Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Fransa'nın başkenti Paris'e giderken uçakta gazetecilere önemli açıklamalar yaptı.
Türkiye'nin 2014'te Avrupa Birliği'nden (AB) kesin olarak tam üyelik beklediğini söyleyen Başmüzakereci Bağış, Ankara'nın 2014 hedefinde kararlı olduğunu ve çalışmalarının da bu çerçevede sürdüğünü vurguladı.
Egemen Bağış, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne 2014'te katılması durumunda üyeliğin ilk yılında AB bütçesinden 6,5 milyar Euro net kaynak aktarımı alacağını belirtti.
Hedeflere göre üyeliğin onuncu yılında Türkiye'ye AB bütçesinden net aktarılacak kaynağın yıllık 16,5 milyar Euro civarında olmasının beklendiğini dile getiren Bağış, hedefler konusunda disiplinli çalışma yürüttüklerini kaydetti.
Fransa kamuoyundaki Türkiye algısı değişimine dikkat çeken Başmüzakereci Bağış, şunları söyledi: "En son yapılan anketlere göre Türkiye'nin AB'ye katılması konusunda Fransız kamuoyundaki muhaliflerin oranı yüzde 5 oranında azaldı. Oranlar şubat ayında yüzde 53'e yüzde 35 şeklinde çıktı. 9 yılda Türkiye'yi istemeyenlerde 5 puan bir gerileme var, Türkiye'nin bölgesinde giderek artan gücü bu azalmada etkili.
MUHAKKAK AYAĞIMIZA GELECEKLER
Ayrıca geçtiğimiz yıl yaptığımız 600'ün üzerindeki etkinlikte Türkiye'nin tanıtımı açısından olumlu oldu. Sabırlı olmalıyız, muhakkak ayağımıza gelecekler. Örneğin Avusturya kamuoyu Türkiye'ye muhalefet gösterse de dünya çapındaki Avusturyalı akaryakıt şirketi OMV, Petrol Ofisi'ni satın aldı. Avusturya ve Fransa kamuoyları, şirketleri gibi nihayet Türkiye'nin üyeliğine destek verecekler.
Fransa'nın 35 faslın 5'inde vetosu var, Sarkozy bunu açıkça söylüyor. Bizim amacımız fasıldan ziyade zihin ve gönülleri açmak. Bugüne kadar açtığımız 13 fasılda ortaya koyduğumuz başarıyla 29 faslı açacak kadar iş yaptık. Bin yıldır Batı'ya doğru ilerleyen bir milletiz, amacımız demokratik ve insan haklarına saygılı bir Türkiye inşa edip çağdaş medeniyetler üzerine çıkmaktır."
TÜRKİYE HİNDİSTAN VE ÇİN'İ DE TEMSİL EDİYOR
Türkiye'nin bütün bir coğrafyayı temsil ettiğini ifade eden Bağış, şöyle devam etti: "AB ile müzakereler sırasında sadece Türkiye ve Türk halkının temsiliyetini değil ayrıca nüfusu 3 milyarı bulan İslam dünyası, doğudaki Çin ve Hindistan'ı da temsil ettiğimi hissediyorum. Türkiye, dünyada sorunlarına çözüm ve refah bekleyen 3 milyar insanın umudu oldu. Başbakan bana müzakerecilik görevini verirken böyle davranmamı istedi, 'Sakın ola diklenme ama dik dur' dedi."
PKK, VİZE, KIBRIS...
Fransa'ya yaptığı ziyaretin genel çerçevede AB konularıyla ilgili olduğunu aktaran Egemen Bağış, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Temaslarımızda en önemli ikinci maddemiz terörle mücadele kapsamında uyuşturucu ticaretine yönelik alınacak önlemlerdir. Biliyorsunuz PKK Avrupa'da uyuşturucu ağını elinde tutan bir örgüttür. PKK'nın zehirleme kampanyasını Fransız yetkililerle görüşüp alınacak önlemleri konuşacağız.
