CTP-BG’den yapılan yazılı açıklamaya göre, CTP-BG Genel Sekreteri Kutlay Erk’in açılış konuşmasıyla başlayan etkinlik, Genel Başkan ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun katılımcılara hitabıyla devam etti. Seçim şarkısının da ilk kez beğeniye sunulduğu etkinlikte sinevizyon gösterimi yapıldı.
 
Yaklaşık iki saat süren etkinlik canlı yayınlandı.
 
ERK: “İLK GÜNKÜ GİBİ EMEĞİN VE EZİLENİN YANINDAYIZ”
 
Genel Sekreter Kutlay Erk açılış konuşmasına, “Bu akşam ilk günkü kadar heyecanlıyız. Direngen ve güçlüyüz. Biz bu akşam ilk günkü kadar Kıbrıslı Türklerin sorunlarını çözmek için azimli ve kararlıyız” diyerek başladı.
 
Emeğin, ezilenlerin yanında olduklarını söyleyen Erk, “Biz bu akşam ilk günkü gibi daha fazla demokrasi, özgürlük ve değerlerin yanındayız. İlk günkü gibi Kıbrıs sorununun çözümü için, Kıbrıslı Türklerin bütün dünyaya entegre olması için kararlı ve azimliyiz” dedi.
 
Erk sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Onlar bize yıllarca çözümsüzlüğü ve savaşı söylediler. Biz ise barışı... Onlar bize yıllarca düşmanları söylediler. Biz ise dünya halklarının kardeşliği dedik. Onlar bölünmeyi biz birleşik Kıbrıs'ı anlattık. Kıbrıs'ta barış için, özgürlük için, birleşik Kıbrıs için, dünyadan yalıtılmışlığın sona ermesi için, hiç yılmadan, kararlı siyasi mücadelemizi sürdürdük ve devam ediyoruz. İlk günkü heyecanımızla da buna devam edeceğiz. Eroğlu ile beraber beş yıl kaybettik. Kaybedecek başka beş yılımız yok. Aydınlık gelecek için, sürdürülebilir yaşam için, çözüm için CTP-BG'nin Cumhurbaşkanı adayı Sibel Siber'i destekleyeceğiz. Bu seçim kazanmamız gereken bir seçimdir. Bizim gibi düşünen sivil toplum örgütleri ve siz değerli halkla beraber Siber'i makama taşıyacağız."
 
YORGANCIOĞLU: “SİBER YENİ DÖNEMİN SİMGESİ OLACAK”
 
CTP-BG Genel Başkanı ve Başbakan Özkan Yorgancıoğlu da konuşmasında Nisan 2015’ten sonra Sibel Siber’in bazı şeylerin gerçekten değişebileceğine olan inancı pekiştireceğini farklı bir dönemin simgesi olacağını söyledi.
 
Nisan 2015’ten sonra CTP-BG adına Sibel Siber’in cumhurbaşkanlığını kazanmasıyla hayata geçirecekleri ilk beş hedefi sıralayan Yorgancıoğlu şöyle devam etti:
 
“İki kesimli, iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm için sağlıklı diyalog kurup inisiyatif üstlenmek suretiyle dünyada ‘zamana oynayan toplum’ biçimindeki algılanışımızı değiştirip ‘çözüm ve AB’ iradesini uluslararası topluma yeniden hatırlatmak; Toplumsal sorunlarımızın çözülebileceğine dair inancı Dr. Sibel Siber’in yaratıcı enerjisi, çalışkanlığı, kararlılığı ve tuttuğu her işteki başarısıyla bir kez daha pekiştirmek; Türkiye ile ilişkilerimizin karşılıklı saygıya dayalı, sağlıklı bir zemine kavuşması için çalışmak; Toplumumuzun ayrımsız tüm kesimlerine eşit mesafede durarak, yasalara saygı, adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle yeni bir yönetim mekanizması uygulamak; Dosyaları bulunmayan, hangi siyasi görüşten olursa olsun herkesin kendine ait hissedeceği, halkla bütünleşmiş, katılımcı, şeffaf ve hesap verebilir bir Cumhurbaşkanlığı makamı yaratmak. Haydi görev başına! Haydi Dr. Sibel Siber’in cumhurbaşkanlığı için bulunduğumuz her yerde, her an çalışmaya! Haydi yeni ilkler yaratmaya!”
 
