Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin Ankara’da Türkiye Hükümeti’ne müzakerelerin yeniden başlaması için öneriler sunduğunu ancak bu önerilerin tümü de tavizler içerdiği için kabul görmediğini söyledi.
 
Eroğlu müzakerelere devam etmek için Kıbrıs Rum tarafından gelecek herhangi bir önkoşulu kabul etmeyeceklerini, kabul ettikleri takdirde ileride Güzelyurt’un verileceği taahhüdü şeklinde başka bir taleple de karşılarına çıkabileceklerini ifade etti.
 
Rum tarafının bir anlaşma için Karpaz bölgesi dahil birçok yerden toprak istediğini belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıslı Türklerin mülkiyet konusundaki ilkelerinin takas, tazminat ve iade olduğunu kaydetti. Eroğlu, mümkün olduğu kadar az insanın yer değiştirmesini istediklerini; Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin de Kıbrıslı Türklerin olmazsa olmazları arasında yer aldığını yineledi.
 
YENİERENKÖY’DE BİLGİLENDİRME TOPLANTISI
 
 
Bilgilendirme toplantısını aralarında bazı milletvekilleri ile belediye başkanlarının da bulunduğu kalabalık bir vatandaş grubu izledi.
 
ADAYLIK… “KASIM AYI 30 GÜN… DEĞERLENDİRECEĞİM”
 
Cumhurbaşkanı Eroğlu halkı bilgilendirme toplantısında gelecek yıl nisan ayında yapılacak seçimde Cumhurbaşkanlığı için aday olup olmayacağı sorularına karşılık "Kasım ayının 30 gün olduğunu" hatırlattı ve "değerlendireceği" yanıtını verdi.
 
“BM TARAFLI DAVRANIYOR”
 
Birleşmiş Milletler’in taraflı davrandığını ifade eden Eroğlu, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin hiçbir uyuşmazlığı rapor etmediğini, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 5 Daimi Üyesi’nin arasında her zaman Kıbrıslı Rumların lehine veto hakkını kullanmaya hazır iki ülke bulunduğunu söyledi.
 
Kıbrıslı Rumların uzlaşmaz olduğu Kıbrıslı Türklerin de uzlaşmadan olduğu gerçeğinin BM Güvenlik Konseyi’ne sunulan raporlarda hiçbir zaman yer almadığını belirten Cumhurbaşkanı Eroğlu, ‘Kıbrıslı Türklerin bir antlaşma için kendi devletlerinden feragat ettiği’ şeklindeki ifadenin yer aldığı raporun da BM Güvenlik Konseyi’nde onaylanmadığını anlattı.
 
“NEW YORK’TA UYARMIŞTIM”
 
TC sismik araştırma gemisinin KKTC adına Kıbrıs’ın açıklarında araştırma yapmasıyla ilgili olarak ise Eroğlu, New York’ta yer alan zirve toplantısında Kıbrıslı Rumların doğal gaz arama çalışması başlatmaları halinde Kıbrıslı Türklerin alacağı önlemler olduğu uyarısını yaptığını anımsattı. Söz konusu dönemde Kıbrıslı Rumların petrol arama çalışmalarına karşılık Piri Reis sismik araştırma gemisinin Kıbrıs’ın güneyinde araştırma yaptığını, bugün ise TC’nin başka bir sismik gemisinin araştırmalarını sürdürdüğünü kaydetti.
 
“MASAYA DÖNMEK İÇİN TAVİZ BEKLİYORLAR ANCAK…”
 
Kıbrıslı Rumların müzakere masasına geri dönmesi için Kıbrıs Türk tarafından taviz beklediğini kaydeden Eroğlu, Kıbrıslı Rumların Türk araştırma gemisinin bölgeden 3 aylığını çekilmesini talep ettiğini ancak Kıbrıslı Rumlara verdikleri yanıtta Türkiye’nin prestijli bir ülke olduğunu ve KKTC adına yapılan araştırmayı durdurmalarını talep edemeyeceklerini söylediklerini anlattı.
 
Eroğlu, Bu çerçevede Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-moon’a mektup yazıp Kıbrıslı Rumlarla müzakereler devam etmeye hazır olduklarını ifade ettiğini belirtti.
 
