Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in “karşı atağa geçerek”, önümüzdeki günlerde BM Genel Sekreteri Antonio Guterrez’e mektup göndereceği haber verildi.
Simerini, “Sayın Genel Sekreter… Başkan Karşı Atakta maksatlı Türk Çarpıtmasına Cevap Veriyor… Önümüzdeki Günlerde BM Genel Sekreteri’ne Mektup Gönderiyor” başlıklı haberinde, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve diğer KKTC yetkililerinin “son 72 saattir şahsına yönelik çamur atmakta olduğu” Anastasiadis’in de “karşı atağa geçtiğini” iddia etti.
Gazete, Sigma TV’nin dün geceki yayınını kaynak göstererek, Anastasiadis’in önümüzdeki günlere Guterrez’e “hem olguları doğru boyutuna oturtmak, hem de birçok önemli meselede iki tarafı ayıran uçurumun daraltılması için Kıbrıs’taki müzakerelere yoğun hızda devam etme kararlılığını” ileteceğini savundu.
Gerek Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın, gerekse Cumhuriyet Meclisi Başkanı Sibel Siber’in Guterrez’e “izlenim yaratmak maksadıyla” yazılı başvurduğu iddia edilerek, Anastasiadis’in de mektup göndermesinin şart görüldüğü belirtildi.
Haberde, Anastasiadis’in mektubunun içeriği özetle şu şekilde aktarıldı:
“Kıbrıs Türk tarafından, başkanlık seçimleriyle meşgul olunduğuna dair aksi eleştiriler alınmasına karşın, Rum tarafı Kıbrıs sorununun iç yönleriyle ilgili açık konularda yeni yakınlaşmalar üretmek için müzakereleri yoğunlaştırarak sürdürmeye kararlı ve hazır.
Kıbrıs Türk tarafının, kuvvetler ayrılığı ilkesi temelindeki, hatalı da olan bir meclis kararına tepkisi, aşırıydı ve suni bir gerilim yaratılıyor. Genel Sekreter’e de yinelediği üzere, çözümün federal zemini, meydana gelecek iki oluşturucu eyaletten herhangi birinin gerek Enosis’i, gerek ayrılığını yasaklar.
Prosedürde sorun yaratılmak istense, Kıbrıs Türk tarafının Dillirga bombardımanı ve sahte devletin yasadışı ilanının kutlanması gibi bir dizi faaliyeti kullanılırdı”
Gazete, Anastasiadis’in “Akıncı’nın ılımlı olmayan tavrından çok rahatsız olduğunu; Türk tarafının istismar ettiği gerekçenin aslında var olmadığını; Türk ve Kıbrıs Türk taraflarının Toprak, özellikle Güvenlik ve Garantiler gibi taviz vermeleri gereken konularda sorumluluk almaktan kaçmak hedefiyle gizli gündemleri olabileceği görüşünde olduğunu” yazdı.