SİBER: “İLK SÖZÜMÜZE ORTAK OLMAYA HOŞ GELDİNİZ!”
 
Alkışlar eşliğinde sahneye çıkan Siber “İlk sözüme, ilk sözümüze ortak olmaya hepiniz hoş geldiniz” dedi.
 
KKTC’nin normal şartları olan bir ülke olmadığını söyleyen Siber, Kıbrıs deyince akla ‘sorunun’ gelmesinin üzücü olduğunu söyledi.
 
Geçmişin türlü türlü yaşanmışlıklarla dolu olduğunu, acılar, kayıplar olduğunu, göç ve göçmenlik olduğunu vurgulayan Siber, “Kimimiz buralarda yaşıyorduk, kimimiz Anadolu’dan geldi, kimimiz güneyden göç ettik. Ama en kötü zamanlarda bile bizi ayakta tutan umudumuz ve inancımız oldu. Toprağa tutunduk, var olduk” diyerek başarmak için umudun şart olduğunu vurguladı.
 
“MÜZAKERE MASASI CİDDİYET İSTER”
 
Yarım asırdır sorun ve belirsizliğin devam ettiğini ifade eden Siber, “İşte bu sorun artık çözülmeli” dedi. Sorunun çözümünü istemenin çaresizlik olmadığını, Kıbrıs Türkü’nün kimliğiyle dünyada hak ettiği yeri almak için, hem adaya hem bölgeye kalıcı barış için çözümü zorlayacak taraf olacağını vurgulayan Siber, çözüme en çok Kıbrıslı Türklerin ihtiyacı olduğunu kaydetti. Siber sözlerini şöyle sürdürdü:
 
“Müzakere masası ciddiyet ister. Tüm anlaşmazlıkların, krizlerin çözüm yeri masadır. Kriz var diye masadan kalkılmaz. ‘Müzakere masasındaki ortak metni zorla imzaladım’ diyen bir lidere sormazlar mı inanmadığınız bir metne niye imza attınız diye. Şunu bilin sevgili halkım, size karşı her zaman olduğu gibi açık ve şeffaf olacağım. Makam uğruna inanmadığım bir metne imza atmayacağım. Müzakere masasında başka köy kahvesinde başka konuşmayacağım.
 
Bu masa; diyalog, uzlaşı ve barış kültürüyle tekrar kurulacak. Bunun için hemen girişim başlatacağız. Çözüme ivme kazandıracak her türlü güven artırıcı önlemi destekleyeceğiz. Toplumların barışmasına yönelik projeleri destekleyeceğiz. Çünkü toplumlar barışmadıkça çözüm kalıcı olamaz. Her zaman söylüyorum. Tekrarlamak istiyorum. Çözüm başka, barış başka. Çözüm masada yapılır ama barış gönüllerde yapılır. Çözümü liderler, barışı halklar yapar. Çözümün önünü açacak olan barıştır. Çözümün güvencesi barıştır. Bunun için çözüme inanmak lazım. Bunun için, barış diliyle konuşmak lazım diyalog ve uzlaşı lazım. İşte bunun için adayım.”
 
“PASİF LİDERLİĞİN MİADI DOLDU”
 
Bir yandan çözüm iradesini güçlü tutarken bir yandan da toplumsal hakların peşine düşüleceğini kaydeden Siber, cumhurbaşkanının uluslararası tanınırlığı olan ‘toplum lideri’ statüsü olduğunu belirterek bu statü sayesinde dış dünya ile etkin temaslar sağlanacağını kaydetti.
 
Siber, “Haklı olmamız bize haklarımızın verileceği anlamına gelmiyor. Yaşamın her alanında bize ambargo uygulanıyor. Bu uygulanan ambargoları kaldırmak için mücadele etmek, uluslararası topluma kendimizi anlatmak, sesimizi duyurmak ancak aktif, ekip ruhuyla çalışan bir liderlikle mümkün. Pasif liderliğin miadı doldu. İşte bunun için buradayız. Değişmeli diyoruz. Değişim için adayım” dedi.
 
“ARTIK SAHTE İMZALAR OLMAYACAK!”
 
