Eroğlu, “İnşallah Rumlar önümüzde kalan bu kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirir ve bir anlaşmanın yolunu açarız. Olmazsa Kıbrıs Türk halkı açıkta değildir” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, bugün saat 12.30’da Enver Doygunel başkanlığındaki Kıbrıs Türk Meteoroloji Derneği heyetini kabul etti.
Dünya Meteoroloji Günü nedeniyle gerçekleştirilen ziyarette konuşan Doygunel, Meteoroloji Dairesi çalışanlarının 5 merkezde başarıyla görevlerini yürüttüğünü belirtti ve hizmetler hakkında Eroğlu’na ayrıntılı bilgi verdi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu’nun Kıbrıs konusundaki dirayetli ve tutarlı politikasıyla Kıbrıs Türk halkının güvenini kazandığına da işaret eden Doygunel, Eroğlu’nu kutlayarak dernek olarak desteklerini belirtti.
EROĞLU
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu da Meteoroloji Dairesi çalışanlarının Dünya Meteoroloji Günü’nü kutladı.
Meteoroloji Dairesi çalışanlarının çok başarılı çalışmalar ortaya koyduklarını, özellikle bu yıl hazırladıkları tahminlerin doğru çıkması nedeniyle halkın çok büyük güvenini kazandıklarını belirten Eroğlu, tüm meteoroloji çalışanlarını kutlayarak başarılı çalışmalarının devamını diledi.
Türk tarafının bugüne kadar bir anlaşma olur düşüncesiyle iyi niyetle görüşmeleri sürdürdüğünü, ama Rum tarafının yıllardan beridir görüşmeleri sürüncemede bırakma tutumunun liderler değişse de değişmediğini vurgulayan Eroğlu, “Şimdi de Sayın Hristofyas geçmiş liderlerden farklı bir davranış içerisinde değildir. ‘1 Temmuz’dan sonra da görüşmeler devam edebilir’ diyerek zamana oynamaya devam etmektedir” dedi.
Kıbrıs sorununun tartışılmayan tarafı kalmadığını her zaman söylediğini anlatan Eroğlu, dolayısıyla bir 40 yıl daha aynı konuları tartışmanın anlamı olmadığına işaret etti.
Rum tarafındaki davranış biçiminin Türk tarafının ortaya koyduğu önerilerin kabulüne engel olduğunu, çünkü Rum Yönetimi Başkanı Hristofyas’ın sadece almayı düşündüğünü anlatan Eroğlu, “Halbuki bu gibi konular tartışılırken al-verler olur. Sadece vererek bir anlaşmaya vardığınız zaman o anlaşmanın sizin hayrınıza olması mümkün değildir. Elbette bir şey verirken bir şey almalısınız, bu bir kuraldır” dedi.
Kıbrıs Türk halkının devleti olduğunu, devletin de her şeyin başı olduğunu ifade eden Eroğlu, buna karşın devletin anlaşmaya engel olmadığını çeşitli defalar söylediğini anımsattı.
Eroğlu “Güney’de de bir devlet vardır. Güneyde de devleti bir anlaşmaya engel görmedikleri gibi, bizim devletimizin de bir engel olmadığını bilmeleri gerekir” diye konuştu.
Sadece 1974 sonrası olaylar olmuş gibi dünyaya göstererek bir anlaşmaya varılamayacağını, Rum tarafının bunu söylemeye devam ederek zaten anlaşma arzusunda olmadığını ortaya koyduğunu vurgulayan Eroğlu, şunları söyledi:
“Bu ülkede 74 öncesi olanlar var. Kıbrıs Türkü’nün 1963’ten 1974’e kadar evinden, barkından, toprağından olduğunu herkes biliyor. 1974 Barış Harekatı’nın zeminini hazırlayan tarafın Rumlar olduğunu dünyanın da bilmesi gerekir. Sanki Kıbrıs sorunu 1974’de başlamış gibi dünyaya yaptıkları yayınlarla bugüne kadar aldatmaya çalıştılar. Belki bunda uzun süre başarılı olmuşlardır ama şimdi artık dünya gerçeği görmüştür. Dünya da bu gerçekler ışığında bir anlaşma istiyorsa, anlaşmaya motive etmesi gereken tarafın Rum tarafı olduğunu anlaması gerekir. Kıbrıs Türk halkı adada yaşayabilir, kalıcı bir anlaşma için yıllardan beridir müzakere masasında dirsek çürütmüştür. Ama aynı anlayışı görmedikleri için de bir anlaşma olmadığı gerçeği ortadadır.”
Kıbrıs Türk halkının kendisine “Git de Rum’a teslim ol” diye destek vermediğini belirten Eroğlu, “O nedenle Kıbrıs Türk halkının ne istediğinin, bu topraklarda nasıl huzur içerisinde yaşayabileceğinin, nasıl bir anlaşmaya onay verebileceklerinin bilinci içerisinde müzakereleri sürdürüyorum” dedi.
Eroğlu, “İnşallah Rumlar önümüzde kalan bu kısa süreyi en iyi şekilde değerlendirir ve bir anlaşmanın yolunu açarız. Olmazsa Kıbrıs Türk halkı açıkta değildir” diye ekledi.