeleri, Kore, Portekiz ve ABD izlemektedir. Bunların da oranları yüzde 30'ların üzerindedir" bilgilerini verdi.
Dünyada yüksek sezaryen oranlarının nedenlerinin araştırıldığını ifade eden İtil, "En önemli nedenler olarak, hekimin malpraktis korkusu, hastalarda normal doğumun riskli olduğu yönündeki inanç, ilk doğumunu yapacak olan annelerin görece olarak ileri yaşlarda olması, doğum korkusu, anne isteği gibi nedenler sayılmaktadır. Sezaryen oranlarını düşürmek için en iyi yöntemlerin, normal doğum ve sezaryen nedenlerinin klinikler bazında analizi, bilgilerin değerlendirilmesi, malpraktisle ilgili hekimi de gözeten düzenlemeler, ebe doğumlarının artırılması, doğum odalarının bireyselleştirilmesi ve hasta mahremiyetine özen gösterilmesi, ağrısız doğumun yaygınlaştırılması ve gebelerin eğitimi ve toplumu bilinçlendirme kampanyalarıdır" diye konuştu.
Türkiye'de dünyaya benzer şekilde sezaryen oranlarında artış olduğunu hatırlatan İtil, "Ülkemizde bugün yüzde 45'ler civarında sezaryen oranlarından bahsedilmektedir. Nedenler de dünyada öne sürülen nedenlerle benzerlik göstermektedir" dedi.
"MALPRAKTİS DAVALARI SEZARYEN ORANINI ARTIRIYOR"
Hekimlerin en çok korktuğu davaların başında malpraktis (tıpta yanlış özensiz tedavi) geldiğine değinen İtil, "Kadın doğum hekimliğinde diğer branşlara göre daha fazla soruşturma açılmaktadır. 2407 kadın doğum hekiminin katıldığı bir ankette, doktorların yüzde 322'si malpraktis nedeniyle soruşturmaya uğradığını belirtmektedir. Yapılan çalışmalarda dava sonucunda kadın doğum hekiminin doğum nedeniyle ödediği tazminatlar diğer branşların çok üzerindedir. Hekimlerin yüzde 45'i malpraktis korkusunun sezaryen oranlarını artıran en önemli faktör olduğunu belirtmişlerdir. Kadın doğum hekimleri, doktorun elinde olmadan gelişen, istenmeyen gelişmeler nedeniyle bile cezalandırılabildiği çetin bir ortamda çalışmalarını sürdürüyor"açıklamasını yaptı.
"AŞIRI ADET KANAMALARINA DİKKAT"
Dünya Sağlık Örgütü'nün (WHO) Adolesan dönemini 10-20 yaş arası olarak kabul ettiğini kaydeden İtil, "Bu yaş grubunda görülen adet kanamaları, bazen çok şiddetli olmakta ve genç kızı ileri derecede kansız bırakabilmektedir. Kansızlık göstergesi olan hemoglobin düzeylerinin 9'un altına düştüğü durumlarda ciddi bir durum oluşmaktadır. Adet kanaması ortalama 4-6 gün sürer. 2 günden az ve 7 günden fazla süren kanamaları anormal kabul etmek gerekir. Kanama miktarı da toplamda 80 mililitreyi geçmemelidir. Bu sınırlar aşıldığında birçok genç kızda anemi görülmekte ve bu da okul başarısına etki etmektedir. Bu süreçte genç kızlar daha çok nasıl görünüyorum diye düşündüklerinden ve adetler konusunda pek bilgileri olmadığından, bu anormal kanama genç kızlarda ciddi psikolojik sorunlara yol açar. Anneler yeterli bilgiye sahip olmayan kızlarını mutlaka sorgulamalı ve ilk adet sonrası aşırı kanama yakınması varsa mutlaka hekime danışılmalıdır. Okullarda da mutlaka gerekli bilgilendirme yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
"PELVİK ENFEKSİYONDA ERKEN TEŞHİS ÖNEMLİ"
Kadınların görülen akıntı, ağrı gibi belirtilerin üzerinde durması gerektiğini ifade eden İtil, "Bu yakınmalar için gerekli önlemler alınmazsa vajinal enfeksiyonun rahime ve yumurtalıklara, daha sonra da karın içerisine yayılması söz konusu olabilir. Karın alt bölümlerine yayılmış bir enfeksiyonun belirtileri, ağrı, dokunmakla şiddetli ağrı, ateş, alt karında dolgunluk hissi gibi belirtilerdir. Pelvik enfeksiyon dediğimiz bu klinik tablo, cinsel yolla bulaşan hastalıklar sonucu oluşuğu gibi, kirli havuz ve deniz gibi etmenlerle de artabilmektedir. Özellikle pelvik enfeksiyonla çoğu kez ilişkilendirilmeyen ve bacak ağrısı, bel ağrısı, yan ağrısı gibi belirtiler de pelvik enfeksiyona bağlı olarak görülebilmektedir. Bu tip ağrıların kalıcı olmaması için saptandığı anda tedavisi gerekmektedir" dedi.
