Bakan Ergün İran Özel Temsilcisiyle Görüştü
|
|
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, "Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını hukukilik çerçevesinde değerlendirdiğimizde, demokrasi açısından değerlendirdiğimizde yanlış olmuştur" dedi. |
|
|
|
8 Temmuz 2010 Perşembe - 13:13 |
|
|
|
|
|
|
|
Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün, İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Dr. Ali Agha Muhammed ile Sanayi Bakanlığı toplantı salonunda bir araya geldi. Ergün, Muhammed ile daha önce kurulma çalışmaları yapılan Ortak Sanayi Bölgesi'ni ele aldıklarını belirterek, teknik heyetlerin sınır bölgelerinde çalışmalar yaptıklarını ve bu çalışmaları hükümetlere ilettiklerini söyledi. Ergün, hükümetler arası sanayi bölgesinin hangi noktada kurulması, içeriğinin hangi sektörler olacağı kararı aşamasında olduklarını belirterek, "Temmuz ayının içerisinde Türkiye ve İran'da bir çalışma daha yapılacak" dedi.
İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Özel Temsilcisi Dr. Ali Agha Muhammed ise, "İki ülke sınırında ortak Organize Sanayi Bölgesi oluşturma çalışmaları başarılı şekilde ilerliyor. Temmuz ayında yapılacak görüşmede son karar verilecektir. Hangi bölgede yapılacağı ilan edilecektir. İki ülkenin sanayicileri hangi konularda ortak çalışılabilir konusunda görüşecekler ve karar verilecektir. Bu süre zarfında gümrük kapılarına iki gümrük kapısı daha eklendi. Ortak gümrük kapısı projesi onaylandı. İki-üç ay sonra da Esendere-Seruh sınır kapısı çalışmaya başlayacak. Umarız 300 milyonluk bir pazara daha iyi hizmet sunabiliriz" ifadelerini kullandı.
Ergün, bir basın mensubunun "Sanayi üretimi rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz" sorusuna, sanayi üretimi rakamının yükselme trendinin 2009 yılının Mart veya Nisan ayında başladığını belirterek, geçen senenin Nisan ayından beri yükseliş olduğunu söyledi. 2008 yılından beri en yüksek rakama ulaştığını belirten Ergün, "2009 yılının üretim kayıplarını telafi etmiş değiliz. Telafi etmeye başladık, 2008 yılındaki krizin etkilerini 2009 yılında yaşadık, dünyada önemli bir tahribat getirmesine rağmen Türkiye'de bir miktar üretim, istihdam ve ihracat kaybıyla karşıladık. Şimdi bu istihdam, üretim, ihracat kayıplarımızı hızlı bir şekilde telafi etmeye başladık. Son Mayıs ayı göstergeleri, telafi ettiğimizin bir göstergesidir. 2010 yılında kayıplarımızın büyük bir kısmını telafi etmiş olacağız" dedi.
Bakan Ergün, büyüme rakamlarını da değerlendirerek, Türkiye'ninyüzde 11.7 ile OECD ülkeleri arasında en hızlı büyüyen, G-20 ülkeleri arasında Çin'den sonra 2. ve dünyada en hızlı büyüyen 5. ülke olduğunun altını çizerek, "2010 yılı tamamında yüzde 6 civarında bir büyümeyle yine bu hızını devam ettirecektir. Sanayi üretimi rakamları, büyüme rakamlarının öncü göstergesidir. Bu öncü gösterge, Mayıs ayı rakamları bize yılın ikinci çeyreğinde de Türkiye'nin ekonomisinin önemli bir büyüme performansı göstereceğine işaret etmektedir. İkinci çeyrekte de Türkiye yüzde 6-8 arasında büyüme gerçekleştirmiş olabilir. Türkiye'nin sanayi üretimi yükselişi sürüyor" ifade etti.
ANAYASA MAHKEMESİ'NİN KARARI
Ergün, Anayasa Mahkemesi'nin kararına ilişkin ise, "Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı paketin özünü etkileyen bir karar değildir. Mahkemenin bu kararı, parlamentonun anayasa yapma yetkisine bir müdahaledir. Böyle bir karar, Anayasa Mahkemesi'nin yetkisini aştığı anlamına gelmektedir. Şekil denetimi dışında denetim yapamayacağı çok açık olan, anayasada çok kesin çizgilerle belirlenmiş olan konunun dışına çıkılmıştır. Değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler yönünden denetim yapılmaya çalışılmıştır.
Değiştirilmesi teklif dahi edilemezlik diye bir denetim yoktur. Anayasada böyle bir denetim öngörülmüyor. Parlamentonun değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler konusunda hassasiyet gösterdiği ve göstereceği zaten anayasada peşinen kabul edilmiştir" ifadelerini kullandı.
Ergün, parlamentonun anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler üzerinde yanlış yapabileceğinin var sayılmadığını belirterek, "Parlamento 550 milletvekili ve 4 siyasi partiden oluşmaktadır. Orada kamuoyu baskısıyla çok ciddi tartışmalar yapılarak kararlar alınmaktadır. Parlamentoda 550 kişi yanlış yapar, 10 kişi onu düzeltir diye kabul olmamıştır. Hukukun içinde böyle bir şeyin olmayacağı peşinen kabul edilmiştir. Şimdi bu sınırı aşarak, hayır hayır böyle bir şey olursa ne yapacağız sorusu demokraside, hukukun içinde olmayan bir sorudur. Anayasa Mahkemesi'nin bu kararını hukukilik çerçevesinde değerlendirdiğimizde, demokrasi açısından değerlendirdiğimizde yanlış olmuştur" dedi.
Ergün, "Anayasa Mahkemesi'nin yanlışlıkları düzeltme şansını kullanamadığını" söyledi.
|
|
|
|
|
|
|
FACEBOOK YORUM |
Yorumlarınızı
Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın... |
|
|
|
|
|
|
|
YORUMLAR |
Onay bekleyen yorum yok. |
|
|
|
Küfür, hakaret içeren; dil, din,
ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük
harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
|
|
|
|
|
|
|
DİĞER HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|