Ülkedeki haksızlığa, adaletsizliğe birebir tanıklığının genç bir hekimken başladığını vurgulayan Siber, Devlet hastanesinde bir münhal için sınava girdiğini kazandığını ve yetkililerin ona ‘seni arayacağız’ dediğini ancak böyle bir telefonun asla gelmediğini söyledi. Haksızlığa uğradığına inanan bir insanın ülkesine küseceğini, göç yollarına düşeceğine dikkat çeken Siber, “Bu nedenle Kamu Hizmeti Komisyonu hak ve adalet ilkesiyle hareket edecek. Haksızlığa son vereceğiz, sahte imzalar olmayacak, dürüstlük olacak, adil olacak” dedi.
 
“BU BİR İLK VE BİZ BUNU BAŞARACAĞIZ”
 
Yaşam kalitesini yükseltmek için de göreve gelmesi halinde etkin bir liderlik yürüteceğini kaydeden Siber, çevre, kültür ve sanat, trafik, spor, sağlık, eğitim, engelsiz yaşam, toplumsal cinsiyet eşitliği, insan hakları, hayvan hakları konularında sivil toplumun dahil edileceği çalışma grupları kurulacağını belirtti. Siber, “Biz diyoruz ki, evet, ilk defa cumhurbaşkanlığı makamı müzakerecilik görevi yanında, halkın dertleriyle de ilgilenen, toplumumuzun her bireyinin yaşam kalitesini yükseltmek için projeler üreten bir makam haline gelecek. Bu bir ilk ve biz bunu yapacağız. Güzel işler başaracağız” dedi.
 
“5 PROJE ŞİMDİDEN HAZIR”
 
Cumhurbaşkanlığı makamının icraat makamı olmadığı yönündeki eleştirilere de değinen Siber, meclis başkanlığı makamının da icraat makamı olmadığını ancak buna rağmen altı proje birden yürüttüğünü hatırlattı. Siber bu projelerin detaylarını anlatarak, “İş yapmak isterseniz engelleri bir bir kaldırırsınız. Yeter ki heyecan duyun” dedi.
 
Şimdiden cumhurbaşkanlığında gerçekleştireceği beş projenin hazır olduğunu aktaran Siber, bunları hayata geçirecek beş esas çalışma grubu ile onun alt birimlerinin oluşturulduğunu açıkladı. Siber bunların, Kıbrıs’ta Atılım Çalışma Grubu, Güvenli Yaşam Çalışma Grubu, Ekonomik Gelişim Çalışma Grubu, Gençlik Çalışma Gurubu ve Kadın Çalışma Grubu olduğunu söyledi.
 
“ZÜMRESEL DEĞİL TOPLUMSAL ÇIKAR İÇİN… “
 
Tüm bu çalışmalarda ilkesinin hak, adalet, güven ve temiz politika olduğunu kaydeden Siber, ‘benden olan benden olmayan’ ayrımı yapılmayacağını, popülizmden partizanlıktan uzak durulacağını, zümresel değil toplumsal çıkarları esas alacağını, ekip ruhuyla ortak akılla çalışacağını vurguladı. Siber sözlerini şöyle tamamladı:
 
“Sorunlarınızı bilen sesinizi duyan içinizden biriyim. Size böyle bir cumhurbaşkanı olmanın sözünü veriyorum. Böyle gelmiş ama böyle gitmeyecek, değişecek. Çocuklarımız için geleceğimiz için başaracağız. Mutlaka başaracağız. Hep beraber el ele, omuz omuza… Nisan 2015’te değiştireceğiz! Gerek hekim, gerek başbakan, gerekse meclis başkanıyken söz konusu halkımızın yararıysa ‘olmaz, olamaz’ lafını asla kabul etmedim. Cumhurbaşkanı olarak da etmeyeceğim. İlk sözümüz hangi partiden olursa olsun ayrımsız tüm halkımızın sözü. Sözümüz söz. Eski sorunlara yeni çözümler üretip değişmez denileni değiştireceğiz. Güzel işlere imza atacağız. Ülkenin kaderini değiştireceğiz. Şeffaf, adil, açık sözlü ve dürüst, katılımcı, hepinizi kucaklayan, birleştirici bir cumhurbaşkanı olacağım. Bunun için adayınızım…”