Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, belediyelerin harcama denetimine ilişkin, ''Belediyelerin kaynaklarını yerinde kullanıp kullanmadığını keşke denetleyebilsek. Bunu çok arzu ederiz. Bu ne zaman gündeme gelse, maalesef farklı görüşler ortaya çıkıyor. 'Belediyelerimize fazla karışmayalım' görüşü daha çok ağır basıyor'' dedi.
Babacan, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine Müsteşarlığı, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) 2013 yılı bütçeleri üzerinde yapılan görüşmelerde milletvekillerinin soru ve eleştirilerini yanıtladı. Ali Babacan, Ankara Büyükşehir Belediyesi'nin borçları ile ilgili soruyu yanıtlarken, bu belediyeye sağladıkları özel bir imkan olmadığını söyledi.
Belediyelerin borçlarının yeniden yapılandırıldığını anımsatan Babacan, günlük ödemelerini yapan belediyelerin İller Bankası paylarından yüzde 25 kestiklerini, bu ödemeleri yapamayan belediyelerin paylarından da yüzde 40 kesinti yaptıklarını kaydetti.
Bu kapsamda, 2008-2012 döneminde belediyelerden 2,8 milyar liralık tahsilat yaptıklarını ifade eden Babacan, günlük ödemelerini yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi'nden de aynı dönemde 681 milyon lira kesinti yaptıklarını söyledi.
Babacan, ''Hangi partiden olursa olsun, hiçbir şehrin belediyesine bir ayrımcılık asla söz konusu değil'' dedi. Ali Babacan, Bakanlar Kurulu kararının da bu yönde olduğunu, bu karara rağmen zaten farklı bir uygulama yapılamayacağını dile getirdi.
Babacan, belediyelere fazla borç yükleyip, ödeyemeyeceğini bile bile kefil olmanın doğru politikalar olmadığını bildirerek, ''Belediyenin mutlaka nakit akışına bakıyoruz. Belediyenin gerçekten ödeme kabiliyeti varsa Hazine garanti veriyor. Şu an Hazine'nin garanti verdiği borçların tümü 8 milyar dolar. 2002'de bu borçların yüzde 56'sını Hazine üstlenmek zorunda kalırken, şimdi bu oran yüzde 6'ya düştü'' ifadesini kullandı.
Babacan, belediyelerin kaynaklarıyla ilgili yapılan denetime ilişkin soruya, şu yanıtı verdi: ''Belediyelerin kaynaklarını yerinde kullanıp kullanmadığını keşke denetleyebilsek. Bunu çok arzu ederiz. Yerinden yönetim anlayışı ve belediyelerin daha serbest çalışması gibi bir yaklaşım nedeniyle onların yaptığı harcamalar konusunda çok müdahalemiz olamıyor. Müdahalenin doğru olup olmadığı da ayrı bir tartışma konusu. 'Belediye başkanları bu işi beceremez ise halk bunun karşılığını verir' diye düşünülüyor. Ama benim şahsi kanaatim, keşke merkezden belediyelere tasarruf ve harcama odaklı bir denetimi yapabilsek. Ama bu ne zaman gündeme gelse, maalesef farklı görüşler, farklı yaklaşımlar ortaya çıkıyor. 'Belediyelerimize fazla karışmayalım' görüşü daha çok ağır basıyor.''