“İnsan kaçakçılığı” ve “insan ticareti”nin suç kapsamına alınması, intihara teşebbüsün suç kapsamından çıkarılmasını öngören öneri, mevcut yasada 10 hafta olan hamileliğin yasal şekilde sonlandırılması süresini 20 haftaya çıkarmayı da öngörüyor.
İNSAN KAÇAKÇILIĞI VE İNSAN TİCARETİNİ SUÇ KAPSAMINA ALINIYOR
Yasa önerisinin genel gerekçesinde “Maalesef ülkemizin içinde bulunduğu siyasi ve hukuki durum dolayısıyla insan kaçakçılığı yapan suç örgütlerinin faaliyetlerini önlemeye yönelik uluslararası işbirlikleri sorunlu olsa da, mevzuatımızda insan kaçakçılığı suçunun düzenlenmemiş olması bu tip suçlar işleyen örgütler ve kişiler ile yerel düzeyde de mücadele etmeyi zorlaştırmaktadır. Bu yüzdendir ki, bu değişiklik önerisi ile Ceza Yasa’sına ‘İnsan Kaçakçılığı’ suçu eklenmiştir” ifadelerine yer verildi.
Gerekçe şöyle devam etti:
“Ayrıca çoğu zaman bu suç ile bağlantılı bir biçimde ortaya çıkan, özellikle de kadın ve çocukların ciddi hak ihlallerine maruz kalmasına neden olan ‘İnsan Ticareti’ suçu da ülkemiz koşulları açısından mevzuatımızda yer bulması gereken bir suç türüdür. Bir kişiyi zorla çalıştırmak, hizmet ettirmek, esarete tâbi kılmak, fuhşa zorlamak veya vücut organlarının verilmesini sağlamak amacıyla tehdit, baskı, zor veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya kişi üzerindeki denetim olanaklarından veya kişinin çaresizliğinden yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri ülkeye sokmayı, ülke dışına çıkarmayı, tedarik etmeyi veya kaçırmayı, bir yerden başka bir yere götürmeyi ifade eden İnsan Ticareti suçu, ‘Sınır-aşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesi’ ve bu sözleşmeye ek Kadın ve Çocuk Ticaretinin Önlenmesi Protokolü’nde de öngörüldüğü gibi yasaya eklenmiştir”
İNTİHARA TEŞEBBÜS SUÇ OLMAKTAN ÇIKIYOR
“Cinsiyete, Cinsel Yönelime veya Cinsiyet Kimliğine Yönelik Nefret Söylemi” suçuyla ilgili yasa maddesinin işler hale gelmesini de öngören öneride, intihara teşebbüs de suç olmaktan çıkarılıyor.
Önerinin genel gerekçesinde konuyla ilgili şu ifadelere yer verildi:
“İntihar teşebbüsü sonrasında zaten travma yaşayan bireylerin mahkeme süreciyle birlikte travmalarının derinleşmesi soruna cezalandırma temelinde bir çözüm bulunamayacağını göstermiştir”
HAMİLELİĞİN YASAL ŞEKİLDE SONLANDIRILMASI SÜRESİ 10 HAFTADAN 20 HAFTA ÇIKIYOR
Öneriyle düzenlenen bir diğer unsur da, hamileliğin yasal şekilde sonlandırılması süresi. Mevcut yasada 10 hafta olan süreyi 20 haftaya çıkarmayı öngören değişiklikte şu gerekçelere yer verildi:
“Uluslararası kaynaklar göstermektedir ki, her yıl dünyanın farklı yerlerindeki pek çok kadın, hayati tehlike, bir bebeğe bakacak maddi güçlerinin olmaması, çocuk veya başka bir çocuk istememe, çocuk sahibi olmak için yeterli olgunlukta olmama, psikolojik sorun yaşama ve benzeri nedenlerle hamilelik sonlandırmaktadır. Hamileliğin sağlıklı bir şekilde sonlandırılabilmesi için makul gerekçeler çerçevesinde belirlenmiş bir yasal süre içinde, tıbbi standartlara uygun bir ortamda ve gerekli bilgiye sahip uzmanlar tarafından yapılması gerekmektedir. Ancak söz konusu yasal sürenin kısıtlı tutulduğu veya hamilelik sonlandırmanın tamamen yasaklandığı ülkelerde kadınlar istenmeyen gebeliklerini sonlandırmak için güvensiz kürtaja başvurmak zorunda kalmakta, her yıl yaklaşık 22 milyon güvensiz kürtaj yapılmakta ve buna bağlı olarak her yıl ortalama 47000 kadın hayatını kaybetmektedir”
Konuyla ilgili dünyadaki durumun da yansıtıldığı gerekçe şöyle devam etti:
“Hamilelik sonlandırma konusunda yasal süre ülkelere göre farklılıklar göstermek ile birlikte, yasaklayıcı yaklaşım yerine koruyucu –önleyici yaklaşımı benimseyen gelişmiş ülkelerin yasal süre sınırlamaları 16 hafta ile 24 hafta arasında değişmektedir. Koruyucu-önleyici politikaların geliştirilmesi ile istenmeyen gebeliklerin ortadan kaldırılabileceğini; yasaklayıcı ve cezalandırıcı yaklaşımların terk edilmesinin sağlıklı bir toplumsal yapının temeli olacağı bilinci ile ve hak temelli yaklaşımı baz alarak değişiklik önerisi ile yeni 169A maddesinde yasal hamilelik sonlandırma süresi 20 hafta olarak düzenlenmektedir. Sürenin 20 hafta olarak seçilmiş olmasının nedeni bir fetüsün kadın bedeninden ayrıldığı zaman dış destek ile tıbben yaşama ihtimalinin olduğu minimum süre olmasıdır”
6 Nisan tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan öneri hakkında görüş ve öneriler, yayını izleyen 20 gün içinde Meclis Başkanlığına yazılı olarak yapılabilir.