Kamu görevlilerinin merakla beklediği 4.Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde imzalar atıldı.
 
İmzalar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda, Kamu İşveren Heyeti Başkanı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu ile Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ile Memur-Sen’e bağlı 11 hizmet kolunda yetkili sendikaların genel başkanlarının katılımıyla atıldı.
 
Kamu İşveren Heyeti’nin sunduğu, “2018 için 4+3.5, 2019 için 4+5”lik telifi kabul eden Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, 4.Dönem Toplu Sözleşmesi’nin kamu görevlilerine ve Türkiye’ye hayırlı olmasını temenni etti.
 
“KAMU GÖREVLİLERİNE HAYIRLI OLSUN”
İmzaların atılmasından sonra konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “1 Ağustos’ta başlayan ve 21 günlük yoğun bir sürecin sonunda dün gece itibariyle uzlaşmayla sonuçlanan 4. Dönem Toplu sözleşmesi, üyelerimize, kamu görevlilerimize, milletimize ve ülkemize hayırlı olsun. 21 günlük bir süreçte, 730 gün yürürlükte kalacak bir toplu sözleşmenin müzakeresini ve mücadelesini yürütmek masanın her iki tarafı içinde zordu. Çünkü, 5 Milyon 100 bin insanın iki yıllık dönemde alacağı maaşa ve diğer haklarına karar vermek akli, ahlaki ve vicdani açıdan büyük bir sorumluluktur. Vardığımız uzlaşma, bu sorumluluğun idrakinde olanların ortak başarısıdır.  Bu noktada, ÇSGB için bir parantez açmak gerekiyor. Toplu sözleşmeden kısa süre önce Bakanlık görevine atanan Sayın Bakan,  sendikacılık birikimi sürecin uzlaşmayla sonuçlanmasına büyük katkı sağlamıştır” diye konuştu.
 
SÜRECE KATKIDA BULUNANLARA TEŞEKKÜR
Konuşmasında ÇSGB Bakanı Jülide Sarıeroğlu’na teşekkürlerini ileten Yalçın, “Sürecin suhuletle ve karşılıklı anlayış içerisinde yürütülmesine zemin oluşturan Bakanlığımızın Bakan Yardımcısı ve Müsteşarına, Kamu İşveren Heyeti’nin bütün bileşenlerine, kurum temsilcilerine, bilgi ve birikimleriyle sürece anlamlı katkılar sağlayan emekleri için teşekkür ediyorum.  Kamu Görevlileri Sendikaları Heyeti Başkanı olarak, sendikalarımızın genel başkanlarına, teşkilat mensuplarımıza ve teknik uzmanlarımıza da ayrıca teşekkür ediyorum. Şüphesiz, bu süreçte emek tarafının tekliflerini, tepkilerini, akıttığı teri ve masa dışı diplomasi girişimlerini doğru bir içerikle ve hızlı bir şekilde kamuoyuna aktarılmasında bize destek olan medya kuruluşlarına ve basın emekçilerine de süreçteki gayret ve hassasiyetleri için minnetlerimi sunuyorum” ifadelerini kullandı.
 
“MEMUR-SEN ÖNEMLİ KAZANIMLARA İMZA ATTI”
4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin, “uzlaşmak emek gerektirir” noktasında, sendikacılık tarihine kayıt düşülecek ve sendikal alanda referans gösterilecek bir içerikle sonuçlandığına dikkat çeken Yalçın, “Bu iki kazanım, 50’si genel toplu sözleşmeye, 206’si hizmet kolu toplu sözleşmelerine ait olmak üzere 4. Dönem Toplu Sözleşmesinde yer alan toplam 256 kazanım kadar değerli ve önemlidir.  Memur-Sen ve bağlı sendikaları, hem genel toplu sözleşme hem de hizmet kollarının her biri itibariyle 4. Dönem Toplu Sözleşmesi’yle yeni rekorların altına imza atmıştır. Memur-Sen, 4. Dönem Toplu Sözleşmeyle birlikte, akademik hizmet sendikacılığı, göl kenarında nehir düşleyen aksiyoner duruş sendikacılığı, insan merkezli ve çözüm odaklı sendikacılığı noktasında çıtayı, bir çokları açısından ulaşılması imkânsız bir noktaya çıkarmıştır. 4. Dönem Toplu sözleşme sürecindeki gelişmelere ve ilk tekliften nihai noktaya gelinceye kadar kat edilen mesafeye bakıldığında; akl-ı selim sahibi herkesin takdir edeceği  bir sonucun elde edildiği görülecektir” değerlendirmesinde bulundu.
 
