Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı Eğitim ve İstişare Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, “Mimarinin ihtişamıyla manevi derinliğin ve tevazuunun aynı anda buluştuğu şehirlerimize yeterince sahip çıkamamış olmamız en büyük kaybımızdır. Medeniyetin maddi unsuru olan mekân ve kültür üretimi konusunda sahip olduğumuz kadim mirasın hâlâ tam olarak farkında olmadığımızı, olamadığımızı düşünüyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Kasım Dünya Çevre Günü münasebetiyle AK Parti Genel Merkez Çevre, Şehir ve Kültür Başkanlığı tarafından düzenlenen eğitim ve istişare toplantısına katıldı. AK Parti Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıda Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tür toplantıların önemine işaret ederek, yapılan istişare ve bilgilendirmelerin dalga dalga tüm il, ilçe ve mahallelere yayılacağına inandığını söyledi.
“KÜLTÜR VE MEDENİYETİNİ SÜREKLİ İLERİYE TAŞIYAN BİR MİLLETİN MENSUPLARIYIZ”
Konuşmasında, “Biz dünyanın her yerinde kendine vatan yaptığı coğrafyaları imar ve inşa eden, kültürünü ve medeniyetini sürekli ileriye taşıyan bir milletin mensuplarıyız” ifadelerine yer veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bazıları göçebe kavramı üzerinden milletimizi iğnelemeye kalkar. Hâlbuki biz sadece bir coğrafyadan bir başkasına gitmekle kalmamış, aynı zamanda yerleştiğimiz her yeri abat etmiş bir milletiz” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orta Asya’dan, Güney Asya’ya Kafkasya’dan, Balkanlar’a, Akdeniz ve Karadeniz havzalarına kadar geniş bir coğrafyada ecdadımızın bıraktığı izlere rastlanacağını belirterek şöyle devam etti: “Üstelik ecdadımız sadece şehirler inşa etmekle kalmamış, onlara kendi ruhunu da üfleyerek hepsini de bize ait hâle getirmiştir. Mesela Fatih Sultan Mehmet Han İstanbul’u fethettiğinde bazıları bu şehrin kimliğinin, kültürel yapısının bozulacağını öne sürdü. Hâlbuki tam tersi oldu. Biz İstanbul’u kendi kimliğimizle daha da geliştirdik, İstanbul da bizi aynı şekilde zenginleştirdi.”
Buhara, Semerkand, Tebriz, Kudüs, Medine, Bağdat, Şam, Kurtuba gibi medeniyetimizin sembol şehirlerine bakıldığında atalarımızın inşa değil adeta ibadet ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Mimarinin ihtişamıyla manevi derinliğin ve tevazuunun aynı anda buluştuğu şehirlerimize yeterince sahip çıkamamış olmamız en büyük kaybımızdır. Medeniyetin maddi unsuru olan mekân ve kültür üretimi konusunda sahip olduğumuz kadim mirasın hâlâ tam olarak farkında olmadığımızı, olamadığımızı düşünüyorum” değerlendirmelerini yaptı.
“İNSANLARIN HAYAT KALİTESİNİ YÜKSELTMEK İÇİN PEK ÇOK HİZMETİ HAYATA GEÇİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, son iki asırda sadece siyasi ve askerî üstünlüğü değil, aynı zamanda medeniyetimizin kâinat tasavvurunu, kültürümüzün mayasını, şehirlerimizin ruhunu da kaybettiğimizi belirterek, şunları söyledi: “Batı medeniyetinin insan fıtratı yerine bireysel hırsı esas alan anlayışı üstelik de her türlü zevkten, estetikten, güzellikten mahrum bir şekilde ülkemizi işgal ettiğini görüyoruz. Edebiyattan müziğe, sinemadan mimariye kadar her alanda küresel düzeyde yaşanan tekdüzeleşme, gücünü farklılıklarımızdan alan zenginliğimizi önemli ölçüde ne yazık ki ortadan kaldırdı. Eskiden her biri diğerinden güzel eserlerimizle donatarak içinde ruhumuzu özgür bıraktığımız yerler daha sonra çirkinliklerin kuşatması altında sadece ruhumuzun değil, bedenimizin de maalesef zindanlarına dönüştü. Binalar yükseldi, yollar büyüdü, araçlar modernleşti, altyapılar gelişti ve fakat gönüllerimiz çoraklaştı, çölleşti, karardı.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerinin devamında son 16 yılda insanların hayat kalitesini yükseltmek için pek çok hizmeti hayata geçirdiklerini belirterek, “Ama maalesef bu gönül çoraklaşmasının önüne geçmekte henüz tam başarılı olamadık. Önümüzdeki dönemde gücümüzü ve imkânlarımızı, gönüllerimizi zenginleştirmek, medeniyetimizi yükseltmek, kültürümüzü hızlandırmak için daha çok kullanacağız” diye konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Fatih Sultan Mehmet’in “Hüner bir şehr bünyâd etmektir; reâyâ kalbin âbâd etmektir” sözünün hem hükûmetteki hem belediyelerdeki çalışmalarında rehberleri olacağını sözlerine ekledi.
