Kurban Bayramı'nı memleketi Antalya'da geçiren AKPM Başkanı Çavuşoğlu, partisince düzenlenen bayramlaşma töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. "AKPM Başkanlığı göreviniz Ocak ayında sona eriyor, Fransız bir aday başkanlık seçiminde yer alacak, Türkiye'nin tutumu nasıl olur?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, 47 üyeli Avrupa Konseyi'nin kendisinden önceki 24 başkanının 10 ülkeden seçildiğini hatırlatılarak, kendilerinin başkanlığı ile ilk kez bu 10 ülkenin dışına çıkarmaktan gurur duyduklarını, başkanlık yaptığı süre boyunca da başarılı çalışmalar yürüttüğünü ifade etti.
"BİZ ARTIK GÜÇLÜ BİR ÜLKEYİZ"
Fransız adayın Hristiyan Demokrat Parti'den olduğunu ve Türkiye'ye karşı pozitif ve dostane düşünceler içinde olduğunu belirten Çavuşoğlu, "Bizim için başkanlık fark etmez. Biz artık güçlü bir ülkeyiz. Uluslararası örgütlerde etkiliyiz. Kendi reformumuzu, sivil anayasamızı, yargı reformunu yaparsak, İnsan Hakları Mahkemesi'ne giden davaları azaltırsak, bu hepimizi utandıran N.Ç. davaları olmazsa, bizi orada zora sokacak bir durum olacağını sanmıyorum" dedi.
"SARKOZY'NİN LİBYA ÜZERİNDEKİ AMAÇLARINI BİLİYORUZ"
"Libya'ya operasyonların olduğu dönemde Fransa ile Türkiye arasında yaşanan diplomatik sorunların, bir Fransız başkan olması durumunda Türkiye'nin AKPM'ye bakışında değişikliğe yol açar mı?" sorusu üzerine ise Çavuşoğlu, böyle bir durumun olmayacağını söyledi. Sarkozy'nin Libya üzerindeki amaçlarını bildiklerini kaydeden Çavuşoğlu, "İki ülke arasında yaşanan diplomatik sorunu, desteğini kaybeden bir siyasi adayın içeride ve dışarıda yaptığı popülizmin bir sonucudur. Romanları sınır dışı ederken nasıl bunu bir siyasi propaganda haline getirdiyse, Libya'ya müdahaleyi de aynı şekilde ülkedeki aşırı milliyetçilerin oyunu alma taktiği olarak görüyoruz. Sanırım bunların da bir faydası olmaz" diye konuştu.
"TÜRKİYE İÇİN HİÇBİR ŞEY HAYAL DEĞİL"
AKPM Başkanlığı'na sonraki süreçlerde bir Türkün daha başkan olmasının hayal olup olmadığı sorusuna Çavuşoğlu, şöyle cevap verdi:
"AKPM Başkanlığı hayal bile değildi. Bunu benden önceki tüm siyasiler söylüyor. Artık Türkler ve Türkiye için hiçbir şey hayal değil. İleride Türklerin daha iyi düzeye, uluslararası platformda çok daha üst noktalara geleceğinden hiçbir endişem yok. Artık kendimize güvenimiz var. Bugüne kadar da gerek bireyler olarak, gerekse ülke olarak çok şeyi ispat ettik. Karar mekanizmalarında olduğumuz zaman dünya barışı ve adalet için çalışıyoruz. Bu nedenle Türkiye ve Türklerin imajı pozitiftir. Artık hiçbir şey hayal değil, ulaşılabilecek hedeflerdir."
"HEDEFİMİZ FİLİSTİN'İ BM ÜYELİĞİNE ALDIRMAK"
Akdeniz'de İsrail tarafından bir yardım filosunun daha Gazze'ye gidişinin engellendiği hatırlatılarak, AKPM'nin konu hakkındaki tavrının ve ocak ayına kadar Filistin ile ilgili yeni adımların atılıp atılmayacağı sorusuna Çavuşoğlu, şu cevabı verdi:
"AKPM olarak bu konuda net kararlarımız var. İsrail'in attığı adımların uluslararası hukuku ve insan haklarını ihlal ettiğinin açıkça altını çizen karar ve tavsiye kararlarımız var. İsrail bizde gözlemci üyedir, bunları dikkate alması gerekiyor. İnsani yardımlarla başka emellerle yapılan hareketleri bir tutmamak gerekiyor. Orada yaşayan insanların asgari insan haklarına sahip olduğunu İsrail unutmamalı. Kısıtlama ve ambargoları kaldırması gerekiyor. Her ülke kendi güvenliği için tedbir alabilir, ama bu tedbirler başka insanların yaşama hakkını ihlal etmemeli."
AKPM üyeliğinin Filistin'in devlet olma yolundaki önemli bir adım olarak gördüklerini ifade eden Çavuşoğlu, "Şimdiki hedefimiz, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi ülkelere yaptığımız çağrıyla Filistin'in BM üyeliğinin desteklenmesi. Özellikle hem Avrupa Konseyi hem de BM Güvenlik Konseyi üyesi olan 6 ülkenin Dışişleri Bakanlarına bizzat mektup yazdım. Kasımın üçüncü haftasında New York'a gidiyorum. Burada ikili görüşmelerde Filistin'in üyeliğine destek vereceğiz. Avrupa Konseyi ve UNESCO'da olduğu gibi BM üyeliği için de Filistin'e elimizden gelen tüm desteği vereceğiz" dedi.
"IRKÇI PARTİLERİN OYLARI DÜŞTÜ"
"Görev süresi boyunca mücadele ettiği İslamofobi, ırkçılık ve yabancı düşmanlığına karşı ne kadar mesafe katedildi?" sorusu üzerine Çavuşoğlu, olumlu ve olumsuz gelişmeler gördüklerini, ancak olumsuz gelişmelerden dersler alındığını söyledi. Süreç boyunca birçok ülke liderinden destek aldıklarını, Diyalog Avrasya gibi birçok sivil toplum örgütünün kendilerini desteklediğini kaydeden Çavuşoğlu, önemli mesajlar verdiklerini ifade etti. En büyük endişelerden birinin radikal partilerin Avrupa Parlamentosu'nda ve ulusal meclislerde oylarının artması olduğunu aktaran Çavuşoğlu, "Son Oslo olaylarından sonra özellikle İskandinav ülkelerindeki aşırı ırkçı partilerin oylarının düşmeye başladığını gördük" diye konuştu.
"KARARI VİCDANIM KABUL ETMİYOR"
Çavuşoğlu, bayramdan önce N.Ç. ile ilgili Yargıtay tarafından verilen karardan büyük üzüntü duyduğunu dile getirerek, yargı kararına saygı duyduğunu, yargı bağımsızlığına da inandığını, ancak yargı kararlarının insanların vicdanlarında yer bulması gerektiğine inandığını söyledi. Çavuşoğlu, kararı vicdanının kabul etmediğini kaydederek, "Ne kadar reform yaparsanız yapın, zihinleri değiştirmediğiniz zaman ortaya böyle sonuçlar çıkıyor. N.Ç. olayı zihniyetin değişmediğinin bir göstergesidir. Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde bu zihniyetler yüzünden mahkum oluyor" açıklamalarında bulundu.