Suriye muhalefetini temsil eden en üst yapı olan Yüksek Müzakere Komitesi (HNC), bu ay yapılması öngörülen Birleşmiş Milletler önderliğindeki barış görüşmelerine katılacak heyeti belirledi.             
 
Heyetin içinde Rusya'nın desteklediği, Cumhurbaşkanı Beşar Esad'a karşı silahlı isyanı eleştiren gruplar da yer alıyor.             
 
Altı yıldır devam eden Suriye iç savaşını sona erdirmek amacıyla bir önceki turu geçen yıl yapılan Cenevre görüşmelerinin son turunun 20 Şubat'ta başlaması öngörülüyor.             
 
HNC, Suudi Arabistan'ın başkenti Riyad'da iki gün süren görüşmelerin ardından 21 kişiden oluşan müzakere heyetinin, şu ana kadar uzlaşı sağlayamadığı iki muhalif gruptan da temsilciler içerdiğini dün açıkladı.             
 
Moskova ve Kahire grupları olarak adlandırılan bu muhalif gruplar uzun süredir silahlı mücadeleyi reddediyor ve Suriye'de siyasi değişimin ancak barışçıl aktivizm ile başlayabileceğini savunuyor. Grupların üyeleri arasında Moskova ile yakın ilişkileri bulunan Suriyeli eski bir bakan da yer alıyor.             
 
Baş müzakereci olarak atanan Muhammed Sabra, Suudi Arabistan'da yayın yapan El-Hadath televizyonuna yaptığı açıklamada heyetin birçok grubun katılımıyla oluşturulduğunu söyledi. Adını vermeden Rusya'ya atıfta bulunan Sabra, dış güçlerin delegasyonun yapısıyla ilgili görüşlerini Suriye muhalefetine empoze etmeye çalıştıklarını söyledi.             
 
Muhalif heyetin müzakere ekibinin başı da değiştirildi. Müzakere ekibinin başına Suriye'nin güneyindeki deneyimli muhaliflerden Nasr el Hariri getirildi.             
 
HNC tarafından yapılan yazılı açıklamada müzakerelerin Birleşmiş Milletler himayesinde Esad'ın ülkenin geleceğinde rol almadığı siyasi geçiş dönemi üzerinde anlaşmak olduğu ifade edildi. Ancak geçiş döneminin başında Esad'ın görevini terk etmesi ısrarı bu açıklamada yer almadı.             
 
Cenevre barış görüşmelerin katılan HNC, Kazakistan'ın başkenti Astana'da Suriye muhalefeti ve hükümeti arasında yapılan dolaylı görüşmelere ise davet edilmedi. Astana görüşmeleri Türkiye ve Rusya'nın arabuluculuğuyla sağlanan ateşkesin daha sağlam bir zemine oturtulmasını hedefliyor.