HÜKÜMET, ZAM ORANINA TEKLİFİNİ %40 ARTIRDI
Kamu İşveren Heyeti tarafından sunulan ilk teklifin kendileri tarafından kabul görmediğini anımsatan Yalçın, “14 Ağustos’ta Kamu İşveren Heyeti, 2018 için 3+3, 2019 yılı için 3+3 ve iki yıllık kümülatif %12.5 olacak bir teklifle masaya geldi. Biz, bu teklifi müzakere edilemez bulduğumuzu ve Hükümetin Kamu İşveren Heyeti eliyle masaya yeni bir teklif sunması gerektiğini deklare ettik. Bizim bu kararımızda ısrarımız ve Hükümetin uzlaşmaya dönük adımlar atma iradesinin ortak etkisiyle, birazdan İşveren Heyeti Başkanıyla birlikte imzalayacağımız oranların masaya gelmesini sağlayan gelişmeler yaşandı. İlk teklifteki zam oranları ile imza altına alacağımız zam oranları arasındaki fark incelendiğinde; emek tarafı olarak ortaya koyduğumuz kararlılığın değeri ve önemi, Hükümetin süreçte attığı adımların da büyüklüğü çok daha iyi anlaşılacaktır. Siyasi iradenin ilk teklifi ile nihai zam oranı arasında mukayese yaparak teklif noktasında sağlanan ve yapılan artışları şu şekilde ifade edebiliriz. 2018 yılının ilk altı ayı için yapılan ilk teklif %33, ikinci altı ayı için yapılan teklif ise %16 artırılmış böylece 2018 yılına ait kümülatif zam oranında, ilk teklife göre %25 oranında artış gerçekleşmiştir. 2019 yılının ilk altı ayı için yapılan ilk teklif %33, ikinci altı ay için yapılan ilk teklif %66 artırılmış böylece 2019 yılına ait kümülatif zam oranında, ilk teklife göre %50 oranında artış gerçekleşmiştir. İki yıllık kümülatif zam oranında ilk teklifte oran %12.5 iken imza altına alacağımız iki yıllık kümülatif artış oranı %17.54 olmuştur. Bu şekilde kümülatif artış oranında %40 artış sağlanmıştır. Bir başka ifadeyle siyasi irade, kamu görevlilerine iki yıl için yapılacak zam oranına ilişkin teklifini %40 artırmıştır” değerlendirmesinde bulundu.
 
GÖRÜŞMELERİMİZ SÜRECE OLUMLU YANSIDI
Siyasi iradenin sürece katkılarından bahseden Yalçın, “4. Dönem Toplu Sözleşmenin uzlaşmayla sonuçlanması noktasında ortaya koydukları iradeyi ayrıca ve açıkça ifade etmek gerekiyor. İlk teklif sonrasında Sayın Başbakanımızla ve Sayın Cumhurbaşkanımızla yaptığımız görüşmelerin sürece olumlu katkısını ve bu görüşmeler sonrasında uzlaşmayı sağlayan oranlara ulaşıldığını özellikle belirtmek isterim. Biz, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünde Cumhurbaşkanımızın liderlik ve cesaretiyle milletine güven verdiğini, kirli ve sinsi kalkışmayı bitirme noktasında milletine güvendiğini, milletini harekete geçirdiğini bizzat biliyoruz. 4. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde Kamu İşveren Heyetine cömertlik ve adalet çizgisini işaret ederek, uzlaşma kapısının kilidini açan en önemli etkenin bizzat Cumhurbaşkanı olduğunu da ifade etmem gerekiyor.  Zira, Cumhurbaşkanımızın bu hamlesi, toplamda 9 milyarlık bir tutarın toplu sözleşme masasına gelmesini sağladı” diye konuştu.    
 