Ayrıca vize konusu çok önemli bir gündem maddesi. AB içişleri bakanları vize muafiyet müzakereleri için bir araya geldiğinde Türkiye'nin durumunu mutlaka gözden geçirmeli ve Fransızlara bu konuda gereken bilgilendirmeyi ve hatırlatmayı yapacağız.
Son olarak Kıbrıs'ta siyasi eşitlik temelinde bir çözümün olması için Fransa'nın katkısını isteyeceğiz.
Diğer bir başka nokta da Avrupa Birliği konsey zirvelerine sadece üye ülkeler katılıyor. Bu yanlış bir uygulama. Bu tür zirvelere Türkiye ve aday ülkelerin de davet edilmesin isteyeceğiz.
Başbakan Avrupa'da Düsseldorf ve Köln'de binlerce vatandaşımızı bir araya getirdi, 12 Nisan'da Strasbourg'da böyle bir organizasyon gerçekleştireceğiz."
KILIÇDAROĞLU 'RONALDO'YLA TAKIM ARKADAŞIYIM' DİYECEK
Başmüzakereci Egemen Bağış, iç siyasete ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. YGS'deki şifre iddialarıyla ilgili konuşan Bağış, "Kar yağsa hükümetten bilinecek. Artvinli bir avukatın sözleri maalesef Cumhurbaşkanımızdan daha fazla önemseniyor" dedi.
Egemen Bağış'ın ana muhalefet partisi CHP'ye eleştirileri vardı: "Sayın Baykal böyle saçma şeylerle uğraşmazdı. Kemal Bey çevresi tarafından yanıltılıyor. Son dönemde Kılıçdaroğlu modern Türkiye'nin inşası için önemli işler yapmış sağ liderlere de sahip çıkmaya başladı. Sayın Kılıçdaroğlu, rahmetli Cumhurbaşkanı Özal'a sahip çıkmaya çalışıyor. Yakında Malkoçoğlu ile akraba, Köroğlu ile de yakın dost olduğunu, Ronaldo'yla da takım arkadaşı olduklarını söyleyecek herhalde.
ABD'yi çok iyi bilirim, CHP'liler ABD'de alt seviyedeki yetkililerle görüşmüşler. Vizyon ortada. Biz 50 yıl sonraya yönelik hedefleri bugünden hayata geçirme çabasındayız, bu da dünya çapında ilgi görüyor."
BAŞKANLIK TEK ADAM İKTİDARI DEĞİL
Egemen Bağış'ın başkanlık tartışmasıyla ilgili görüşleri ise şöyle: "ABD'yi en iyi bilenlerdenim, Amerikan tipi başkanlık sistemini destekliyorum. Çünkü başkanlık, siyasi ve ekonomik istikrarı getirir. İşte ABD örneği bir süpergüç olarak ortaya çıkıyor.
Başkanlık tek adam iktidarı değil aksine yasama, yürütme ve yargının birbirini denetlediği çok başarılı bir sistem. Denetim mekanızmanız iyi inşa edilirse, başkanlık sistemi Türkiye'de başarıyla yürütülebilir. Şu anda Türkiye'nin önündeki en büyük tehlike 12 Haziran seçimlerinden çıkacak bir koalisyon hükümeti olur. Zaten halkımız buna izin vermeyecek."
GÖKÇEK'İN ZEVKLERİ SARKOZY'YE BENZİYOR
Gazetecilerin Melih Gökçek'in Sarkozy'yi uğurlarken sakız çiğnemesini sorması üzerine Egemen Bağış, "Melih Gökçek'in sayın Sarkozy gibi sakız çiğnemesi aslında Fransız Devlet Başkanı'nın zevk aldığı bir fiili beraberce gerçekleştirdiği eylemdir" yorumunu yaptı.
Egemen Bağış'ın Başbakan Erdoğan'ın 'son adaylığım' açıklamasına yorumu ise "Sayın Başbakan kardeşler arasında hesaplaşma yoktur, helalleşme vardır' diye konuştu. İşte AKP'nin yaklaşımı budur, bu nedenle partide küskünler hareketi olmaz. Ben de her ne kadar genç bir politikacı olsam da üçüncü hizmet yılımdan sonra partimin yetkili kurullarının vereceği kararlara saygılı davranacağım" oldu.