Antalya Ticaret Borsası'nın (ATB) 'Kent Buluşmaları' adlı toplantısının konuğu, Vali Muammer Türker oldu. ATB Meclis Başkanı Hüseyin Cahit Kayan, ATB Yönetim Kurulu Başkanı Ali Çandır ve meclis üyelerinin katıldığı toplantının gündemini Rusya krizi nedeniyle tarım ve turizm sektörlerinde ortaya çıkan sorunlar oluşturdu. 

 PAHALI BİR TECRÜBE OLDU 

 Rusya ve Türkiye arasındaki olayların bugünlerin özel konusu olduğunu belirten ATB Başkanı Ali Çandır, Rusya'nın Türkiye'den ihraç edilen ürünlere yılbaşından sonra yasak getirdiğini, şimdi ise gümrüklerde bekleyen tırlar ve gemilerin içeri alındığı yönünde sevindirici haberler duyduklarını söyledi. Diplomasinin yoğun çalışması ve iki ülke arasındaki bu sorunun çözümünün bir an önce gerçekleşmesini umut ettiklerini belirten Ali Çandır, "Tarım ve turizmin kenti diye tarif ettiğimiz Antalya en çok etkilenen kent. Sevindiğimiz bir başka konu da bu yaşanan olaylarla ilgili, özellikle yaş meyve-sebze ve çiçek ihracatı yapan arkadaşlarımızın sorunlarıyla Tarım, Ekonomi ve Dışişleri bakanlıkları birlikte çalışma yürütüyor. Şu an kimin nasıl etkileneceğiyle ilgili hesaplamalar yapılıyor. Dün Başbakanımızın da ifadesiyle bu mağduriyetlerin giderilmesi için yoğun bir çalışma var. İnşallah bir an önce bu olumsuzluk giderilir. Gerek Antalya'da yaşayan Rusların, gerek Rusya'da yaşayan Türklerin bu stresleri biter" diye konuştu.

 İş dünyasının da milli değerleri herşeyin üzerinde tuttuğunu belirten Çandır, bir anda gerçekleşen bu olay nedeniyle herkesin şokta olduğunu ve bu şokun atlatılması için de bazı destekler gerektiğini söyledi. Ürün çeşitlendirmesi ve alternatif hazırlıklar için daha çok çalışılması gerektiğini gördüklerini de belirten Çandır, "Biraz pahalı bir tecrübe oldu" dedi.

 SAVAŞ ORTAMI VARKEN KÜÇÜK HESAPLARLA UĞRAŞMAMAK GEREKİR

 Vali Muammer Türker de bu krizin Antalya'ya etkileri üzerine değerlendirmede bulundu. Antalya ekonomisinin dayanağı olan tarım ve turizmin siyasi konjonktürden çok etkilendiğini belirten Vali Türker, sürekli krizlerle yüzyüze gelinen bir coğrafyada yaşadığımızı söyledi. Milli meseleler gündeme geldiğinde diğer hususların biraz daha önemini kaybettiğini belirten Vali Türker, "Milli egemenlik haklarımızla alakalı bir sorun olduğu zaman, bir ülkeyle akut bir sorun baş gösterdiğinde ekonominin tüm sektörleri, hayatın tüm aşamaları maalesef bundan etkileniyor. Ama bir yerde savaş ortamı varken, hala böyle küçük hesaplarla uğraşmak gibi birşeye de düşmemek lazım. Bunu söylerken yanlış anlaşılacağımı da öngörerek, bir düzeltme yapmak, biraz daha açmam gerekiyor. Ekonominiz iyiyse savaşlarda da egemenlik haklarınızın kullanılması noktasında daha iyi bir noktaya gelirsiniz tartışmasız. O yüzden ekonominin genel gidişatını sektörlerin durumunu asla küçümsüyor değilim" dedi. 

 DEMEK Kİ YUMURTALARIN HEPSİNİ TEK SEPETE KOYMAYACAĞIZ

 Antalya için turizm ve tarım sektörleri bakımından ileriye dönük neler yapabileceği, yeni arayışların tekrar gündeme getirilmesi gerektiğini belirten Vali Türker, "Bunu fırsata nasıl dönüştürebiliriz, olumlu bir tabloya dönüştürebilirizi düşünmemiz lazım. Hem tarım hem turizm bu olaylardan çabuk etkilenen iki alan. Fakat şöyle bir sonuç ortaya çıkıyor, demekki yumurtaların hepsini tek sepete koymayacağız. Bunu en azından bilip bundan sonra ürün çeşitlendirmelerine üretim tarzı ve pazar çeşitlendirmelerine gitmemiz lazım. Turizmde ve tarımda Rusya yılların birikimi olarak çok ciddi bir noktaya geldi. Ama alternatiflerinizi ve B planlarınızı oluşturmanız gerekiyor gibi bir şey ortaya çıkıyor. Burada almamız gereken derslerden biri bu. Alternatif turizm pazarları, herşey dahil sistemi yeniden tartışmaya açma, farklı turizm türleri ve kaynaklardan beslenmemiz lazım" diye konuştu. 