“ANKARA EIDE’NİN ÖNERİLERİNİ KABUL ETMEDİ ÇÜNKÜ…”
 
BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Eide’nin Ankara’da temaslarda bulunduğunu belirten Eroğlu, “Yapmış olduğu tüm önerileri Ankara kabul etmedi. Çünkü hep taviz isteyen taleplerdi” dedi.
 
Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Nikos Anastasiadis’in tutumuyla ilgili de bilgi veren Eroğlu, Nikos Anastasiadis’in partisi DİSİ’nin 2004’te sunulan çözüm planına eski Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı Klerides’in talebi üzerine evet dediğini anlattı. Eroğlu, Klerides’in Kıbrıs Rum tarafında çoğunluğun plana ‘hayır’ diyeceğini bildiği için Anastasiadis’ten çözüm yanlısı olduğunu göstermesi için plana ‘evet demesini istediğini’ kaydetti.
 
Anastaisadis’in Hükümet ortağı DIKO partisine de halkın yüzde 75’inin hayır dediği bir antlaşma şeklini savunmayacağı yönünde taahhüt verdiğini kaydeden Eroğlu, yapılan başka bir değişiklikle daha önce tavsiye kararı alan Kıbrıs Rum siyasi parti başkanlarının oluşturduğu Ulusal Konsey’in karar mekanizmasına dönüştürüldüğünü de belirtti.
 
“ULUSAL KONSEY DİREKTİFLERİ İLE HAREKET EDEN BİR ADAM”
 
Kıbrıs konusundaki bir önergeye artık Ulusal Konsey üyelerinin yüzde 75’inin ‘evet’ demesi gerektiğini belirten Eroğlu, “(Anastasiadis) Ulusal Konsey’in direktiflerini ile hareket eden bir adam” dedi.
 
Kıbrıslı Rum liderin seçimleri kazanmasının ardından müzakerelerin başlaması için önce Ortak Anlaşma Metni yapılması üzerinde ısrar ettiğini, daha sonra ise Kıbrıslı Türklerin bir antlaşmada samimi olduklarını görmek için Maraş’ın 1974 öncesi sahiplerine iade edilmesinde ısrar ettiğini kaydeden Eroğlu ancak, ABD Başkan Yardımcısı’nın (Joe Biden) Kıbrıs ziyaretinde Kıbrıslı Rumların ikinci koşulunun bu aşamada tartışılmaması gerektiğini ifade ettiğini anımsattı.
 
“40 YILDIR HALKLARINA YALAN SÖYLÜYORLAR”
 
Kıbrıslı Rum liderin görüşmeleri, pazarlıkların yer alacağı müzakerelerin üçüncü aşamasına girilirken askıya aldığına dikkat çeken Eroğlu, bunun nedeninin ise Kıbrıslı Rum liderlerin 40 yıl boyunca halklarına ‘1974 öncesi yerlerine geri dönecekleri, Türk askerinin adadan çekileceğini ve TC kökenlilerinin geri gideceği’ gibi yalanlar söylemesi olduğunu belirtti.
 
Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının son olarak ise Kıbrıs Türk tarafına “Kıbrıslı Türklerin de ada etrafındaki doğal zenginlikler üzerinde hakkı vardır” şeklinde bir kağıt hazırlama teklifi yaptığını belirterek, Kıbrıs Türk tarafının zaten doğal kaynaklarda hakkı bulunduğunu ancak buradaki amacın Kıbrıs Rum tarafının doğal gaz arama çalışmalarını yasal bir çerçeveye kavuşturmak olduğunu kaydetti.
 
“ÖN KOŞUL KABUL ETMEYİZ”
 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu müzakerelere devam etmek için Kıbrıs Rum tarafından gelecek herhangi bir önkoşulu kabul etmeyeceklerini, herhangi bir önkoşulu kabul ettikleri takdirde ileride ‘Güzeyurt’un verileceği taahhüdü’ gibi başka bir taleple de karşılarına çıkabileceklerini belirtti.
 