EN DÜŞÜK MEMUR AYLIĞI 2.827 TL OLACAK
Yalçın sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Kamu görevlilerinin maaşlarına yapılacak zam; 2018 yılı için %4+%3,5’tir. 2019 için ise %4+%5’tir. Bu çerçevede, 2018 yılı kümülatif zam oranı %7.20,  2019 yılı kümülatif zam oranı %9,20’dir. İki yıllık kümülatif zam oranı ise %17.54’tür. Bu oranlar çerçevesinde, (13.derecenin 1.kademesindeki bekar hizmetli arkadaşımızın), halen 2.405 TL olan en düşük devlet memuru aylığı; 2019 yılı temmuz ayında maaşı 2.827 TL olacaktır. Böylece toplamda maaşında 422 tl artış sağlanacaktır. Maş zammına ilişkin genel artış oranı dışında, gerek genel toplu sözleşmede gerekse hizmet kolu toplu sözleşmelerinde yer alan mali ve sosyal haklara, demokratik haklara ilişkin kazanımlar da var.  Örneğin, toplu sözleşme görüşme sürecinde kendine özgü gündem oluşturan Helal Gıda Sertifikasına sahip yiyecek ve yemek malzemelerin kullanılmasına ilişkin teklifimiz,  helal gıda sertifikalı ürünlerin kullanılması noktasında esnek geçişe imkân verecek şekilde toplu sözleşme hükmü olarak metin içerisinde yer aldı. Çocuk yardımının engelli çocuklar için artırımlı ödenmesine ilişkin bir hüküm de genel toplu sözleşme metni içerisinde yer alıyor. Eğitim kurumu bunmayan yerleşim yerlerinde görev yapan kamu görevlilerinin eğitim gören çocuklarının yurtlara yerleştirilmesinde öncelik verilmesi de ilk kez bu toplu sözleşmeyle kamu görevlileri için hayata geçirilmiş olacak.  Bütün bu değerlendirmeler ışığında, toplu sözleşme müzakerelerinin son günündeki uzlaşmayı ve 4. Dönem Toplu Sözleşmesini imzalamayı çok önemli buluyoruz.”
 
TOPLU SÖZLEŞME, HERKESE HAYIRLI OLSUN
Masa müzakereleri yanında masa dışı diplomasinin ne kadar gerekli ve önemli olduğunu bir kez daha gördüklerini ifade eden Yalçın, “Türkiye, bu masada varılan uzlaşmayla önemli bir gerginlik ihtimaline son vermiştir. 5 Milyonu aşkın umudunu yitirmiş insan yerine 20 milyonu aşkın umudu, huzuru ve mutluluğu desteklenmiş insan kitlesinin varlığına gerekçe oluşturulmuştur.   4. Dönem Toplu Sözleşmenin süreci, sonucu, hükümleri ve kazanımlarıyla kamu görevlilerine, kamu personel sistemimize, milletimize ve ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Yeni ve Güçlü Türkiye noktasında umut kırılmasına neden olacak uzlaşmazlık halinin oluşmaması için azami gayret ve çaba sarf eden herkese teşekkür ediyorum. Emeğin değerini artırma, ekmeği hakça paylaşma noktasında müzakere ve mücadelenin birlikte yürütülmesi noktasında ortaya koyduğumuz iradenin paydaşı olan Büyük Memur-Sen ailesinin liderlerine, öncülerine ve mensuplarına şükranlarımı sunuyor, daha iyi, daha doğru ve daha güzel noktasında akıtacağımız terin karşılık bulması noktasında Allah’ın yar ve yardımcımız olmasını diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.