Konuşmasında Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ve başta Suriye olmak üzere sınır komşularımızla yaşanan gerilimin ekonomiyi etkileyeceğini belirten Budak ATSO Başkan Budak, “bugünlerde ekonomiyi en fazla etkileyen konu Suriye, Irak ve İran’daki durumdur. Suriye ile ilişkilerimiz bir süreden bu yana ekonomiye bir maliyet çıkarmıştır. Suriye ile çatışma demek İran ve Rusya ile çatışma demektir. Bu iki ülkeye de enerjide bağımlı olduğumuzu unutmamamız gerekiyor. Avrupa’ya ihracat durgunluk içindeyken Orta Doğu’da olan biten bizi hem ticaret, hem bütçe, hem de yabancı sermaye yatırımı anlamında etkilemektedir ve etkileyecektir” dedi.

Başkan Budak, Türkiye’nin önemli alanlarda yapısal reformlara ihtiyaç duyduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye ekonomisi, orta düzeyde büyüyen, ama yüksek düzeyde cari açık veren ve enflasyon üreten bir ekonomidir. Bu yapısal bir hastalıktır. Bu hastalığın tedavisi yapısal reformdur. Yapısal reform eğitimdir, hukuktur, demokrasidir, özgürlüklerdir, siyasettir, yönetim biçimidir, yerel yönetimlerin yapısıdır, bürokrasi ve mevzuattır, vergi sistemidir, sivil toplumdur, güvendir, gelecek vizyonu ve stratejisine sahip olmaktır”.
Antalya’nın Türkiye ekonomisinin lokomotif kentlerinden biri olduğunu belirten Budak, “birçok veriye göre Antalya, ekonomisi ile Türkiye’nin dördüncü büyük ili. Ama bu güce, bu büyüklüğe rağmen Antalya’nın birçok eksiği bulunuyor. Antalya’da halen çevre yolları, hızlı tren, stadyum, kongre merkezi gibi temel altyapı yatırımlarına ihtiyaç var. Bir hızlı trenin Antalya’ya uzatılması, Antalya’ya gelen 11 milyon turistin Kapadokya’ya, Pamukkale’ye, tüm Anadolu’ya ulaşabilmesi demektir. Antalya’ya yapılan böyle bir yatırım aslında tüm Türkiye’ye hizmet etmektedir. Antalya turizmiyle, tarımıyla, sanayisiyle ülke ekonomisine katma değer yaratan bir kent. O yüzden Antalya’ya ne yapılsa azdır” dedi.

Başkan Budak, ATSO olarak Antalya’da diyalog kültürünü yerleştirmek için büyük gayret sarf ettiklerini ve bunun meyvelerini toplamaya başladıklarını belirterek “yönetim olarak göreve geldiğimizde önümüzdeki 4 yılı planladık. İlk yılımızı “diyalog yılı” olarak belirledik ve Antalya’nın önemli konularında birliktelik sağlamaya önem verdik, konuların taraflarını bir masa etrafında oturtmak için çalıştık. Bu kolay olmadı, uzun zaman harcadık. Ama bu diyalog kültürünün meyvesi olarak Antalya’nın artık turizmde proje üreten bir Tanıtım A.Ş.’si, dünyadaki en önemli kongreleri Antalya’ya çekmek için çalışan ve yeniden yapılanmasının ilk yılında dev kongreleri Antalya’ya çekmeyi başarmış bir Kongre Bürosu, tarımına vizyon çizecek bir Tarım Konseyi, Antalya’yı sağlık turizminde marka yapmaya odaklanmış bir Sağlık Platformu var” dedi.

Kimsenin şüphesi olmasın EXPO 2016 zamanında yapılır ama…
EXPO 2016 hazırlıklarına başlamak için gecikilip gecikilmediği konusunda bir soruyu da yanıtlayan Budak, “EXPO 2016 kentin tüm kurumlarının oluşturduğu örnek bir birliktelikle Antalya’ya kazandırıldı. EXPO 2016 mutlaka zamanında yapılır, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Nihayetinde içerisinde bir gölet, bir kulenin olduğu bir alan yapacağız. Ama mesele o değil. EXPO’nun Antalya’ya getirecekleri önemli. Biz EXPO 2016’yı Antalya’nın temel altyapı eksikliklerinin tamamlanmasına vesile olacak bir kalkınma projesi olarak görüyoruz.”dedi.

ATSO tarafından yürütülen Antalya Bilgi Sistemi ve İhracata İlk Adım Projeleri hakkında da bilgi veren Başkan Budak, ATSO’nun kent merkezindeki eski hizmet binasını, dünyaca ünlü sanatçıların eserlerinin sergileneceği bir kültür – sanat merkezi olarak Antalya’ya kazandıracaklarını sözlerine ekledi.

Antalya Rotary Dönem Başkanı Zerrin Ertekin, ATSO Başkanı Budak’a günün anısına bir sertifika verirken, Başkan Budak ise “Geçmişten Günümüze ATSO” kitabı hediye etti.