Seçimin iki kez ertelenmesine neden olan NACE kotları tartışmalarını artık geride bıraktıklarını belirten ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, “Biz üç grubumuzun taleplerini TOBB’a ilettik. TOBB ve Bakanlık tüm Türkiye’den ve bizden yapılan bu talepleri inceledi ve nihai kararı Bakanlık verdi. Bütün Türkiye’den gruplara itiraz sayısı veya değişiklik talebi 189’dur. Yani 365 odadan binlerce gruptan gelen talep sayısı bu kadardır, bu kadar mesele ve erteleme sonucunda durum budur. Bu 189 talebin de sadece üçü, yani yüzde 1 kadarı bizim odadandır. Çoğunluğu İstanbul odalarından gelmiştir. Buna rağmen 189 talepten 89’u baştan reddedilmiş, 100’ü incelemeye alınmıştır. Bütün Türkiye’de bazı talepler uygun görüldü, bazıları ise reddedildi. Artık bu süreci de geride bırakmış bulunuyoruz. Artık oda ve borsalara yakışan, bize yakışan bir seçim süreci olacağını ümit ediyorum. Türkiye gündemine baktığımızda, zaten bizim seçim konusu çok hafif kalır. Daha önce de söylediğim gibi, bizler işadamıyız, bizim derdimiz ülkemize, mesleğimize hizmet etmek. Ülkemize katkı yapmaktır. seçim de sadece bir teferruattır” dedi.
SİYASET UZLAŞMA SANATIDIR
Türkiye’nin çok farklı bir dönemden geçtiğini ama iş adamı olmalarından dolayı duygusallığa yer vermeyeceklerini belirten Budak, “Devlet de kurumlar da akıl ile konuşur ve hareket eder. Odalar ve borsalar birliği 81 ilde yüzlerce oda ve borsada 1 milyondan fazla işadamını bir arada tutan bir kurumdur. Bu nedenle biz duygularımızla konuşamayız. Büyük devlet, milli davalarında uzlaşmayı sağlayan devlettir. Önemli konularda mutlaka TBMM’nde asgari bir uzlaşma olmalıdır. Siyaset uzlaşma sanatıdır. Herkes herkesin düşüncesine, duyarlılığına saygı göstermelidir. Her şey anayasa ve yasalar çerçevesinde hak ve hukuk içinde yürütülmelidir. Önemli olan millet olarak hepimizin huzurlu olması, vicdanlarımızın rahat olmasıdır. Bugün bu noktada değiliz. Birçok şeyin netleşmesi, taşların yerine oturması gerekiyor. Türkiye’de yaşayan herkes Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın, Türk bayrağı altında yaşamanın hak ve sorumluluklarına sahip olmalı. Bundan onur ve gurur duyabilmelidir. Asıl mesele budur” ifadesini kullandı.
RUSLARIN PARALARI TÜRKİYE’YE GELECEK
Ekonominin geçen yılın aynı aylarına göre hafif de olsa iyileşme yaşadığını belirten Budak, Güney Kıbrıs’ta yaşanan mali kriz sonrası orada parası bulunan Rusların Türkiye’ye döviz girişinde bulunacağını belirtti. KDV ve ÖTV tahsilatının Şubat sonu itibariyle yüzde 33 arttığını, ihracatta ve sanayide ise durgunluk yaşandığını belirten ATSO Başkanı Budak,şunları kaydetti:
“Tarım ihracatı artışı yüzde 24.Toptancı halde fiyatlar Şubat ayında da arttı. Ama sanayide hem üretimde hem ihracatta halen biraz durgunluk görüyoruz.Yani kısmi bir canlanma var ama genel ve net bir iyileşme henüz görülmüyor. Geçen yıl söylemiştim, halen aynı noktadayız. Bu büyüme ne olduruyor, ne de öldürüyor. KOBİ’lerin ve esnafın büyük kısmı alçak sürünme talimi yapıyor.İşte TUİK Aralık ayı işsizlik oranını yüzde 10.1 olarak açıkladı. Bu artış mevsimsel ve tarımdan kaynaklanıyor. Ama rakamlara baktığımızda turizmde Eylül ve Kasım ayı istihdamında sanki bir değişiklik olmamış görünüyor. Kış aylarında Antalya’da oteller kapanıyor, ama bu TUİK rakamlarında görünmüyor. Bunun üzerinde biraz daha fazla durmaları gerekir. İşsizlik rakamı da gösteriyor ki, ekonominin canlanması için yeni fren konmamalıdır. Enflasyonla, cari açıkla mücadele bu şekilde, frene aşırı basarak değil, daha farklı yollarla yapısal önlemlerle yapılmalıdır. Aslında bakanlıklar yapısal önlemler konusunda birçok adım atıyorlar. Sanayi yatırımları, Ar-Ge yatırımları, aramalı üretimi konusunda adımlar atılıyor. Tarımda düşük faizli kredi desteği yeniden düzenlendi."
