Parti gündeminde böyle bir toplantının olmadığını söyleyen Köse, Başkan Akaydın’ın sorgulandığı için hükumeti suçlamasının ardından toplantı yapmak gereği duyduklarını bildirdi.
Antalya’da bugüne kadar birçok belediye başkanının soruşturmaya çağırıldığını söyleyen AK Parti Antalya İl Başkanı Mustafa Köse, “Bir soruşturma kapsamında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı iki gün önce adliyede bir ifade verdi. Antalya, Antalya olalı ilk defa böyle bir ifade verme merasimine şahit oldu. Bugüne kadar Antalya’da birçok Belediye Başkanı belediye başkanlığı görevini yürüttü, defalarca kere savcılığa ifade vermeye gitti, ancak hiç birisi Akaydın’ın yaptığını yapmadı. Hayretler içerisinde izledik hep birlikte.Bekir Kumbul, Hasan Subaşı, Menderes Turel defalarca savcılığa gitti, ama hiç birisi ifade vermeye giderken bütün teşkilatları, belediye başkanlarını ayaklandırıp, hatta partilerine gönül vermiş insanları ayaklandırıp adliyenin önüne toplamadılar, adliyeyi bir miting alanına çevirmediler, ifade alan savcıları baskı altına almadılar” dedi.
BELEDİYE YETKİLİLERİNİ KİM ŞİKAYET ETMİŞ?
Büyükşehir Belediye Başkanı Akaydın’ı hep sansasyonlarla gündeme gelmekte suçlayan Köse, Başkan Akaydın’ın Antalyalıları bir şovla karşı karşıya bıraktığını, bu durumdan son derece üzgün olduklarını belirtti. Savcılıkta ifade vermenin övünülecek bir hadise olmadığını, davulla, zurnayla gidilecek bir yer olmadığını kaydeden Köse, Başkan Akaydın’ı şikayet eden kişilerin de kendileri olmadığını ifade etti. Köse, “Akaydın’ı, Belediye yetkililerini kim şikayet etmiş, ona bir dönüp bakalım. Bu soruşturma bugünün, dünün soruşturması değil. Yaklaşık bir yıldır süren bir soruşturma ve burada şikayeti yapan bir ulaşım esnafı, Antalyalılar. Sıradan vatandaşlar. AK Parti’liler değil. AK Parti’nin burada bulunan meclis üyeleri de değil, AK Parti’nin milletvekilleri de değil. Akaydın’ı şikayet eden Antalya halkıdır, Antalya’nın ulaşım esnafıdır” diye konuştu.
Ulaşım esnafının şikayet nedeninin A-Kent’e getirilen bir otomasyon sistemi olduğunu belirten Köse, bu sistem paraların kendiliğinden kaybolduğunu, vatandaşın kartına yüklediği paraların otobüs ve minibüslere bindikten sonra gereğinden fazla kesildiğini, ulaşım esnafının ise gün sonunda hesabına yatan paranın taşıdığı yolcu sayısından daha az olduğunu bildirdi. Vatandaşın ve ulaşım esnafının kendi parasının hesabını sorduğunu söyleyen Köse, “Bu otomasyon sistemindeki kayıplar nereye gitti. Vatandaş bunun hesabını soruyor, diyor ki benim hesabımdaki paralar kimin cebine girdi. Dönüp Antalya Belediye Başkanını, belediye yetkililerini bundan dolayı şikayet ediyor.Doğal olarak da bir hazırlık soruşturması süreci başlatılıyor. Nihayetinde de Antalya Büyükşehir Belediye Başkanının ifadesine başvuruluyor. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanının ifadesi alınamaz mı? Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Cumhuriyet Halk Partili olunca imtiyazlı bir adam mı oluyor? Onlar sorgulanamaz mı? Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı her türlü yanlış yapma hakkına haiz midir?” şeklinde konuştu.
Bu olayların insanların kafasında bir takım şüpheler uyandırdığını ifade eden Köse şöyle konuştu: “Böyle bir şey yapılınca insanın ister istemez aklına başka şeyler geliyor. Acaba bir takım sıkıntılar var da Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı ve çevresindekiler bunları ört bas etmek için mi bunları başka yerlere çekmeye çalışıyorlar? Acaba yargıyı baskı altına almaya çalışıyorlar? Belediyecilik, idarecilik bu mudur? Hele de dönüp hükümeti suçlarsanız, bunu ispatlayamazsanız, biz sizi müfteri ilan ederiz. Biz hiçbir zaman yargıya bunu soruştur demeyiz, demedik, bu hususta da bizim bir suç duyurumuz yoktur. Maalesef Antalya’da çok ciddi bir komedi yaşanıyor. Bize başka şeyler gösteriliyor, el altından başka işler yapılıyor.”
Toplantı yapmakta maksadın yargıyı etkileme maksatlı olmadığını savunan Köse, şimdiye kadar Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın’a yönelttikleri soruların hiç birine cevap alamadıklarını bildirdi. Ulaşım esnafının da sorularının yanıtsız bırakıldığını kaydeden Köse, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir Antkart ihalesi vardı, iptal olunca Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı hemen bir ihaleye çıktı. A Kent’ verdi bu işi. Peki A-Kent iptal olunduktan sonra niye dönüp tekrar ihale yapmadınız? Niye yeniden bir ihale yapıp koskoca bir kentin ulaşımını bu işte tecrübeli, bilen bir firmaya vermediniz. İhale şartlarında ulaşım esnafından yüzde 5 kesilecekti, yüzde 3 firma alacaktı, yüzde 2 belediye alacaktı. Biz defalarca sorduk, bu yüzde ikilik payı belediye alıyor mu, hiçbir yanıt gelmedi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı açıklamadı bunu. Bir taraftan işçilerinizin maaşını ödeyemeyeceksiniz, alacaklılarınıza ödeme yapmayacaksınız, öbür taraftan hazır gelecek sıcak parayı almayacaksınız.” Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ulaşımdan alacağı yüzde ikilik payı da A-Kent firmasının aldığını söyleyen Köse, ulaşım esnafını ise bu firmayla sözleşmeye yapmaya zorlandığını belirtti. Köse, “Ulaşım esnafı nasıl olduysa kendiliğinden, A- Kent firması ile ayrı ayrı sözleşme imzalıyor. Ulaşım esnafının her bir ferdi gidiyor, A Kent firmasının yetkililerini buluyor, bizim hiç görmediğimiz, kamuoyunun önünde bir defa çıktı her halde bu firma, ulaşım esnafı buluyor. Bu firmanın yetkilileri ile tek tek sözleşme imzalıyorlar. A Kent firması yüzde 3 alıyordu, artık belediyenin payı olan yüzde 2’yi de alıyor.
Ulaşım esnafı aynı yüzde 5’i ödüyor. İhale fes olmuş, firmayla hukuki bağım kalmadı demiş Antalya Büyükşehir Belediyesi. Ulaşım esnafı açık seçik burada zorlanıyor. ‘Gideceksiniz bu firmayla sözleşme yapacaksınız’ deniyor. Çok ağır şartlarla sözleşme imzalanıyorki sonra dönemesinler. Antalya Büyükşehir Belediyesi ‘Hiç param yok, hükümet bize yardım etmiyor, ben işçimin parasını ödeyemiyorum falan demesin, hiç borçlanma yetkisi falan istemesin. Kendi elindeki yüzde 2 payını işin içinden sıyrılarak, ihale yapmayarak, resmen birilerine yönlendirmiştir. Çok net, açık. Vay Antalyam vay be. Bir komedi oynanıyor, el atından işler yapılıyor” şeklinde konuştu.