Aksu'ya bağlı Karaöz beldesinde 26 Ağustosta çıkan, Yenice ve Kayadibi köylerinde bulunan boş ev ve ahırların kullanılmaz hale gelmesine dene olan orman yangınının izleri silinmeye çalışılıyor.
Orman alanından geçtiği için yangının başlamasından kısa süre sonra kül olan elektrik direklerinin yerine yenileri dikilirken, direklerin bir kez daha zarar görmemesi için köyleri beldeye bağlayan yol kenarına alındığı belirtildi.
Antalya Orman Bölge Müdürü Recep Kaşan, ekiplerin yanan bölgedeki servetin tespitini yaptığını bildirdi.
Bunun yangın bölgesinde rutin yapılan bir çalışma olduğuna işaret eden Kaşan, ''Yangından kısa bir süre sonra kabuğu zarar görmüş ama kabuk altındaki tabakaları canlı olan ağaçlara böcekler üşüşüyor. Bu da ağaçlara büyük zarar veriyor, ekonomik değerini düşürüyor. Biz de süratle kesilecek ağaçları belirliyoruz. Daha sonra açık ihale ile dikili satışları yapılacak. İhaleye katılan müteahhit, dikili olarak satın aldığı hasarlı ağaçları kesecek'' diye konuştu.
Kaşan, Karaöz'deki orman yangınının son yapılan hesaplamalara göre 459 hektarlık alanda hasara yol açtığını açıkladı.
Yanan ormanlık alanın temizleneceğini belirten Kaşan, bu bölgelerde, 50 metrekareden büyük yangın sahalarının rehabilite edilmesi ve yeniden orman tesisi için yapılan Yanan Alanların Rehabilitasyonu ve Yangına Dayanıklı Ormanlar Tesisi Projesi'nin (YARDOP) uygulanacağını sözlerine ekledi.
Yangının etkilediği Kayadibi köyünde en büyük hasar mezarlıkta meydana geldi. Orman içindeki bir yamaçta yer alan mezarlıktaki kabirlerin büyük bölümü kime ait olduğu anlaşılmayacak şekilde yandı.
YANGIN SIRASINDA BİR AİLENİN YAŞADIKLARI
Zeytin ve limon ağaçları yanan Kayadibi köyü sakinlerinden Veli Noyan'ın eşi Melek Noyan, alevlerin evlerini sardığı anları şöyle anlattı:
''Yangın evimize doğru ilerlerken, eşim, kızlarımız Esra ve Fatma'yı traktörle köyün aşağısındaki tarlaya götürüp bıraktı. Alevler iyice yaklaşınca bu sefer beni evden çıkarıp aşağıya götürdü ve kendisi eve döndü. Ben sabahtan ısrarla evdeki her kabı su ile doldurtmuştum. Pet su şişelerini bile doldurup bir kenara dizmiştim. Alevler evi sarınca eşim pet şişelerden su döküp ayağıyla alevlerin üzerine basarak mücadele etmiş. Sonra askerler gelip evden çıkmasını istemiş. Eşim de (Burada ölürüm yine de bir yere gitmem) diye direnmiş. Onu ikna edemeyince bir arazöz getirip eve ve alevlere su sıkmışlar.''
Veli Noyan'ın kızı Esra ise babasının daha annesiyle nişanlıyken oturdukları evi inşa ettiğini, kendisi 2 yaşındayken de limon ve zeytin ağaçlarını diktiğini anlattı.