“ANLAŞMA OLMAZSA YAŞANTIMIZI KKTC DEVLETİ ALTINDA SÜRDÜRECEĞİZ”
 
Kıbrıs Türk tarafının alternatifsiz olmadığını, müzakere masasında elindeki en büyük gücün KKTC devleti olduğunu belirten Eroğlu, bir antlaşma olamaması halinde Kıbrıs Türk halkının yaşantısını KKTC devleti altında sürdüreceğini ifade etti.
 
Kıbrıs Rum Yönetimi liderini bir antlaşamaya zorlaması gerektiği yönündeki bazı siyasilerin açıklamalarına da atıfta bulunan Eroğlu, bunun anlamının “Anastasiadis’in istediklerini ver ve antlaşama yap” olduğunu kaydetti.
 
“RUM TARAFI NE İSTİYOR?”
 
Kıbrıs Rum tarafının talepleri hakkında da bilgi veren Cumhurbaşkanı Eroğlu, bir antlaşma için Karpaz bölgesinde “Kumyalı, Avtepe, Kaleburnu, Dipkarpaz ve Apostolos Andreas Manastırı’nı; Gazimağusa bölgesinde Salamis Harebeleri ile Aziz Barnabas Kilisesi’ni de içerecek şekilde Yeniboğaziçi, Mormenekşe, Mutluyaka, Tuzla köylerini; Değirmenlik bölgesinde ise Değirmenlik, Demirhan, Minareliköy ve askeri bir bölgeyi; Akdoğan, Paşaköy, Vadili de dahil Mağusa- Lefkoşa hudut boyunu, Alayköy’den Güzelyurt’a kadar “toprak talep ettiğini kaydetti.
 
Eroğlu, Rumların Karpaz bölgesindeki taleplerinin arkasında, “Türkiye’ye karşı stratejik bir üst kurmak ve Münhasır Ekonomik Bölge açısından önünü kesmek” olduğunu belirtti.
 
YÖNETİM KONUSUNDAKİ DURUM
 
1960 Kıbrıs Cumhuriyeti yasalarına göre her zaman Türk olan Cumhurbaşkanı Muavini’nin veto hakkı bulunduğunu anımsatan Derviş Eroğlu, Kıbrıslı Rumların devlet başkanının her zaman Rum; başkan yardımcısının her zaman Türk olmasını ve seçimlere tek listeyle gidilmesini istediğini kaydetti.
 
Böyle bir durumda Başkan Yardımcısı Kıbrıslı Türk’ün nüfusça fazla olan Kıbrıslı Rumların tercih edeceği bir aday olacağını; bunun da kabul edilmesinin mümkün olmadığını kaydeden Eroğlu, Rumların salt çoğunlukla karar alınmasını ve Bakanlar Kurulu’nda tek bir Kıbrıs Türk bakanın evet demesinin bir kararın geçmesinde yeterli olmasını da istediklerini kaydetti.
 
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Kıbrıs Türk tarafı olarak antlaşmanın Avrupa Birliği içerisinde birinci hukuk olması ve derogasyonlar verilmesini istediklerini, bunun da nedeninin bir antlaşmadan sonra Kıbrıslı Türklerin mahkemelerde süründürülmesinin önüne geçilmesi olduğunu söyledi.
 
MÜLKİYETTEKİ RUM ÖNERİSİ
 
Mülkiyet konusunda Kıbrıslı Rumların Kuzey Kıbrıs’ta kalan konutlarda birinci hakkın 1974 öncesi sahiplere tanınmasını istediğini belirten Eroğlu, Kıbrıslı Rumların 1974 öncesi Kıbrıslı Rum’a ait bir evde Kıbrıslı Türk’ün 10 sene kiracı olarak kalabilmesini, 10 senenin sonunda ise evi terk etmesini önerdiğini de anlattı.
 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıslı Rumların 100 bin Kıbrıslı Rum’u toprak ayarlamasında alacakları topraklara yerleştirmeyi, 60 bin kişiyi de Kıbrıslı Türklerin ellerinde kalacak topraklara yerleştirmek istediğini belirten Eroğlu, Kıbrıslı Rumların hangi köye kaç kişiyi yerleştireceğini kağıda döktüğünü anlattı.
 