FGOM'un ( Mediterannean Federation of Obstetrics and Gynecology) TJOD'nin 10. Ulusal Kongresi'nde bugün düzenlediği "çoğul gebelikler konulu" oturumunun ardından FGOM Yönetim Kurulu Toplantısı yapıldı. TJOD adına Prof. Dr. Cansun Demir FGOM başkanı seçildi.
"TÜRKİYE'DE ANNE ÖLÜMLERİ GERİLİYOR"
TJOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Cansun Demir de kongrenin içeriği ve anne ölümleri hakkında bilgi verdi. Anne ölümlerinin dünyada hala önemli bir sorun olduğunu aktaran Mete, "Öyle ki 100 bin doğumdan 260'ı anne ölümüyle sonuçlanıyor. Bu yüzden Dünya Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nin 2012 Uluslararası Uzman Eğitim Programı'nın ana konusu da anne ölümleri. Gelişmemiş ülkelerde yılda 100 bin doğumdan 580'i, gelişmiş ülkelerde 15'i, Türkiye'de ise 23'ü anne ölümüyle son buluyor. Türkiye'de 1990'dan 2008'e kadar anne ölüm hızı 100 binde 68'den 23'lere gerilemiş durumda" ifadelerine yer verdi.
TJOD'U SELİM BÜYÜKKURT TEMSİL EDECEK
Demir şöyle devam etti: "Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'de (TJOD) Dünya Kadın Hastalıkları ve Doğum Birliği (FIGO) gibi anne ölümlerinin azaltılması için çalışmalarını sürdürüyor. Anne ölümlerinin engellenmesi için FIGO'nun İtalyan Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (SIGO) ile birlikte Roma'da yapacağı 2012 Dünya Jinekoloji Kongresi öncesinde uluslararası uzman eğitim programlarına ağırlık veriliyor. Kadın sağlığının özellikle gelişmekte olan ülkelerde daha ileri seviyeye getirmek ve anne ölümlerini azaltmak, bu yılki eğitim programının ana hedefini oluşturuyor. İtalya'da 3 hafta sürecek olan programa 100 ülkeden yapılan başvurulardan sadece 30'u kabul edildi. Uluslararası eğitime kabul edilen isimlerden biri de Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Büyükkurt. Eğitim sonunda FIGO 2012 Dünya Kongresi'nde bir de sunum yapacak olan Doç. Dr. Selim Büyükkurt, Türkiye ve TJOD'yi Roma'da temsil edecek."
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi'nde dünyada ilk kadavradan rahim nakli ameliyatını gerçekleştiren ekipte yer alan AÜ Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstruktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Münire Erman Akar da bir konuşma yaptı.
BEBEKLE SUNUM YAPACAKLAR
Kongrede ilk bilimsel sunumu yaptıklarını ifade eden Prof. Dr. Akar, "İlk sunumu yapmak, bilimsel açıdan tartışmak, eleştirileri dinlemek, bunlardan da belli öngörülere varmak bizim için çok değerliydi. 8 Ağustos 2011 yılında 21 yaşındaki Derya Sert'e rahim naklini başarıyla gerçekleştirdik. Umarız gebelik de gerçekleşir, bebeğimizle birlikte sunum yaparız. Rahim naklinin en büyük amacı bebek sahibi olmaktır. Bebek sahibi oluncaya kadar hastamız ve biz kendimizi başarılı olarak görmüyoruz. Ama şimdiye kadar en uzun yaşamış rahime sahip hastamız. Daha önceki 2002'de sunulan canlıdan rahim nakli ancak 99 gün yaşayabilmişti. Bizim hastamız 270 gününü geçti, 9'uncu ayımız doldu.
Şimdiye kadar ters giden bir şey olmadı. Hedefimiz bebeği elimize almak" dedi.
"EMBRİYO EN İYİ KALİTEDE"
Rahim nakli yapılan Derya Sert'in ilk adet kanamasını 20'inci gününde gördüğünü hatırlatan Akar, "Sadece eylül ayında adet görmedi. Yani ikinci ayında adet görmedi. Ekimden itibaren her ay adet gördü hastamız. Hormonal değerleri gayet iyi gidiyor. Yumurtlamanın da olduğunu düşünüyoruz. Hasta normal bir adet görüyor. Yaklaşık adetleri 4 ile 5 gün arasında değişiyor. Embriyolarının kalitesi de gayet iyi. Bu konuda İstanbul'dan bir ekipten destek aldık. Kesinlikle en iyi kalitede olduğunu söyleyebilirim. Tabii ki çözülürken problemler yaşanabilir. Yaşanmaması için gerekli her türlü tedbiri aldık. Dondurulmuş embriyolarla gebeliğin gerçekleştirilmesini istiyoruz. Ama bir şekilde bunlarla gebelik gerçekleşmese de hastaya tüp bebek bile uygulanabilir. Her türlü olasılığı düşünmeye çalışıyoruz" açıklamasını yaptı.
