Doç. Dr. Tekin, yaptığı açıklamada, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) fizikçilerinin gerçekleştirdikleri deneyin Türkiye'deki gazetelerde ''anti madde bulundu'' şeklinde yer almasının doğru olmadığını ifade etti. Deneyde ortaya çıkarılanın ''anti hidrojen atomunun uzun süre hapsedilebilmesi'' olduğunu belirten Doç. Dr. Tekin, şunları kaydetti:
''İşin açıkçası haberin veriliş tarzında sıkıntılar var. Öncelikle anti parçacıklar 1931'den beri biliniyor. İlk defa kozmik ışınlarla tespit edildi. Bugünkü bulunan ise anti hidrojen atomu. Anti hidrojen atomu; normal hidrojen atomunda proton etrafında elektron var. Yani proton pozitif yüklü, elektron negatif yüklü bir parçacık hidrojen atomunu oluşturuyor. Anti hidrojen atomunda protonun yerine onun anti parçacığı olan eksi yüklü bir proton yerleştiriliyor, etrafına da elektronun anti protonun parçacığı olan pozitron yerleştiriliyor. Yani sadece elektrik yükleri değiştirilmiş bir hidrojen atomu düşünün, bunu doğada bulmak mümkün değil, laboratuvar ortamında yapmak gerekiyor. Burada yapılan o.''
''BOMBA YAPIMINDA DA KULLANILABİLİR''
Doç. Dr. Tekin, deneyin önemli bir haber konusu olduğunu ancak haberin ''CERN fizikçileri anti-maddeyi elde etti'' şeklinde verilemeyeceğine işaret ederek, şöyle devam etti:
''Son yayınlanan deneyde anti hidrojen atomunun hapsedilmesi yakalanması, oluşturulduktan sonra uzun süre tutulabilmesi haberi var. Bu önemli bir haber çünkü maddeyle, anti madde bir araya geldiğinde enerjiye dönüşüyorlar. Bu hem yakıt için kullanılabilecek bir durum hem de maalesef bomba yapımında da kullanılabilir ama orada ki insanlar böyle bir şeye müsaade etmezler. İyi bir ilerleme anti hidrojen atomunun oluşturulup hapsedilebilmesi. Hidrojen atomuyla bir araya geldiğinde büyük ölçüde enerjiye ve başka parçacıklara dönüşecektir.''
Doç. Dr. Tekin, basının bilim haberini dikkatli hazırlaması gerektiğini vurgulayarak, ''Bilim yavaş yavaş ilerliyor. Her yeni gelen haber, bilimin tümden değişmesini gerektirmiyor. Birden bire şu anda öğrendiklerimiz çöpe atılıyor gibi haberlerin yapılmaması gerekiyor'' eleştirisinde bulundu.