Çiller, yazılı açıklama yaparak 15 Ocak 2011 tarihindeki Demokrat Parti Kongresi'nde aday olmayacağını duyurdu.
Demokrat Parti'nin büyük bir misyonun temsilcisi ve halen Türkiye'nin çimentosu olduğunu ifade eden Çiller, Demokrat Parti'nin Türkiye'de demokrasi mücadelesinin öncüsü olduğunu belirtti.
Demokrat Parti tabanının genel başkan adayı olması yönündeki ilgisinin onur verici olduğunu, teşkilatın gösterdiği teveccühten çok duygulandığını vurgulayan Çiller, açıklamasında şunları kaydetti:
''Hiçbir dostluk, dava arkadaşlığı kadar derin ve anlamlı olamaz. Dava arkadaşlarımın her birine gönülden teşekkür ediyorum. Bu büyük davanın ve Kırat'ın genel başkanlığını yapmış olmak esasen yaşamımın en büyük onuru olmuştur. Tavrımızda hiç değişiklik olmadı. Çizgide kırıklık olmadı, olmaz. Kişisel bir talebimiz, kişisel bir beklentimiz olmaz dedim, olmadı. Eğer tek adaya üstünde tavan ve tabanın topyekun desteği ve talebi olur, bu talep samimi, ihtiyaç da gerçek olursa görevden kaçılmaz demiştim. Tabanla tavan arasında çelişkiler yaşanmadan tek bir aday üzerinde mutabakat sağlanmasının, başarının olmazsa olmazı olduğu inancıyla bekledim. Olmadı. Tersine çelişki pekişti.'' 
Çiller, dava arkadaşlarının desteği ile Kongre'de seçilme konusunda sıkıntı olmayacağını gördüğüne işaret ederek, ''Ancak, mesele elbette yalnızca Kongre'de kazanma meselesi değildir. Bu büyük davanın hedefi sadece yüzde 10 barajını aşmakla sınırlanamaz. Seçime giden kısa koşuda genel başkan konusunda topyekun ve samimi mutabakat, iktidar alternatifi olma başarısının olmazsa olmazıdır. Merkez sağı cazibe merkezi kılmanın temelidir. Tabanla tavanın, uzlaşma ve samimiyet içerisinde, etrafında birleşecekleri adın Tansu Çiller olmadığını tespit etmiş bulunuyorum. Bu şartlarda kesin olarak genel başkan adayı olmadığımı beyan ediyorum'' ifadelerine yer verdi.
Çiller, ''Demokrat Parti'nin kişilerle kaim olmadığını, bu davanın içinden birisini çıkaracak güç, inanç ve tecrübeye sahip'' olduğunu vurgulayarak, ''Ocaktan yetişmiş, teşkilatı iyi tanıyan bir kişi üzerinde tabanıyla tavanıyla mutabakat sağlanması halinde üzerime düşeni bir nefer olarak da yapmaya her zaman hazırım'' değerlendirmesinde bulundu.