Başbakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, hükümetin yasaklama kararına rağmen sürdürülen eylemlerin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığı ifade edilerek, hükümetin her zaman diyaloğa açık olduğuna, ancak bu diyalog için de bazı koşulların oluşması gerektiğine işaret edildi.
Açıklamada, "Böylesine yasa tanımazlığın devam ettiği bir ortamda sağlıklı bir diyalog oluşamaz. Diyalog isteniyorsa bu konudaki iyi niyet gösterilmeli ve halkımızın daha fazla zarar görmemesi için eylemlere son vererek görüşme ortamı oluşturulmalıdır" denilerek, aksi halde hükümetin de halkı böylesine sağlıksız yaşam koşulları içinde bırakmamak için ne gerekiyorsa yapmaktan kaçınmayacağı vurgulandı.
-"Huzur ve istikrar ortamını bozmaya dönük eylemler"-
Açıklamada, son günlerde sendikal hak kisvesi altında ülkedeki huzur ve istikrar ortamını bozmaya dönük eylemlerin devam ettiği belirtilerek, "Tüm halkımızı 7'den 70'e etkileyen bu eylemin sendikal hak adı altında, ama yasa dışı olarak sürdürülmesi kabul edilemez bir durumdur" denildi.
Ülkenin demokratik bir ülke olup, yasalar çerçevesinde yürütülmekte olduğu, hiç kimsenin, kurum veya kuruluşların yasalar üzerinde olmadığı ve sendikaların grev yapma hakkı olduğu gibi Hükümetin de halkının hak ve menfaatlerini gözeterek ülkede huzur bozucu eylemler için gerekli tedbirleri ve düzenlemeleri alma hakkı bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Sendikal hak diyerek yapılan eylemler bugün hükümetin yasaklama kararına rağmen yasal hiçbir dayanağı olmayan bir şekilde devam etmektedir. Bu yasa, kural tanımazlık eylemi, halkımızı çeşitli haklarından mağdur eden bir boyutta devam ettirilmektedir. Amacını aşan bu eylemlerin siyasi boyuta çekilme gayretleri sadece ülkemiz insanına değil, ekonomimize, siyasi gelişmelere de büyük zarar vermektedir. Cumhurbaşkanımızın Kıbrıs Türk halkının geleceğine dönük çok önemli bir zirve için görüşme masasında Kıbrıs Türk halkının hak ve menfaatleri için New York'ta çaba gösterdiği bir zamanda, ülkemizin tam bir birlik ve beraberlik ruhu içinde hareket etmesi gerekirken ülkemizin bu yasa dışı eylemlerle kaos içine çekilmeye çalışılması sadece dış mihraklara hizmet etmektedir."
-"Özelleştirme yasa tasarısı çalışanların menfaatine"-
Başbakanlık açıklamasında, Özelleştirme Yasa Tasarısının sendikaların iddia ettiği gibi çalışanların zararına değil aksine menfaatine bir içeriği bulunduğu belirtilerek, şunlar ifade edildi:
"Israrla sendikaların anlamak istemediği ve aslında özelleştirilecek kuruluşların, çalışanların ve toplumun bundan zarar görmemesi için hazırlanan yasa tasarısının, kötü durumda olan, sürdürebilirliği güç olan kurum ve kuruluşların özelleştirilmesi için bir yasal altyapı hazırlığına yönelik olup, sendikaların iddia ettiği gibi çalışanların zararına değil, aksine menfaatine bir içeriği bulunmaktadır. Bu yasanın özünde bu bulunmaktadır. Hal böyleyken, Özelleştirme Yasa Tasarısını gerekçe göstererek yaratılan kaos içinde, yanlış bilgilendirmeler ve yönlendirmeler nedeniyle sendikal yaşam da zarar görmektedir. Bazı kesimlerce ortaya atılan ve gerçekle hiçbir ilgisi olmayan bu yanlış bilgilendirmelerin, insanlarımızı ve çalışanlarımızı siyasi emellerine alet etmeye dönük olduğu acıktır. Halkımızın ve çalışanlarımızın bu oyuna gelmeyerek bu durumu sağduyulu bir şekilde değerlendireceğine inanmaktayız."
Hükümetin her zaman diyaloğa açık olduğu vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:
"İnancımız odur ki sağduyu hakim gelecek ve eylemlerle ülkeyi felakete götürecek, ekonomik yıkım yaratacak tutumlar değil, uzlaşıp ülke menfaatleri ortak paydasında birleşerek, halkımızın, insanımızın ve ülkemizin menfaatleri doğrultusunda karar üretilmesine katkı koyacak davranış şekilleri egemen olur. Hükümetimiz her zaman diyaloğa açıktır. Ancak bu diyalog için de bazı koşulların oluşması gerekmektedir. Böylesine yasa tanımazlığın devam ettiği bir ortamda sağlıklı bir diyalog oluşamaz. Diyalog isteniyorsa bu konudaki iyi niyet gösterilmeli ve halkımızın daha fazla zarar görmemesi için eylemlere son vererek görüşme ortamı oluşturulmalıdır. Aksi halde hükümetimiz de halkımızı böylesine sağlıksız yaşam koşulları içinde bırakmamak için ne gerekiyorsa yapmaktan kaçınmayacaktır."
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen) ile Telekomünikasyon Dairesi Çalışanları Sendikası (Tel-Sen) özelleştirme yasasının meclise gönderilmesine karşı çıkarak geçen perşembe günü süresiz greve çıktı. KKTC Bakanlar Kurulu geçen cuma akşamı El-Sen'in grevini 60 gün süreyle yasakladı, ancak El-Sen üyeleri bu kez de "çalışmama" eylemini sürdürüyor. El-Sen ve Tel-Sen'in eylem ve grevi nedeniyle KKTC'de elektrik kesintileri yaşanırken, ülkenin dış dünya ile telefon ve internet bağlantısı kesildi. KKTC Bakanlar Kurulu bugün öğleden sonra da Tel-Sen'in grevini 60 gün süreyle yasakladı. Tel-Sen grevi kaldırdı. Telefon ve internet bağlantıları akşam saatlerinde normale döndü. El-Sen'in "çalışmama" eylemi ise devam ediyor.