Akar, hastanın cinsel aktivitesinde bir problem olmadığını belirterek, 3'üncü aydan itibaren hastanın cinsel yaşamına devam ettiğini kaydetti.
"DOĞUMDAN SONRA RAHİM ALINABİLİR"
Akar, rahim nakli adayları ile ilgili ise şu bilgileri verdi: "Rahim nakli adaylarının sadece rahimi doğuştan olmayan hastalar değil, trafik kazası sonrasında, doğum sırasında kanama nedeniyle rahmini kaybeden hastalar da var. Nakil için en fazla 45 yaş öneriliyor. Ama yumurtalık rezervi iyi olmayan bir hastada asla bir nakili düşünmüyoruz. Kendi yumurtalık rezervinin gebeliğe izin vermesi gerekiyor. Menepoza girmiş olan hastalara şu an için nakil olamaz. Yasalar buna izin vermiyor. Hastamızın rahmi doğum sonrası alınacak. Rahim nakli hayat kalitesini artıran bir nakil. Yaşamı devam ettirecek bir nakil değil. Rahmin görevini tamamladıktan sonra alınması gerekiyor. Bizim de hastaya önerimiz doğumdan sonra rahminin alınması. Belki bir gebeliğe izin verilir mi, bütün bu sorular zamanla cevaplanacak."
"ÇOĞUL GEBELİK İSTENMİYOR"
Çoğul gebelik istemediklerini dile getiren Akar, "Bu hastalarda çok büyük bir olasılıkla erken doğum söz konusu oluyor. Erken doğum söz konusu olduğu için çoğul gebelik de ciddi bir sıkıntı. Rahmin ne kadar taşıyacağını bilmiyoruz, zaten bunlar 34'üncü haftada sonuçlanıyor. Anneyle ilgili belirli riskler var. Çoğul gebelikte bu riskler de artıyor. Hastamızı riske atmak istemiyoruz" dedi.
"NORMAL YOLLA HAMİLELİK MÜMKÜN DEĞİL"
Doğumun sezaryenle gerçekleşeceğini kaydeden Prof. Dr. Akar, "Vajina bağırsaktan yapıldığı için normal doğum mümkün değil. Hastanın normal yollardan gebe kalması da mümkün değil. Yumurtalıklar normal yerleşim yerinde değil. Çok daha yukarıda ve yanda. Bu nedenle biz tüplerini bağladık. Cerrahi nedenlerle rahmi alınan hastalarda tüplerinin bırakılması belki düşünebilir ama dış gebelik riskinin akılda tutulması gerekir. Bunun için gerekli önlemleri aldık" dedi.
"MEVZUAT BEKLENİYOR"
Derya Sert'in haftalık kan kontrolünü vermek için hastaneye geldiğini kaydeden Prof. Dr. Ömer Özkan, "Takip ettiğimiz bir deri parçası var onu takip ediyoruz. Normal muayenesini yapıyoruz, aylık da biyopsilerini alıyoruz. Mevzuatı çıkacak. Başarılı olması için bir sürü insan kadar Sağlık Bakanlığı da istekli. Mevzuat çıktığında diğer organ ve dokular da olduğu gibi belli merkezlere ruhsat verilecek. Dünyada bu işin en çok ve en iyi yapıldığı ülke oluruz diyorum inşallah. Rakamlar mevzuat olmadığı için resmi rakam veremeyiz ama inanılmaz. Bu yükün dağılmasını da istiyoruz" ifadelerine yer verdi.
"AVANTAJIMIZ ÇOK"
Özkan, "Hastamızda risk diğer organ nakillerindeki kadar var. Buradaki rahim en anneye hem babaya yabancı. Ama bir avantajımız var, doku grubu çok iyi. Annesi, teyzesi, kardeşi kadar uyuyor. Bir avantajımız daha var diğer nakillerde embriyo transferi nakillerden önce yapılamıyor. Biz bu hastada önceden yaptık. Bu en riskli dönemleri görmemiş bir embriyo" dedi.
Özkan, canlıdan rahim nakli yapılabileceğini belirterek, " Bir kaç başarılı vakadan sonra araştırılıp mevzuat çerçevesinde yapılabilir. 65 yaşına kadar rahimde bir problem olmuyor" bilgilerini verdi.
Kongreye katılan ve basın toplantısında konuşan Royal College of Gynaecology üyeleri Rafet Gazvanı, Mourad Seıf, James Walker de başarılı sunumlar yapıldığının altını çizdi.
Walker, anne sağlığı ve anne hayatının daha iyi yönde geliştirilmesi için çalışmalar yaptıklarını kaydederek, TJOD ile de ortak bir çalışma içerisinde yer alacaklarını ifade etti.
 

Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
 
 
İkinci Bahar Yaşam Kulübü'nden Anneler Günü Kutlaması
 
Trafik Haftası'nda Yayalara Broşürler Dağıtıldı
 
 
FACEBOOK YORUM Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
YORUMLAR     Onay bekleyen yorum yok.
 

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
 
 
 
   
 
Bu haber henüz yorumlanmamış...

 
DİĞER HABERLER
 
Dokuma'ya Modern Şehir Kimliği
Kepez Belediyesi, Dokuma bölgesindeki Ziya Gökalp Caddesi’ni; asfalt, ...
Muratpaşa Kent Meydanı'nda Bahar Konseri
Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, Muratpaşa Belediyesi Kent Meydanı’nda ...
MHP İl Yönetimi, ATSO Başkanı Budak’ı Ziyaret Etti
MHP Antalya İl Teşkilatı, ATSO Başkanı Çetin Osman Budak'ı ziyaret etti.
İl Genel Meclisi'nin Mayıs Ayı Toplantısı Sona Erdi
Antalya İl Genel Meclisi'nin Mayıs Ayı toplantısı sona erdi. İl Genel ...
 
 
Fatih Terim, kadın taraftardan tazminat istedi
ANTALYALI kadın futbolsever Mürüvet Karaboğa tarafından 21 Ekim günü Mardan ...
Erzurumlulardan Başkan Tütüncü'ye Ziyaret
Antalya Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneği'nin yeni yönetim kurulu, ...
Korkuteli Arıtma Tesisi İnşaatında Sona Doğru
Antalya'nın Korkuteli ilçesinde Kent Konseyi üyeleri yapımı devam eden ...
Alanya’da Yol Verme Kavgası: 2 Yaralı
Antalya’nın Alanya ilçesinde, trafikte yol vermeme yüzünden çıkan kavgada ...
 
 
Varsaklı Kadınlar İçin Pilates Kursu Başlıyor
Antalya Büyükşehir Belediyesi Varsaklı kadınlar için ücretsiz pilates kursu düzenliyor.
Sokak Basketbolu Turnuvası Yoğun İlgi
Antalya Büyükşehir Belediyesi'nin Antalya Gençlik Şenliği kapsamında düzenlediği ...
Akdeniz Üniversitesi'nde Tıbbi Genetik Polikliniği Hizmete Girdi
Antalya'da doğumsal anomaliliği olan ve dismorfik (normalden farklı) yüz ...
Enç: Engelliler İçin Çalışmaya Devam Edeceğiz
AK Parti Antalya Milletvekili Gökçen Özdoğan Enç, Dünya Engelliler Haftası ...
 
 
  GÜNÜN MANŞETLERİ
Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

Antalya Trafiğine Nefes Aldıracak Projelerin Müjdesi En yetkili İsimden geldi.

  ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
  KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
  ÇOK OKUNANLAR
www.buyukantalya.com
  YAZARLAR
 
 
KKTC'de Ziya Öztürkler'den Beklenen TARİHİ DAVRANIŞ.
 
Mehmet Kesim
 
 
Erdoğan Hristodulidis Görüşmesi
 
Prof.Dr.Ata Atun
 
 
İnsanlık Hali
 
Hüseyin Kaya
 
 
KKTC'DE YEREL SEÇİM HEYECANI
 
Reşit KESİM
 
 
ANTALYA,Mehmet Kesim'in SİZ ANTALYAYI HAK EDİYOR MUSUNUZ ? Köşe yazısını Konuşuyor
 
Byturco diyor ki...
   
  Alkışlar Turgül Tomgüsehan İçin  
   
  Yılmaz Erdoğan  
  FOTO GALERİ
Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

Güzeller Güzeli Rus Spor Spikeri, Sosyal Medyaya Damga Vuruyor

magazinekibi
   
  BONNE VIE Dergisi  
   
  ​Mehmet Akif Alakurt  
  ÇOK YORUMLANANLAR
 
  Bak Sen Sıla'ya!
  FACEBOOK'TA BYTURCO
  TWITTER'DA BYTURCO
  ANKET
     
 
Düzenli Olarak Spor Yapabiliyor Musunuz?

Evet
Hayır

Sonuçlar Anket arşivi
 
     
 
 
 
  •Künye
  •İletişim
  •Reklam
  •Sitene EKle
 
 
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya
  •Spor
  •Özel Röportaj
 
 
  •Siyasiler
  •Yaşam
  •Çeşitli
 
 
  •Spor
  •Magazin
  •Antalya
  •KKTC
  •Türkiye
  •Dünya