“SELÇUKLU, OSMANLI VE MODERN MİMARİ SENTEZİ YENİ PROJELER GELİŞTİRDİK”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiklerinde karşılarında her alanda olduğu gibi çevre, şehir ve kültür konusunda da sorunlu bir ülke bulduklarını ve bu sorunların çözümü için hemen çalışmalara başladıklarını dile getirdi.
TOKİ vasıtasıyla 837 bin konut inşa ederek, özel sektöre de örnek teşkil eden bir şehircilik hamlesi başlattıklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu süreçte ülkemize en büyük katkılarımızdan biri de Selçuklu, Osmanlı ve modern mimari yaklaşımının sentezi yeni projeler geliştirmiş olmamızdır. Genel merkez binamızdan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesine kadar projesinde söz sahibi olduğumuz tüm binaların bu mimariye göre inşa edilmesini sağladık. Şimdi aynı anlayışı TOKİ’nin tüm projelerine yansıtıyor, yerel mimariyle modern ihtiyaçları bütünleştiren projelerle şehirlerimizi donatıyoruz.”
“TARİHÎ YATIRIMLARA İMZA ATTIK”
Çevrenin korunması konusunda da çok önemli icraatlar gerçekleştirdiklerini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Verdiğimiz destekler ve uyguladığımız teşviklerle nüfusumuzun dörtte üçünün katı atık depolama hizmetinden faydalanabilmesini temin ettik. Atık su hizmeti verilen belediyelerin nüfusa oranı da yüzde 85’i geride bıraktı. Mavi bayraklı plajlarımızın sayısı 459’u buldu. Sıfır atık projesi hızla yaygınlaşıyor. Doğal gazın yaygınlaşmasıyla şehirlerimizin hava kirliliği sorunu önemli ölçüde çözüldü. Şu anda üç vilayetimiz kaldı, büyük ihtimalle yılsonuna kadar onu da bitireceğiz. Aynı şekilde yeşilin, ağacın, ormanın, suyun korunması hususunda da tarihî yatırımlara imza attık” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bereketli ovaları da koruma altına aldıklarını belirterek, “Bugüne kadar toprak büyüklüğü 69 milyon dekarı bulan 243 ovamızı bu kapsama dâhil ettik. Orman varlığımızı 1,5 milyon hektar arttırarak 22,3 milyon hektara çıkardık. İktidarlarımız döneminde, bakın bu rakam çok önemli, küsuratı söylemeyeceğim, 4 milyar fidanı toprakla buluşturduk. Fidan üretimimizi yılda 350 milyona yükselttik, böylece topraklarımızın erozyonla sulara karışıp gitmesinin önüne geçiyoruz” açıklamalarını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin icraat listesinin daha uzun olduğunu belirterek, partililerden bunları millete anlatmalarını istedi. “Her bir icraatımızı milletimizin zihnine ve gönlüne nakış nakış işlemeliyiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Özellikle gençlerimize ve kadınlarımıza bunları çok iyi anlatmalıyız. Milletimiz nereden nereye geldiğini iyi bilmeli ki, hedeflerimizin ne mana ifade ettiğini daha iyi görebilsin. 31 Mart 2019 seçimleri hem genelde, hem de yerelde yapılan hizmetleri vatandaşlarımıza tekrar tekrar anlatabilmemiz için önemli bir fırsattır” şeklinde konuştu.