9 Ekim’de yapılacak olan geçici öğretmen sınavlarının, üniversitelerin oluşturacağı bağımsız bir kurul tarafından yapılmasını önerdi. Açıklamanın tam metni şöyle:
Eğitim plan, program ve vizyon işidir. Eğitimle ilgili alınan kararlar ve yapılan uygulamalar toplumu şekillendirmekte, geleceği tesis etmektedir. Bu nedenle alınan kararlar bilimsel olmalı, uygulamalar toplum vicdanında kabul görmeli, şeffaf ve adil olmalıdır.
Ulusal Birlik Partisi, vizyonsuzluğu ve plansızlığı nedeniyle hala daha okullarımızı açamamıştır. Birçok okulumuz şantiye görüntüsü vermekte, eksik öğretmenlerle eğitim-öğretim faaliyetleri sürdürülmeye çalışılmaktadır.
"Kamu Hizmeti Komisyonu güvenilirliğine gölge düşürmüştür"
Çıkar ilişkileri ve koltuk kaygıları nedeni ile diğer alanlar gibi eğitimi de bitirme noktasına getirmiştir. Eğitimde en önemli unsur olan öğretmeni bilimsel yöntemlerle adil ve şeffaf bir şekilde atama becerisini gösterememiştir. Kamu Hizmeti Komisyonu’na (KHK) atadığı kişilere talimatlar yağdırarak sahtekarlık yaptırmış, yandaşlarına avantajlar sağlamış, bunu yaparken de bağımsız bir kurum olması gereken Kamu Hizmeti Komisyonu’nun güvenirliliğine gölge düşürmüştür.
Kamu Hizmeti Komisyonu (KHK), KKTC’de kamu görevlileri ile ilgili atama ve görevden alma dahi her türlü işlemi yapma yetkisine sahip anayasal ve bağımsız bir kurumumuzdur. 2004-2010 dönemindeki uygulamaları ile toplum vicdanında kabul görmüş, takdir kazanmıştır. 3 Ağustos 2010 tarihinde komisyonun üst düzey bürokratlarının değiştirilmesi ile birlikte yapılan tüm sınavlar tartışma yaratmış, sınavların şaibeli olduğu, soruların sızdırıldığı iddiaları ile güvenirliliğini yitirmiş, sahte belge olayı ve 22 Eylül’de yapılan son öğretmenlik sınavı ile de komisyona olan güven tamamen kaybolmuştur.
"UBP etik değerleri göz ardı ediyor"
Öğretmen atama ve geçici öğretmen görevlendirme işlemleri bilgili, ciddi kadrolar tarafından bilimsel yöntemlerle adil ve şeffaf bir şekilde yapılmalıdır. Ulusal Birlik Partisi ne böyle bir vizyona ne de siyasal etiğe sahiptir. Atadığı kadrolara verdiği talimatlarla bütün etik değerleri göz ardı ederek, adam kayırmacılığını ön planda tutmaktadır. Bu uygulamaları nedeni ile de yapılan sınavlar anlamsızlaşmaktadır.
Bakanlar Kurulu’nun 5 Ekim tarihinde almış olduğu karar çerçevesinde 9 Ekim’de “Geçici Öğretmenlik” sıralama sınavı yapılacak olmasının duyurulması beraberinde birçok endişeyi getirmiştir. Çünkü UBP’nin hiçbir uygulamasına güven kalmamıştır. Söz konusu sınav hangi bilimsel yöntemlerle ve hangi kadrolar tarafından yapılacaktır. Sınav adil, şeffaf olacak mı? Bugüne kadar bu konuda başarılı olamayan Ulusal Birlik Partisi halka güven vermiyor. “Geçici Öğretmenlik” Sınavı ille de yapılacaksa üniversitelerimizin oluşturacağı bağımsız bir kurul tarafından yapılması kaçınılmazdır. Çünkü UBP’nin denetim ve gözetiminde yapılacak her sınav şaibeli olmaya mahkûmdur ve her zaman tartışmalı olacaktır.