Başlangıçta 3 Nisan tarihinde belediye binasının basılması ile ilgili kısa bir video gösterimi yapan Akaydın, seçim sürecinde yaşananların Cumhuriyet tarihinde benzeri görülmemiş bir demokrasi faciası olduğunu söyledi. Akaydın, 3 Nisan 2014’ün Antalya tarihine belediye binasının basıldığı gün olarak geçtiğini söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“NELER BULDULAR NELER”
“AKP’li bir bakanın oy sayımı sırasında kendisine verilen görevi yerine getirmek için elinde cep telefonu nasıl cengaverlik yaptığını ekranlarda gördünüz. Oylarınıza sahip çıkmak için gerekli incelemeleri 30 genç arkadaşımız gece gündüz çalışarak yaptılar. Neler buldular neler. Ben yolsuzluk belgesi olan resmi evrakları imha ediyormuşum, yurtdışına kaçmaya hazırlanıyormuşum gibi akıl almaz iftira ve hakaret yağdırdılar.
EVRAK YAKTI İDDİASI
Her kamu kuruluşunda çeşit çeşit yazılı belge vardır. Bunların hepsi resmi yazışma niteliğinde değildir. Hepsinin raf ömrü ve saklanma kuralları farklıdır. Resmi yazışmalar en az beş yıl süreyle muhafaza edilirler. Bunlar evrak giriş çıkış sisteminde tarih ve sayı verilerek hem defterlerde hem de bilgisayarlarda kayıt altına alınırlar. Orjinalleri yasal sürelere uygun olarak arşivde saklanır. Bunların fotokopileri, makama sunulan çeşitli bilgi notları, belediye meclisi gündemleri, meclise sunulan yazılar ile ekleri ise çalışanların masalarında, kitaplıklarında ilgili işlemler tamamlanıncaya kadar muhafaza edilir. Bir süre sonra bunların raf ömrü biter. Çünkü amaçları bilgilendirmektir ve orjinalleri toplantılarda alınan kararlar ile birlikte kayıt altına alıp arşive intikal etmiştir.
KIZININ YANINA KAÇACAK İDDİASI
Benim Amerika’daki kızımın yanına kaçacağım iddiasına gelince; Tek kelimeyle gülünçtür. Arzularını dile getiriyorlar besbelli. Hiç umutlanmasınlar. Hayallerini boşa çıkarmakta, burada kalmakta ve onlara karşı verdiğim mücadeleyi hayatımın sonuna kadar devam ettirmekte kararlıyım. Benim alnım ak, gözüm tok, dünyada ahrette verilmeyecek hesabım yok. Halkım bunu biliyor. Sizler bunu biliyorsunuz. Bizim dönemimizde Antalya Büyükşehir Belediyesi Sayıştay baş denetleyicisi Sayın Mustafa Akyol tarafından defalarca denetlenmiştir. Raporları ve önerileri bize ışık tutmuştur. Teşekkür borçluyuz kendisine.
VEDA KONUŞMAM OLABİLİR
Bu konuşmam sizlere hitaben bir veda konuşması da olabilir. Öyleyse eğer, ben bunu demokrasiye tüm kurum ve kurullarıyla özümsemiş bir Türkiye’de yapıyor olmak isterdim. Yağma tehditi altında olmayan bir Antalya’da, şaibeli olmayan dürüst ve adil bir seçim sonrasında yapmak isterdim. Görevimi kapkara değil ‘ak ve temiz’ bir siyasi partinin belediye başkanına devrederken yapmak isterdim. Ona başarı dileklerimi sunarak yapmak isterdim. Bu gün hem bunları yapmamanın hüznü, hem de hayallerimin bir gün gerçek olacağına inanç ve umut var yüreğimde. Dahası bu uğurda vermeye devam edeceğim mücadelenin kararlılığı var. Biz şartlar ne olursa olsun yolumuza azimle devam ederiz. Çünkü biz Atatürk’ün askerleriyiz…