Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Bakanlığın 2012 yılı çalışmalarını TPAO Lokali'nde düzenlediği kahvaltılı basın toplantısında açıkladı. Yıldız, toplantı sonrası basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Bir gazetecinin, 'ikinci nükleer güç santrali için yapılan görüşmelere' ilişkin sorusuna Yıldız, "Japonya, Güney Kore, Çin ve Kanada. '4 ayrı ülkenin 4 ayrı firmasıyla bu müzakereleri yürütüyoruz' demiştim. Japonya'daki hükümet değişikliği, Güney Kore'deki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bu süreci etkilediğini söyleyebilirim. Tabii bizim kaybedecek zamanımız olmadığı için yılsonunda belli açıklamalar yapacağımı söylemiştim. 'Güney Kore'nin bu yarışta biraz daha geride kaldığını ve Uzak Doğu ülkelerinin bize daha yakın olduğunu' söylemiştim. Güney Kore'nin bu yarıştan biraz daha kopmak üzere olduğunu söylemem lazım. Eğer bize kendileri, yeni Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle beraber çok farklı bir teklif getirmedikleri takdirde şu ana kadar yaptıkları teklifin çok geçerli bir teklif olmadığını söylemem lazım. Buna rağmen bu yarıştan kopmak istemediklerini ve bu sürecin içinde kalmak istediklerini belirttiler. O nedenle de artık verecekleri teklifle beraber ortaya koyacaklar" cevabını verdi.
Türkiye ekonomisine hiçbir şekilde yük olmadan ve hazine garantisi oluşturmadan Türkiye'nin en büyük 3 projesinin gerçekleştirileceğini söyleyen Yıldız, "Birinci, ikinci nükleer santral ve Afşin-Elbistan Kömür Havzası'nın değerlendirilmesi" dedi. Bunların toplam değerinin 56 milyar dolar olduğuna dikkat çeken Yıldız, hiçbirine de hazine garantisinin verilmediğini ifade etti. Yıldız, Güney Kore'nin bu manada 'hazine garantisi verebilir misiniz' dediğini hatırlatarak, "Bir hazine garantisi istemek şeklinde olursa, bu bizim kırmızı çizgimizdir ve Türkiye ekonomisine hiçbir yük olmaksızın kendi ayakları üzerinde yürüyebilen hatta koşabilen enerji sektörü için bu şartı tabii kabul etmemiz söz konusu değildir" şeklinde konuştu.
Bakan Yıldız, uluslararası sermayeyi en fazla ilgilendiren ve doğrudan aldığı yatırımlarla şu anda diğer sektörler arasında ön planda bulunan enerji sektörünün bütün gücünü siyasi istikrarın sürdürülebilir olmasından aldığını söyledi. Enerji sektörüne doğrudan yatırımın ne kadar olduğunun sorulması üzerine Yıldız, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali için geçtiğimiz yıl 700 milyon dolar, 2012 yılında da 800 milyon dolarlık buraya ödenmiş bir sermaye aktarıldı. 2013 yılında bu rakamın 2.4 milyar dolarlık bir sermayeye çıkmasını bekliyoruz" dedi.
Yıldız, Suriye'nin Türkiye'den elektrik alımı konusunda bir talebinin olup olmadığına ilişkin, "Suriye'de her geçen gün bir öncekinden daha kötü oluyor. Onlar artık bırakın vatandaşlarına bir refah seviyesi sunabilmek, her geçen gün daha çok karanlığa gömülüyorlar. Bu sürdürülemez bir durum. O yüzden Suriye rejimiyle alakalı bütün bahsedilen konular, artık o rejimin o şekliyle devam etmemesi ile alakalı konular, orada acı, ıstırap ve sıkıntı çeken bütün Suriye halkıyla alakalıdır. İstemeleri halinde biz vereceğiz ama ne o şevk onlarda var ne de alabilecekleri durumları var. Özel sektörle bu görüşmelerini devam ettirmeleri halinde biz onu verebileceğiz ama artık orada altyapı kalmadı. Uçaktan bombalanan fırınların olduğu bir yerde elektrikten bahsetmek artık söz konusu olmaz" dedi.