Talat, seçildiği günlerde zamana ihtiyacı olan Anastasiadis’in, ekonomik kriz nedeniyle ihtiyaç duyduğu zamanın uzayabileceğine işaret etti.
Talat, Türk hükümetinin Kürt meselesini çözmek için yaptığı girişimlerinin devrim niteliğinde olduğunu söyledi. Talat, “Kürt sorununun çözülmesi halinde bunun Kıbrıs sorununun çözümüne de etkisi olur mu?” yönündeki soruyu yanıtında, bunun domino etkisi yaratabileceğini ancak Kürt sorununu çözmenin Kıbrıs sorunundan çok daha zor olduğunu söyledi.
İkinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat’ın ofisinden yapılan açıklamaya göre Talat, katıldığı bir TV programında çeşitli konuları değerlendirdi.
REFERANDUMUN 9. YILDÖNÜMÜ
Referandumun 9. yıldönümüne de değinen Talat, dünyada çözüm istemeyen taraf olarak bilinen Kıbrıslı Türklerin referandumla birlikte imajının değiştiğini söyledi. Mehmet Ali Talat, referandumla birlikte Kıbrıslı Türklerin saygınlığının arttığını ve neredeyse tüm dünyadan görüşme davetleri alındığını belirtti.
Talat, referandumun ardından AB Konseyi ve AB Komisyonu’nun Yeşil Hat Tüzüğü’nü hazırladığını, izolasyonların kaldırılması için harekete geçtiğini ve zaman içinde Mali Yardım Tüzüğü’nün geçirildiğini kaydetti. Bu sayede Kıbrıslı Türklerle AB arasındaki ilişkilerin geliştiğini söyleyen Talat, Doğrudan Ticaret Tüzüğü’nün ise o günden beri gündemde beklediğine işaret etti.
Mehmet Ali Talat, AİHM kararlarının da Kıbrıslı Türklerin lehine dönüşmeye başladığına işaret ederek, KKTC’deki Yüksek Mahkeme kararının son olarak uluslararası hukuka uygun kabul edildiğini kaydetti.
“NEDEN ÇÖZÜM OLMADI”
Talat, Rum Yönetimi eski Lideri Hristofyas ve Talat döneminde çözümün neden gerçekleşmediği şeklindeki bir soruyu yanıtında, bunun birinci nedeninin Kıbrıs Rum tarafının çözüme hazır olmaması ve bu çerçevede Hristofyas’ın, çözüm istemeyen ortaklarına kendileriyle birlikte hareket edeceğine dair verdiği söz nedeniyle çözüme cesaret edemediğini ifade etti.
Talat, ikinci nedenin ise, zaman yetersizliği olduğunu kaydetti. Hristofyas ile sadece bir buçuk yıl masada olduğunu söyleyen Talat, zaman darlığının çözümün aleyhine işlediğini belirtti.
LİDERLİK ZAFİYETİ
Başka bir soru üzerine liderliğin önemli olduğunu kaydeden Talat, kendisinin o güne kadar seslendirilmeyen görüşleri dahi gündeme getirdiğini ve sağlanan mutabakatla bunları öneri olarak da masaya götürdüğünü söyledi. Talat, Rum tarafının bunu yapamaması bir yana, geçmişte Rum tarafınca kabul gören hususları bile kamuya açık bir şekilde kabul etmekten kaçındığını belirtti.
ANNAN PLANI TEK YANLI UYGULANABİLİR MİYDİ?
Mehmet Ali Talat, referandumdan sonra Annan Planı’nın tek yanlı uygulanması konusunda girişim yapıp, yapmadığı yönündeki bir soruyu yanıtında, bu konuyu kamuoyunun önünde olmasa da Türkiye ve Güvenlik Konseyi’nin veto yetkisi olan daimi iki üyesi Amerika ve İngiltere yetkilileri ile görüştüğünü belirtti.
Talat, söz konusu iki ülke temsilcilerinin, “Bu uygulamayı misilleme ve Güvenlik Konseyi’nin 1983 ve 1984 kararlarından kurtulma manevrası olarak algılayacabileceğini, her şeyin tekrar ters döneceğini ve Türk tarafının takbih edilebileceği” yönünde görüş ortaya koyduğunu söyledi.
Mehmet Ali Talat, Türkiye’nin ise meseleye pratik ve gerçekçi baktığını, çözümsüz mülk ve nüfus hareketlerinin gerçekleştirilmesi durumunda büyük sıkıntılar doğacağı üzerinde durduklarını belirtti.
KAPILARDAN GEÇİŞLER
Sınırlardaki geçişleri de değerlendiren Talat, son istatistiklere göre Güney Kıbrıs’a geçen Kıbrıslı Türklerin, KKTC’ye geçen Rumlardan iki misli fazla olduğuna işaret etti. Nüfus dikkate alındığında, oranın çok daha farklı olduğuna dikkat çeken Talat, Rumlarda hala ciddi bir çekince olduğunu söyledi. Talat, Rumların manevi sıkıntılarını aşmak için kendi dönemlerinde geçişleri kimlikle sağladıklarını ancak yine de söz konusu çekincenin kırılmadığını belirtti.
GÖRÜŞMELERİN BAŞLAMASI
Mehmet Ali Talat, krizin atlatılması halinde RumYönetimi Lideri Anastasiadis’in AKEL’in desteğini alabileceğini ve buna bağlı olarak umutlu olunabileceğini söyledi.
Görüşmelerin başlamasını arzu ettiğini kaydeden Talat, seçildiği günlerde zamana ihtiyacı olan Anastasiadis’in, ekonomik kriz nedeniyle ihtiyaç duyduğu zamanın uzayabileceğine işaret etti.
TÜRKİYE’DEKİ GELİŞMELER
Talat, Türkiye’deki Kürt sorununun çözümü sürecini de değerlendirerek, Türk hükümetinin Kürt meselesini çözmek için yaptığı girişimleri büyük bir başarı olarak değerlendirdi ve “Bu bir devrimdir” dedi.
“Kürt sorununun çözülmesi halinde bunun Kıbrıs sorununun çözümüne de etkisi olur mu?” şeklindeki bir soruya karşılık Talat, bunun domino etkisi yaratabileceğini söyledi ve Kürt sorununu çözmenin Kıbrıs sorunundan çok daha zor olduğuna dikkat çekti.