"Yapılması gereken tek şey siyasal iradenin yeniden oluşması için hemen erken seçime gitmektir. Bunu görmezden gelmek, bu sonuçlarla hükümetçilik oynamaya çalışmak, halkımızı hiçe saymaktır."
Sonuçların çok net şekilde meşruiyetini yitiren Başbakan İrsen Küçük’ün politikalarının, halkın yüzde 80’i tarafından benimsenmediğini ortaya çıkardığını söyleyen Yorgancığlu, kaostan kurtulmanın tek yolu olarak erken seçimi gösterdi. Yorgancıoğlu’nun açıklamasının tam metni şöyle:
İktidar Meşruiyetini Yitirmiştir!
Göreve geldiği günden beridir halka zarardan başka hiçbir şey vermeyen UBP, el attığı her şeyi darmadağın etmektedir. Bu beceriksiz kadrolar, kendi kurultaylarını bile sonuçlandırmaktan acizdirler. Aylardır, memleketin tek meselesiymiş gibi ele aldıkları UBP Kurultayı kimilerine göre sonuçlandı, kimilerine göre gerçek sonuç mahkeme kararına göre belirlenecek. Kurultayı kimin kazanıp kimin kaybettiğini belki kendi parti içi organları veya yargıya başvurulursa mahkemenin vereceği bir karar belirleyecek. Ancak kaybettiği kesin belli olan, UBP Hükümetinin Kıbrıs Türk halkının bütün karşı çıkışlarına rağmen uyguladığı ekonomik, siyasal ve sosyal alanlardaki teslimiyetçi politikaları ve ne yasa ne de anayasa tanımayan tavırlarıdır.
Halkımız bütün bu politikalara karşı çıkarken, UBP bu politikaları büyük bir ısrarla sürdürmüş, bunun için dış kaynaklı övgüler almış, hatta bununla da yetinmeyerek, arsa, arazi dağıtmış, kredi vermiş, bazılarının kredi borç faizlerini sildirmiş, usulsüz istihdamları ifrata kaçırmış, birçoğuna da kurultaydan sonra işe başlama sözü vermiştir. Tüm bu haksız ve hileli uygulamalarla yola gelmeyenler için de baskı ve tehdit bir yöntem olarak kullanılmıştır.
Bütün bunları toplumsal muhalefetten önce, olayları yaşayan, tanıklık eden iktidar partisinin kendi elemanları kurultay öncesinde dile getirmiştir. Ülke demokrasisini koruma zorunluluğu varken, onu her gün tekrar tekrar katleden UBP, kendi üye ve sempatizanlarına bile insanlık dışı muamelede bulunacak cürete sahip olduğunu göstermiştir. Kurultay sürecinde ve sırasında yapılan konuşmalarla ülkemizde demokrasinin yıllardır yok sayıldığı, hukuk ve ahlak dışı pek çok girişimle siyasi avantaj sağlanmaya çalışıldığı ve en önemlisi de dış karışmacılığa sürekli davetiye çıkarıldığı resmen kanıtlamıştır.
Bütün bu yapılanlardan sonra yürütmenin başı olan ve Başbakan koltuğunda oturan adayın aldığı oyların toplamı, UBP’lilerin bile uygulanan hükümet politikalarını benimsemediğini açıkça göstermektedir. Toplumun bütün kesimlerinin karşı çıkışlarını da hesaba katarsak, Başbakanın uyguladığı politikaların kabul görme oranı yüzde 20’nin altında kalmaktadır. Yani kurultay sonuçlarına göre, hem hükümetin kendisinin, hem de uygulamalarının meşru olmadığı çok net olarak ortaya çıkmıştır. Meclis aritmetiğini değiştirmek için transfer vekillere kucak açan, yapay bir meclis çoğunluğuyla hükümet makamını işgal edenler, bugün kendi partililerinin takdirinden yoksun kalmıştır. UBP Kurultayının en net sonucu budur.
Hal böyleyken, yapılması gereken tek şey siyasal iradenin yeniden oluşması için hemen erken seçime gitmektir. Bunu görmezden gelmek, bu sonuçlarla hükümetçilik oynamaya çalışmak, halkımızı hiçe saymaktır. Demokrasiyi her zeminde yok sayan, halkına kulak tıkayarak dıştan müdahaleyi içine sindiren ve sahte takdir beyanlarıyla avunan hükümet, yarattığı sahte cennetin yıkıntıları altında kalmıştır. Ülke yangın yerine dönmüşken, hala istikrar varmış gibi hariçten gazel okuyanların da artık görmesi gereken gerçek, Kıbrıs Türk Halkı’nın iradesinin yok sayılamayacağı olmalıdır.
İşte bu koşullar, artık ülkemizde yeni bir dönemin kaçınılmaz olduğunun kanıtıdır. Uzun zamandan beridir ısrarla çağırdığımız erken seçim, artık kaçınılmazdır. Bunu görmemek ve gerçekler karşısında hala makam koruma hırsıyla hareket etmek, halkımıza tamiri olanaksız zararlar verecektir. Yapılacak tek doğru davranış derhal erken seçim kararı almaktır. Bunun dışındaki her davranış, Kıbrıs Türk Halkının siyasal iradesinin gasp edilmesidir ki buna kimsenin hakkı olmadığı gibi bizim de iznimiz yoktur.