 KISA VADEDE SORUNLARI AŞMAK MÜMKÜN

 Gümrüklerde bekleyen tırlar ve bu ürünlerin çürüme riskinden bahseden Vali Türker, kısa vadede, bir-iki hafta içindeki meselelerin bir şekilde aşılabileceği, herkesin o meseleleri aşmanın yolunu bulacağı, ticarette kar da zarar da edebileceğini söyledi. Böyle krizler olduğunda zarar etme ihtimali olduğuna değinen Türker, "Ya da iç piyasaya sürer, fiyat kırar bir şekilde elden çıkarısınız o ürünü. Kısa vadeli sorunları aşmak mümkün ama uzun vadede yeniden düşünmemiz gereken bir alan olduğunun farkında olmamız lazım. Birçok şey konuşulabilir ve sihirli formüller yok. Herkesin dünyada iyi-kötü bildiği bir takım yöntemler var" dedi.

 TEŞVİKLER ÜZERİNDE ÇALIŞILIYOR

 Hükümetin hemen bir çözüm arayışı içine girdiğini, Turizm, Ekonomi ve Maliye bakanlıklarının bu krizi en az hasarla atlatmanın gayreti içinde birtakım teşvikler üzerinde çalıştığını söyleyen Vali Türker, Gümrük Bakanlığı'ndan Dışişleri Bakanlığı'na aslında bir dolu şey konuşulduğunu ve bu meselelerin yüksek siyasetle çözülmesi gerektiğini dile getirdi. Rusya ile turizm ve tarımda 20-25 yılda ilmik ilmik örülmüş bir ilişki ağı olduğunu kaydeden Türker, bir anda yok olmasının mümkün olmayacağını söyledi.

 İKİ TOPLUMUN DA DOĞULU TARAFI ÖN PLANDA

 Bu meseleyi tanımlarken dikkate alınması gereken hususlardan birinin de hem Ruslar hem Türklerin Avrupa ile Asya arasında geçiş güzergahında, bir tarafıyla doğulu bir tarafıyla batılı iki toplum olduğuna işaret eden Türker, "Bu meselede duygusallık ortaya çıktığı için iki toplumun da doğulu tarafı ön plana çıktı. Ama aklı selim inşallah harekete geçer. Doğulu tarafın birikimiyle, yüzyılların bize kazandırdıklarıyla batılı mantalitenin ortaya koyduğu düzenli hayat, herşeyi ölçüp biçme anlayışı inşallah biraraya gelir ve bunu sonuçlandırırız ve hem Antalya hem Türkiye etkilenmez diye umut ediyoruz" dedi. 

 30 BİN EYLEMCİ UÇUK BİR RAKAMDI

 G-20 Liderler Zirvesi'ni de ele alan Vali Türker, zirve öncesi 30 bin eylemci beklenirken, bunun gerçekleşmemesini değerlendirdi. 30 bin rakamının uçuk bir rakam olduğunu belirten Türker, "İkincisi toplantının Belek bölgesinde yani şehrin merkezinde yapılmıyor olması eylemcileri caydırmış olabilir. Adam sesini duyurmak isteyecek. Bir liderin gözünün önünde pankartı açmanın yaratacağı etki var, bir de gidip kıyıda kenarda polisle çatışarak biraz da antipatik olarak kendi sesini duyurması ayrı şey. Tedbirler alındı ama eylemleri engelleyecek bir tutum içersine girmedik. Sadece toplantının yapılacağı bölgede havalimanı bölgesindeki güzergahta yasakladık, bu da işin doğasında var" dedi. 

 FEMEN GELMEDİ, BİZ ENGELLEMEDİK

 Seslerini iyi duyuramayacaklarını düşünmüş olabileceklerinden eylemcilerin gelmemiş olabileceğini belirten Türker, "Bu konudaki daha önce yaptıkları açıklamada espriyle karışık 'Femen gelebilir onlara müdahale etmeyiz' demiştim ama gelmedi. Biz engellemedik" diye konuştu.