PTT KUYUMCULARA RAKİP
Ticarette halen esnafa dönük çalışmaların yetersiz kaldığını söyleyen Budak, perakende ticaretteki sıkıntıların bir türlü gündeme gelmediğini ifade etti. Kuyumculara önce bankaların sonra da PTT’nin rakip olup altın alıp satmaya başladığına dikkat çeken Budak, “Altın satan zincir market bile var. İnternet üzerinde mücevher satışı da var. Bunun adı kuyumculara kapatın demektir. Bu kadar sese rağmen ekonomi yönetiminden bu konuda bir ses gelmiyor. Eğer bankalar kuyumculuk yapacaksa, o zaman kuyumcular da bankacılık yapabilsin. Binlerce kuyumcunun mağduriyeti ve haykırması duyulmuyorsa bu demokrasimizin eksikliğidir” dedi.
RAYİÇ BEDELLER ADALETSİZ
Son günlerde Antalya’da 2B sorunlarının hat safhaya ulaştığını belirten Budak, “Rayiç bedel tayininde gerçekten yanlışlar olduğu görülüyor. Çünkü rayiç bedel ilçe veya hatta köy bazında belirlendiğinde mutlaka adaletsizlik oluyor. Bir köyde sahile yakın arsanın değeri düşük belirlenmiş olabiliyor, ama aynı köyde ya da beldede sahilden içerdeki arsaların değeri de yüksek kalıyor. Aslında ada, pafta düzeyinde tek tek rayiç belirlemesi yapmak gerekiyor. Bu konuda Devlete, millete, arsa ve arazi sahibine haksızlık olmamalıdır. 2B’nin bir rant kaynağı olması da yanlıştır, ama üreticinin, mal sahibinin mağdur olması da yanlıştır. Bu nedenle mutlaka rayiç bedeller tek tek inceleme yapılarak belirlenmelidir” şeklinde konuştu.
AKŞAM TİCARETİ ÖNEMLİ
Antalya’nın ticaretinin turizme bağlı olduğunu belirten Budak, kış aylarında işlerin durduğunu ve turizm sezonu ile kıpırdanmaya başladığını kaydetti. Turizm sezonunun Nisan ayı başı ile hareket kazanacağını söyleyen Budak, buna rağmen turistin havalimanında karşılanacağı ve bilgi vereceği danışma bürosunun bile halen olmadığını söyledi. Budak, sözlerini ise şöyle sürdürdü:
“Dünyada turistik şehirlerin tümünde önemli meydanlarda sürekli dolaşan genç görevliler vardır. Akşam ticareti de önemli bir konu. Antalya’da AVM’ler akşam 22:00’ye kadar açık, ama şehir kapalı.Şehir, saat 20:00’de kapanıyor, kepenkler kapatılıyor. Hep söyledik.Şehir merkezinde aydınlatmada halen sorunlar var. Akşam saatlerinde canlılık için ayrıca sosyal organizasyonlar da yapılmalı. Ama bütün bunların yanında esnafa da çok iş düşüyor. Biz bir caddede, bir sokakta esnaf arasında birlikteliği sağlayamıyoruz. Esnafımızın bir kısmı hep dışarıdan bekliyor. Oysa esnafın bir cadde ve sokağa insan çekmek için düşünmesi, birlikte davranması gerekiyor. Esnaf birlikte olup, bir öneri getirirse biz de destek oluruz:"
İSRAİL ÖZRÜ
İsrail’den gelen ‘Özür’ün başta Antalya olmak üzere Türkiye için büyük kazanç olduğunu belirten ATSO Başkanı Çetin Osman Budak, “Bu durum Antalya için önem taşıyor. İsrail pazarı bizim için her zaman önemliydi. İsrail pazarının biran önce yeniden canlanmasını, İsrailli turistleri bu sezon Antalya’da görmeyi ümit ediyorum. Bu konuda turizmcilerimiz bir girişimde bulunursa bunu destekleriz. Antalya her yıl yaklaşık 350 bin İsrailliyi ağırlıyordu. Bu rakam şimdilerde sadece 35 bin. Bu rakamı bundan sonra yakalayacağımızı ve esnafımıza büyük katkı sağlayacağını düşünüyorum” dedi.
HIZLI TREN
1 milyon imza toplayıp, hızlı trenin Antalya’ya getirilmesini talep edilmesi gerektiğini söyleyen Budak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Hızlı tren Antalya’ya 2023 yılında deniyor, ama 2023 yılı geç olacaktır. Bu nedenle gerekirse Antalya’dan bir milyon imza toplayıp hızlı treni talep edelim. Esasen bizim 2023 vizyon belgemizi alıp Antalya olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a gitmemiz gerekiyor. Umuyorum ki, böyle bir toplu talep olursa bu talepler karşılığını bulacaktır. Antalya’nın en büyük sorunlarından birisinin ulaşım olduğunu sanırım herkes kabul ediyordur. Şu anda Antalya plakalı otomobil sayısı 350 bine yakın. 123 bin de kamyonet sayılan hem ticari hem binek olarak kullanılan araç var. Gerisi motosiklet veya önemsiz sayıda. Yarım milyon deseniz henüz dört kişiye bir araç düşüyor. Bu 10 yıl içinde ikiye katlanacaktır. Buna bir de turizmdeki artışı ekleyin. Ulaşım konusu yalnızca bireysel bir konu değildir. Ticaretin gelişmesi de ulaşıma bağlıdır."