Son günlerde MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a “Öcalan ile kim neden görüştü” sorularına Başbakan şu cevabı veriyordu; “Öcalan’ın idamını siz durdurmadınız mı?”
MHP lideri bu konuyla ilgili olarak Fikret Bila, Yavuz Oğhan ve Bilal Çetin’e konuk olduğu programda ilginç açıklamalarda bulundu ve Fikret Bila bu açıklamaları köşesine taşıdı.
Bahçeli, “bunu ilk kez söylüyorum” diyerek şu bilgiyi verdi;
“İznini almadan açıklıyorum ama ben o zaman Sayın Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e bizzat gittim. Bu konuyu görüşmek için randevu aldım. Çankaya Köşkü’nde ikamet olarak kullandığı binanın giriş katında bir odada bir masaya oturduk. Müsaadenizle bir kağıt alabilir miyim, dedim. Önüme bir dosya kağıda aldım ve üzerine bir T cetveli çizdim. Biliyorsunuz T cetveli muhasebede kullanılır, bir tarafına aktifler bir tarafına pasifler yazılır.
Ben de T cetvelinin bir tarafına idam edilirse, bir tarafına da idam edilmezse diye yazdım. Her iki halde neler olabilir. Türkiye Cumhuriyeti’nin menfaatleri ne olur, zarar göreceği noktalar ne olur, diye yazmak için. Ben idam kararının infaz edilmesini savundum. Gerekçelerimi, Türkiye’nin menfaatlerini yazdım. Sayın Cumhurbaşkanı da devlet kurumlarından aldığı idam edilmemesi halinde ne gibi faydalar olabileceğini ifade etti. Böyle kılı kırk yaran değerlendirmeler yapıldı. Fakat ben gerek Sayın Demirel’le yaptığım görüşmede gerek 7 saat 23 dakika süren devlet zirvesinde idamın infaz edilmesi gerektiğini savundum.”
MHP lideri ayrıca o dönemde koalisyon ortağı üç liderin imzasını taşıyan üç maddelik bir protokole ısrarla bir madde koydurduğunu da ifade ederek, “Eğer terörist başı İmralı’dan terör eylemlerini devam ettirirse, dosyanın hemen TBMM’ye indirilmesi maddesini eklettim” dedi.
Bahçeli dönemin Başbakanı Bülent Ecevit’in protokolü bir çok defa yazıp getirdiğini ama kendilerinin idamın infaz edilmesini savundukları için bu zirvenin 7 saat 23 dakika sürdüğünü belirtti.
Devlet Bahçeli, Demirel’le görüşmesinde ve devlet zirvesinde dile getirilen diğer gerekçeler için de şunları söyledi; “O zaman TBMM’de 57 idam dosyası vardı. Bunlar arasında terörist başıyla aynı veya benzeri suçtan idam ceza almış olanlar vardı. Denildi ki, eğer terörist başının dosyasını TBMM’ye gönderirsek, bir tek onunkini Genel Kurul’a sevkedip diğerlerini tutmak olmaz. 58’ini birden idam etmek ise Türkiye’yi zor duruma sokar. Türkiye uzun süredir fiilen idam cezası uygulamıyor, dediler. Öne sürülen bir diğer gerekçe ise terörist başının idam edilmesi halinde, bunun istismar edileceği ve Türkiye’de iç karışıklık çıkarılmaya çalışacağı düşüncesiydi.
Ben bu gerekçelere katılmadım, kararın infaz edilmesi gerektiğini savundum. Ondan sonra ise, AİHM kararı belli oluncaya kadar zaten idam cezası kaldırıldı. Biz MHP olarak idam cezasının kaldıran yasaya da Meclis’te hayır oyu kullandık. Ama Başbakan Erdoğan’ın o zaman Meclis’teki arkadaşlarının en az yarısı idamın kaldırılması yönünde oy kullandı. Bizim teklifimiz ise terör suçlarının idam cezası kapsamında kalmasıydı.”