“KAPALI MARAŞ’TAKİ VAKIF MALLARININ TESPİTİNİ ÖNERDİK, RUMLAR KABUL ETMEDİ”
 
Bir vatandaşın vakıf mallarıyla ilgili sorusuna karşılık ise Eroğlu, kapalı Maraş’taki vakıf mallarının tespit edilmesini önerdiklerini ancak bunun Kıbrıslı Rumlar tarafından kabul edilmediğini, İngiliz Müstemleke döneminde Osmanlı vakıflarına ait malların belge düzenlenerek Kıbrıslı Rumlara devredildiğini anlattı.
 
CUMHURBAŞKANLIĞI ÖNÜNDEKİ YEŞİL ALANDAKİ SORUN
 
Cumhurbaşkanlığı sarayı önündeki yeşil alan yapılması istenilen arazide bulunan binanın vakıf malı olduğu için yıkılamadığını da belirten Eroğlu, binanın yıkılabilmesi için binanın değeri kadar bir taşınmazın devlet tarafından vakfa devredilmesi gerektiğini ancak bunun hükümet tarafından gerçekleştirilemediğini belirtti.
 
MÜLKİYETTEKİ İLKELER… “MÜMKÜN OLDUĞU KADAR AZ İNSAN YER DEĞİŞTİRSİN”
 
Kıbrıslı Türklerin mülkiyet konusundaki ilkelerinin takas, tazminat ve iade olduğunu kaydeden Eroğlu, mümkün olduğu kadar az insanın yer değiştirmesini istediklerini belirtti.
 
Kıbrıslı Rumların TC’nin garantörlüğünün de kaldırılmasını ve BM Güvenlik Konseyi’nin görev yapmasını istediğini belirten Eroğlu, TC’nin etkin ve fiili garantisinin Kıbrıslı Türklerin olmazsa olmazları arasında olduğunu belirtti.
 
"KKTC'NİN VERDİĞİ VATANDAŞLIKLAR DA GEÇERLİ"
 
Rumların “Türkiye kökenlilerin referandumda oy kullanamaması, Türkiye’ye geri gönderilmesi, Türkiye kökenlilere verilen mülklerin geri alınması” gibi şartlarının da bulunduğunu ifade eden Eroğlu, kendilerinin ise, “Kıbrıs Rum yönetiminin verdiği vatandaşlıklar geçerli olduğu gibi KKTC devletinin verdiği vatandaşlıkların da geçerli olacağı ve ayırım yapılamayacağı” cevabını verdiklerini söyledi.
 
“PAZARLIKTAN KAÇMAK İÇİN MÜZAKERELERİ ASKIYA ALDILAR”
 
Eroğlu, Kıbrıs Rum tarafının müzakereleri askıya almasının nedeninin pazarlıkların yer alacağı üçüncü aşamadan kaçınması olduğunu belirtti.
 
“Hem AB, hem de BM üyesi olan Kıbrıslı Rumlar Kıbrıslı Türkleri ortak kabul eder mi?” sorusuna atıfta bulunan Cumhurbaşkanı Eroğlu, “AB’nin ve Güvenlik Konseyi’nin hatalı kararı Rumların uzlaşmazlığının bu güne kadar devam etmesini sağlamıştır ve bundan sonra da uzlaşmazlıklarını sürdüreceklerdir” diye konuştu.
 
“KIBRISLI TÜRKLERİN SABRI TAŞMAK ÜZERE”
 
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıslı Türklerin “antlaşma ha bugün, ha yarın olacak” beklentisinden dolayı sabrının taşmak üzere olduğunu belirterek, bir antlaşmanın referanduma götürülmeden önce Cumhurbaşkanı tarafından imzalanması gerektiğini ancak imza atmadan önce halkın görüşlerini alacağını söyledi.
 
Her şeyin çözümsüzlüğe bağlandığını, bunun yanlış olduğunu, her şeyin çözümsüzlüğe bağlanmaması gerektiğini belirten Eroğlu, idari mekanizmalarının daha titiz davranması gerektiğini ifade etti.